Baskılara cevabını eşbaşkanlıkla veriyor: Toprak bizim, emek bizim! 2024-03-06 09:17:15       Rozerin Gültekin   AMED - Devletin baskılarına rağmen köyünü terk etmeyerek mücadelesini sürdürenlerden DEM Parti  Licê Eşbaşkanı Gülten Gülen, “Tehdit ettiler ama yine de köyümüzü terk etmedik. Toprak bizim, emek bizim bu zorlukları yaratanlar onlardır” diyor.   Türkiye’nin cumhuriyetin başından bu yana Kürtleri yok etmek üzerinden uyguladığı politikalar, özellikle 1990’lı yıllar itibariyle sistematikleşen köy yakmaları ile sürdü. Kürtler ise köylerini terk ederek ya Kurdistan’da kent merkezlerine yerleşti ya da göç yollarına düştü. Ancak gittiği her yerde baskılarla karşılaşan Kürtler, mücadelesinden de vazgeçmedi. Devlet baskısı karşısında güçlenen ve yaşamın her alanında yer alan kadınlardan biri de Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Licê İlçe Eşbaşkanı Gülten Gülen. Amed’in Licê ilçesine bağlı Penav (Karahasan) köyünde dünyaya gelen ve 44 yaşında olan Gülten, doğduğu günden bu yana yaşadıkları devlet baskısını ve buna karşı mücadelesini anlattı.   Devlet evini yaktı, hayvanlarını katletti   1990’lı yıllarda köylerinin yakıldığını söyleyen Gülten, “Devletin yapmadığı kalmadı. 90’larda köylerimizi, evlerimizi yaktılar. Gelip eşyalarımızı dışarı çıkarmamızı istediler. Eşyalar yanmasın diye bunu yaptıklarını söylediler ama daha sonra evimiz beton olduğu için yakamadılar onun için eşyalarımızı yaktılar. Bunca zulmü yapıp gelip bize dinden, imandan bahsediyorlar. Onlarda din, iman yok. Olsa böyle yaparlar mıydı” diye soruyor. Devletin yaptıklarını, unutulmasın diye çocuklarına da anlattıklarını paylaşan Gülten, “Eşyalarımızı yaktılar, hayvanlarımızı öldürdüler. Biz halbuki onlarla yaşamımızı idame ettiriyorduk. Hayvanlarımızı öldürmek için askerler sıraya girmişti, ‘Ben vuracağım komutanım’ diyordu. ‘Biz döndüğümüzde burada olursanız sizi de öldürürüz’ diye tehdit ettiler ama yine de köyümüzü terk etmedik. Toprak bizim, emek bizim bu zorlukları yaratanlar onlardır” şeklinde konuşuyor.   Hem hayvancılık hem eşbaşkanlık yapıyor   Hem hayvancılık yapan hem de DEM Parti Licê İlçe Eşbaşkanı olan Gülten, kendi çalışmalarını “Biz emekçi kadınlarız” diyerek tanımlıyor. Evlendiğinden beri 15 yıldır ilçe merkezi ile köy arasında mekik dokuyan Gülten, siyasi parti çalışmaları ile köy yaşamını birlikte sürdürüyor. Gülten, “Sabah 07.00’de kalkıp hem hayvanlarımıza hem de bahçemize bakıyorum. Ardından ilçeye geliyorum, çalışmalarımıza katılıyorum. Çalışmalarımızı da yarıda bırakmıyoruz. Neredeyse 30 yıldır aktif olarak bu mücadelede yer alıyorum ve iki dönemdir de eşbaşkanlık yapıyorum. Evlerimizde oturmuyoruz. Halkımız için bir şeyler yapmak için buradayım. Halkımız üzerindeki bu baskı ve zulüm benim başka işler yapmama engel oluyor. Partiyi kendi evim gibi görüyorum. Buraya gelince kendimi rahat hissediyorum. Canı gönülden partimin çalışmalarına katılıyorum” sözlerini kullanıyor.   ‘Tecridin karşısında halk olarak direniyoruz’   “Ne bizler ne de halkımız bu baskılardan korkuyoruz, her anlamda çalışmalarımız ve engellemelere karşı direnişimiz sürüyor” diyen Gülten, ilk olarak tecridin kırılması gerektiğini dile getiriyor. Gülten, “Biz istiyoruz ki Önderimizle bir görüşme sağlansın ve haber alabilelim. Bu tecridin karşısında halk olarak direniyoruz. Kayyımlar tarafından zorla elimizden alınan belediyeleri yani bizim olanı yeniden alacağız. Öldürse de bizim olanı alacağız, korkmuyoruz. Kayyım da bunu böyle bilsin. Biz kendi partimizle birlikte, kendi topraklarımızda olacağız. Bizler geri adım atmayacağız ve onlardan korkmuyoruz” ifadelerine yer veriyor.   Licê’de hayvancılık azalıyor   Gülten, ekonomik krizin Licê’yi de çok fazla etkilediğini belirtirken, en fazla etkilenen alanlardan birinin hayvancılık olduğuna, bundan dolayı hayvancılığın azaldığına değiniyor. Gülten, şunları ekliyor: “Önceleri hayvanlarımız çoktu fakat şimdilerde zamlanan hayvan yemlerinden ve bakım masraflarının çok fazla olmasından kaynaklı bazı zamanlar hayvanlarımızı satmayı bile düşündük ama bu sefer de hiç geçinemeyecektik. Çiftçiliğin önü kesilmiş. Her şeyi ithal aldıkları için biz çiftçiler sorun yaşıyoruz. Her anlamda Kürtlerin önü kesilmiş durumda. Sokaklar, kahvehaneler işsiz insanlarla dolu. İnsanlar ne çiftçilik yapabiliyor ne bir bostan ekebiliyor. Mazot, benzin çok pahalı olmuş. Gençlerimiz işsiz ve bundan kaynaklı kötü işlere başvuruyorlar. Uyuşturucu kullanımı artmış durumda. Önümüzün açılması, çiftçiliğe desteklerin artırılması gerekiyor. İktidar elini üzerimizden çekerse, bizi rahat bırakırsa her şey yoluna girecek. Şu an halk uçurumun kenarına getirilmiş.”