Çinicilik atölyesinde tarihi yaşamla buluşturuyor

  • 09:04 30 Temmuz 2018
  • Emek/Ekonomi
Gülistan Azak
 
DİYARBAKIR- Mezopotamya'ya has figürleri seramiklerine  işleyen Yekbun Yaş, Sur ilçesine bağlı Ziya Gökalp Mahallesi'nde açtığı Çinicilik atölyesinde tarihi yaşamla buluşturuyor.
 
Diyarbakır'ın Sur ilçesine bağlı Ziya Gökalp Mahallesi'nde açtığı atölyesinde bitkisel motiflerin yanı sıra Mezopotamya'ya has figürleri seramiklerine  işleyen Yekbun Yaş, tarihi yaşamla buluşturuyor. Açtığı onlarca sergi ile  Mezopotamya kültürünü tanıtırken aynı zamanda yüzlerce kadına da eğitim veren Yekbun, kadınlara istihdam alanı sağlamaya çalışıyor.
 
Sanatı tarihle buluşturuyor
 
İlk yerleşim yerlerinden biri olan Mezopotamya tarihine bin 500 yıllık bir geçmişe sahip olan çini sanatı ile hayat vermeyi amaçlayan Yekbun, bu amacını çinicilik eğitimini tamamladıktan sonra 2008 yılında Diyarbakır'da açtığı ilk atölyesiyle hayata geçiriyor. Yaptığı arkeolojik araştırmalar ile Mezopotamya'nın çok zengin bir tarihi olduğunu keşfeden Yekbun, kendisini heyecanlandıran bu tarihi zenginlik karşısında eline aldığı fırçasıyla başlıyor tarihi sanat ile buluşturmaya.
 
'Başarımın asıl sahibi kadınlardır'
 
Sanatın kendisi için büyük anlam ifade ettiğini vurgulayan Yekbun, sanat eserlerinin en büyük ilham aracının kadın olgusu olduğu ifade ediyor. "Benim için sanat kadındır, çünkü sanatın yaratıcısı kadındır” diyen Yekbun, “Sanat alanındaki başarımın asıl sahibi başta annem ve ablam olmak üzere tüm kadınlardır. Başarımı kadınlara borçluyum. Benim sanata başlamamı büyük heyecan ile karşılayan  yine ailemde bulunan kadınlar olmuştur. Ailemde bulunan erkekler, ‘Aman ne işin sanatta, ne gerek var. Yapamazsın’ derken, kadınlar ise her daim destekçim olmuşlardır" dedi.
 
Çinilerde Mezopotamya motifleri
 
Çalışmalarında daha çok mitolojik figürleri kullandığını dile getiren Yekbun,"Yaptığım  tarihi araştırmalarımda buranın kadim bir geçmişi olduğunu gördüm. Çini üzerinde daha çok Mezopotamya'nın figürlerini ve burada yaşayan halkları temsil eden figürleri kullanıyorum. Ahura Mazda'yı, Melekê Tawus'u, Şahmaran'ı çalışma motiflerim olarak kullandım” diye konuştu.
 
‘Kadınların kıyafetlerindeki renkler vazgeçilmezim’
 
Kendisi için en önemli motiflerin Mezopotamya topraklarında yaşayan kadınlara has kıyafetler olduğunu söyleyen Yekbun, “Çünkü bir sanatçı olarak asıl işim renkler ile ve ben de sanat eserlerimi bu renklerin uyumuna göre yaratıyorum. Bu topraklarda yaşayan kadınların giyindikleri kıyafetlerindeki renk uyumu benim için bulunmaz Hint kumaşı niteliğinde. Batı sanatında nötr renkler eserleştirilirken, ben bu topraklarda aslında birbirine çok zıt diye düşünülen turuncu ve yeşili ve kimi zamanda bir çok rengi aynı anda kullanabiliyorum. Bu benim için çok büyük bir zenginlik.Bu topraklarda yaşayan kadınların kıyafet renkleri benim çinilerimin vazgeçilmez renkleri diyebilirim" ifadelerini kullandı.
 
Ahura Mazda, Melekê Tawus, Şahmaran…
 
En çok işlediği figürlerin Ahura Mazda, Melekê Tawus, Şahmaran ve Newroz gibi Mezopotamya kültürüne ait figürler oluştuğunu  söyleyen Yekbun, bunların aynı zamanda en çok ilgi gören figürler olduğunu da ifade etti.
 
‘Diyarbakır sanatçı için çok zengin bir şehir’
 
Diyarbakır'ın özellikle Sur ilçesinin kendisi için çok önemli bir sanat alanı olduğunu dile getiren Yekbun,"Atölyemin Sur ilçesinde olması yine tarihe, mitolojiye ve sanata olan ilgim ve merakımdan kaynaklı. Diyarbakır bir sanatçı için gerçekten çok zengin bir şehir. Bu şehirde olmaktan büyük bir keyif alıyorum" dedi.
 
‘Sanat ancak kadının elinde anlam bulabilir’
 
Halen Diyarbakır'ın Sur ilçesi'ne bağlı Ziya Gökalp Mahallesi’nde bulunan Mezopotamya Çinicilik Atölyesi’nde çini çalışmalarını sürdüren Yekbun, tüm kadınlara,"Kadınlar sizlere sesleniyorum; Sanatın yaratıcısı sizsiniz. Sanat ancak kadınların ellerinde anlam bulabilir" sözleriyle seslendi.
 
Tüm kadınlar davetli
 
Bu sanat alanının aynı zamanda kadınlar için istihdam alanı olduğunu söyleyen Yekbun, tüm kadınları atölyeye davet etti.