'Sağlık emekçilerinin talepleri Torba Yasa'da yer almadı'

  • 09:12 1 Ağustos 2018
  • Emek/Ekonomi
ANKARA - SES üyesi Eylem Kaya, emekçiler olarak yıllardır dillendirdikleri taleplerinin Meclis’ten geçen Torba Yasa’da yer almadığını belirterek, sağlık alanında yaşanan sorunların ve sağlık emekçilerinin maruz kaldığı şiddetin düzeltilmeyen sistemden kaynaklandığını vurguladı. 
 
Geçen hafta Meclis gündemine getirilen emeklilik ücretindeki artış, fiili hizmet zammı (yıpranma payı)  ve sağlık turizmi gibi maddeleri içeren Torba Yasa, emekçilerin yıllardır dillendirdiği talepleri karşılamadı. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şubesi üyelerinden Eylem Kaya Eroğlu, temel taleplerinin başında yer alan fiili hizmet süresi zammı ve emeklilikte insan onuruna yakışır ücret taleplerinin Torba Yasa’da yerini almadığını belirtti. 
 
'İş barışımızı zedeleyecek' 
 
Yıllardır hiçbir taleplerinin dikkate alınmadığını ancak ısrarcı olacaklarını vurgulayan Eylem, "Bizim öngörümüz şudur ki Torba Yasa’daki ekip hizmet anlayışının bölünmesi bizim iş barışımızın daha da zedelenmesine yol olacaktır. Bunun da çalışan verimliliğine ve çalışan memnuniyetine olumsuz etkileri olacak" dedi.  
 
'Hasta memnuniyeti için mücadele edenler yok sayılıyor'
 
Sağlık Bakanlığı’nın hasta memnuniyeti ile övündüğünü ancak bu hizmeti karşılayan sağlık emekçilerinin görmezden gelindiğini dile getiren Eylem, Bakanlığın emekçilere bunun karşılığını hiçbir zaman vermediğini vurguladı. Eylem, “Bu yasada da doktor dışındaki sağlık çalışanlarına verdiği önemi, esasında zihinlerinden geçen o önemi ortaya koymuşlardır. Ben hemşireyim 24 yılın sonunda emeklerimin karşılığında yıpranma payının görülmesini isterdim. Benim gibi birçok emekçi var gece gündüz demeden 24 saat çalışmalarda bulunan. Geçmişe yönelik yıpranma zammından faydalanmamak çok olumsuz düşüncelere yol açtı" diye konuştu. 
 
'Cumhurbaşkanı sağlık emekçilerini itibarsızlaştırıyor' 
 
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ben doktora iğne yaptırmam" sözü ile sağlık emekçilerinin itibarsızlaştırılmaya başlandığını ifade eden Eylem, sağlık çalışanı itibarsızlaştırıldıkça şiddetin de katlanarak devam edeceğinin altını çizdi. Cumhurbaşkanı’nın bu söylemini milat olarak ele aldıklarını kaydeden Eylem, “Ondan sonra bizim itibarsızlaştırılmamız arttı. Sağlıkta bu kadar şiddetin artmasının nedeni esasında sağlık sisteminin yönetilememesinden kaynaklıdır. 7/24 saat çalışan hemşireler var. Hemşire,  doktor sayısı yetersiz.  Avrupa Birliği ülkelerine göre sayının çok yetersiz olduğu ortada. Teknolojiyle bağlantılı olduğu için iş yükümüz artmakta. Uzmanlaşma ve tıpta teknolojinin artması ile birlikte yetiştirilmiş olan insan gücünün sayısı ve niteliğinin de artırılması lazım" ifadelerini kullandı.  
 
'Hasta yakınları iyi hizmet almadıkça şiddet artacak'
 
İnsanların eşit bir şekilde sağlıktan yararlanmadığının farkında olduğunu aktaran Eylem, şöyle devam etti: "İnsanlar randevu alamıyorlar, hastanelerde tanıdıkları vasıtasıyla hizmet almaya ve doktora erişmek artık Cumhurbaşkanı’na erişmeyle eşdeğer zorluğa sahip. Sağlık hizmetinde ciddi sıkıntılar var. Biz hasta ile muhatap olan kişiler olduğumuzdan kaynaklı, sağlıktaki problemler direkt olarak bizlere yansımakta. Acil servislerde 1 milyona yakın başvuru var. Siz acil sistemini doğru düzgün işletemezseniz, acil tıp uzmanlarını artıramazsanız çocuğu ağlayan hastanın yakını da sağlık çalışanına yönelip saldırıyor. Hasta yakını en yakın olarak bizi devlet olarak, bakanlık olarak gördüğü için iyi hizmet alamadığından bizlere saldırılıyor. Bu bizim sorunumuz değil, hükümetin sorunu onların yaratığı ve büyüttüğü bir sorun ve biran önce önlem alınması gerekiyor."