SKH’li kadınlardan polis tacizine tepki 2024-02-10 15:05:51     ANKARA - Üyeleri olan depremzede bir kadının sürekli polis tarafından rahatsız edilmesine dair açıklama yapan SKH’li kadınlar, “6 Şubat’ta insanlar günlerce göçük altında yardım beklerken neredeydiniz?” diye sordu.   Sosyalist Kadın Hareketi (SKH) 6 Şubat Mereş (Maraş) merkezli meydana gelen depremde Antakya’dan  Ankara’ya yerleşen bir üyelerinin polisler tarafından sürekli rahatsız edilmesine dair İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantının olduğu salona, “Tehditleriniz nafile direnişte ısrarcıyız, özgürlükte kararlıyız” pankartı asılırken, metni Aliye Özkan okudu. Toplantıya, İHD Ankara Şube Eşbaşkanları da destek verdi.   ‘Erkek egemen kapitalist sisteme karşı mücadele ediyoruz’   Sistemin halklara sunduğu hiçbir şeyin insana ve yaşama dair olmadığını söyleyen Aliye, sistemin saldırılarına maruz kalan ve en çok etkilenen kesimlerden birinin de kadınlar olduğunu belirtti. Dünyanın dört bir tarafında kadınların tırnakları ile kazandıkları haklara bile saldırıldığına vurgu yapan Aliye, “Kürtaj yasaklarından, kadınların korunmasına dair sözleşmelerin feshedilmesine, tacizcileri, tecavüzcüleri koruyan yasalara, eşit işe eşit ücret taleplerimizi bu yüzyılda dahi talep etmek zorunda bırakılmamıza kadar birçok saldırı biçimi ile mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Fakat tüm bu baskı ve saldırılara karşı bulunduğumuz her alanda erkek egemen kapitalist sisteme karşı direnmekten, taleplerimize ve istediğimiz yaşama ulaşmak için mücadele etmekten bir an geri durmadık, el birliği ile ortak mücadelemizi büyütmeye devam ediyoruz” dedi.   ‘Terör suçu işlediğimiz söylendi’   Sosyalist Kadın Hareketi olarak, kuruldukları günden bugüne devletin ve emniyetin gerek eylem ve etkinliklerinde gerekse çalışma yürüttükleri her alanda saldırılarla mücadele ettiklerini dile getiren Aliye, “En son geçtiğimiz yıl Eylül ayında yaptığımız piknik sonrası çalışmalarımıza katılan iki kadın arkadaşımız Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli olduğunu ve adının Fatma olduğunu söyleyen biri tarafından aranmış düzenlediğimiz piknik illegalize edilmeye çalışılmış, suç olarak gösterilmek istenmiştir. Arkadaşlarımıza bizimle nasıl tanıştıkları sorulmuş, terör suçu işlediğimiz söylenmiştir. Arkadaşımızdan birinin deprem bölgesinden geldiğini söylemesi ve bizlerin o süreçte dayanışma içinde olduğumuzu belirtmesi üzerine yardıma ihtiyacı olup olmadığı sorulmuş, hala eksikleri olduğunu söyleyen arkadaşımıza ‘inşallah bulursunuz ‘ denilerek telefon kapatılmıştır. Aradan aylar geçtikten sonra 30 Ocak tarihinde, pikniğe geldiği gerekçesiyle aranan arkadaşlarımızdan biri olan Aysel tekrar aranarak Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne çağrılmıştır. Arkadaşımızın bu şekilde gitmeyeceğini, eğer gerekli ise celp göndermeleri gerektiğini söylemesi ancak o şekilde avukatı ile birlikte ifade vermeye gelebileceğini söylemesi üzerine ‘demek celp istiyorsun peki’ denip, telefon yüzüne kapatılmıştır” diye belirtti.   ‘6 Şubat’ta insanlar göçük altındayken neredeydiniz’   Arkadaşlarının ve ailesinin 6 Şubat depreminde göçük altında çıkartılan ailelerden biri olduğunu, deprem sürecinden sonra Ankara’da ikamet ettiğini ve çalışmalarına gönüllü olarak katıldığına dikkat çeken Aliye, “Siz bizleri nasıl tanımlarsanız tanımlayın, bizler gücümüzü bağımızın asla kopmadığı mücadele tarihimizden, dünyanın dört bir tarafına yayılmış kadın direnişlerinden, bizler gücümüzü haklılığımızdan alıyoruz. Ve bizde sizleri tanıyoruz. Soma Katliamı’nda neredeydiniz, Akbelen’de ormanlar yağmalanırken neredeydiniz, 6 Şubat’ta insanlar günlerce göçük altında yardım beklerken neredeydiniz, sokak ortasında kadınlar katledilirken neredeydiniz, en ufak bir hak arama eyleminde neredesiniz, ne tarafta duruyorsunuz hiçbirini unutmadık” sözlerini kullandı.  Ardından söz alan polis tarafından rahatsız edilen Aysel Ertaş, SKH'li kadınlarla depremde tanıştıklarını ve yaşadığı polis tacizini anlattı. Herhangi bir suç işlemediğini, depremzedelerin seslerini duyurmaya devam edeceklerini aktardı.    Açıklama, “Yaşasın kadın dayanışması” sloganı ile sona erdi.