Cumartesi Anneleri: Kayıplarımızı aramaktan vazgeçmeyeceğiz 2024-01-27 13:24:06     İSTANBUL - Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 983’üncü haftasında, 31 yıl önce gözaltına alındıktan sonra işkenceyle katledilen Cemal Akar’ın faillerini sorarak “Kaç yıl geçerse geçsin kayıplarımızı aramaktan vazgeçmeyeceğiz” mesajı verdi.    Gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları, eylemlerinin 983’üncüsünü gerçekleştirdi. Bu haftaki eyleme, kayıp yakınlarının yanı sıra insan hakları savunucuları da destek verdi. Ellerinde taşıdıkları karanfiller ve kayıplarının fotoğraflarıyla Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları, bu haftaki eylemlerinde, 23 Şubat 1993 tarihinde Erzincan’da sivil polisler tarafından gözaltına alındıktan sonra işkence ile katledilen Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖZDEP) Erzincan İl Sekreteri Cemal Akar’ın faillerini sorudu. Açıklamaya İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin’in yanı sıra çok sayıda kayıp yakını katıldı.   Basın açıklamasını okuyan Eren, 1993 yılında Erzincan’da kaybedilen ÖZDEP Erzincan  İl Sekreteri Cemal Akar’ın faillerini sormak için bir araya geldiklerini söyledi. Cemal’in İHD üyesi olduğunu hatırlatan Eren, “Cemal Akar, 25 Ocak 1993 tarihinde, çalıştığı işyerinin servis aracından inerken, görgü tanıklarının ifadelerine göre, davranışlarından  istihbarat görevlileri olduğu anlaşılan kişilerce sivil plakalı bir araçla kaçırıldı. Kaçırılma olayının ardından, MİT ve JİTEM adına çalışan Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın da kaçıranlar arasında olduğu belirlendi” diye belirtti.   ‘Etkin bir çaba sarf edilmedi’   Celal’in daha önce de defalarca gözaltına alınıp işkence gördüğünü belirten Eren, “Cemal’in ailesi, Erzincan ve Tunceli Emniyet Müdürlüklerine başvurarak oğullarının nerede tutulduğunu sordu. Ancak her seferinde kendilerine Cemal’in gözaltına alınmadığı cevabı verildi. İnsan Hakları Derneği hükümet nezdinde girişimlerde bulundu. Ancak devlet otoriteleri, Cemal Akar’ın yaşam hakkını korumak ve gözaltında kaybedilmesini önlemek için etkin bir çaba göstermedi. Kaçırılmasından bir ay sonra, 23 Şubat 1993 tarihinde, Cemal Akar’ın ağır işkence görmüş ve başından kurşunlanmış haldeki cansız bedeni, Erzincan-Dersim yolunda Nazımiye’ye bağlı Doğançık Köyü yakınlarında bulundu. Erzincan'dan kaçırılan Akar, 130 kilometrelik karayolu üzerindeki dört güvenlik kontrol noktasından geçirilerek buraya getirilmişti. Normal koşullarda bu kontrol noktalarını rahatça geçmek imkansızdı ve bu durum, araçta resmi kimliği bulunan kişilerin olduğu iddiasını desteklemekteydi” şeklinde konuştu.   Cezasızlık zinciri   Olaydan dört ay sonra, 24 Haziran 1993 tarihli Özgür Gündem Gazetesinde yayınlanan habere dikkat çeken Eren şunları söyledi: “Nevşehir Cezaevi’nde tutuklu bulunan E.H. isimli kişi, Erzincan Emniyet Müdürlüğü’nde Cemal Akar’la yüzleştirildiğini, buradaki sorgulamanın ardından birlikte Tunceli Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüklerini, birkaç gün orada kaldıktan sonra araziye çıkarıldıklarını ve arazi dönüşünde sadece kendisinin araca bindirildiğini ve Cemal Akar'ı o andan itibaren bir daha görmediğini ifade etti. Bu haberin yayımlanmasından yaklaşık beş ay sonra, Tunceli Valiliği, iddiaları araştırmak yerine aynı gazetede, söz konusu iddiaları yalanlayan bir tekzip yayınlattı. Cemal Akar dosyası, etkin soruşturma yapılmadan cezasızlık zincirinin bir halkasına dönüştürüldü. “   ‘Kaç yıl geçerse geçsin vazgeçmiyoruz’   Kaybedilişinin 31’inci yılında, bir kez daha Akar’ın dosyasında adaletin sağlanması için adli ve siyasi makamlara yükümlülüklerini yerine getirme çağrısında bulunduklarını vurgulayan Eren, “Kaç yıl geçerse geçsin, Cemal Akar için tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” dedi.   Meydana bırakılan kırmızı karanfilleri ardından eylem son buldu.