SES’li kadınlar: 1 Mayıs’ın belirleyici rengi kadınlar olacak’

  • 09:02 26 Nisan 2018
  • Emek/Ekonomi
Duygu Ciniviz
 
DİYARBAKIR - SES üyesi kadınlar, OHAL’e, KHK’lere, ihraçlara ve emeğin sömürüsüne karşı 1 Mayıs alanlarında olacaklarını belirterek, “Hem kadın hem de sağlık emekçisi kimliğimizle alanlarda bulunacağız. Bu 1 Mayıs’ın belirleyicisi kadınlar olacak” diyerek tüm kadınları 1 Mayıs alanlarına çağırdı. 
 
AKP hükümetinin sağlık politikalarından en çok etkilenen sağlık çalışanı kadınlar, faşizmin kurumsallaşması ve kadın emeğine yönelik politikalara karşı 1 Mayıs’ta alanlarına inmeye hazırlanıyor. Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Yönetim Kurulu üyesi Gülhan Tekin, bu yılda Olağanüstü Hal (OHAL) ve Kanun Hükmünde Kararnamelere (KHK) karşı alanlarda olacaklarını belirterek, “İktidar, sağlıksız bir sağlık politikası üretti. Bunun en açık örneği ise Şehir Hastaneleri. Bu proje ile mevcut durum daha da derinleşecektir. Bu durum karşısında SES olarak kendi politikalarımızı haykıracağız” dedi.
 
‘Kadın kimliğimizle alanlarda olacağız’
 
Kadın emekçiler olarak dünyayı değiştirecek güçleri olduğunun altını çizen Gülhan, “1 Mayıs’ta en çok da kadın kimliğimizle alanları dolduracağız. Çünkü kadın emeği sömürülüyor ve hiçleştiriliyor. Biz 1 Mayıs alanlarında hem kadın kimliğimizle hem de sağlık emekçisi kimliğimizle bulunacağız. SES olarak sağlık politikalarının halkın çıkarlarına evriltebilecek gücümüz olduğunu haykıracağız” diye konuştu. 
 
‘Bu 1 Mayıs’ın belirleyici rengi kadınlar olacak’
 
SES Kadın Sekreteri ve 1 Mayıs Tertip Komitesi’nde yer alan Rozerin Çatak ise, 1 Mayıs hazırlıklarına toplumun tüm dinamikleri ile birlikte sivil toplum örgütleri, dernekler, siyasi partiler ve savaşa karşı olan tüm kuruluşları davet etti. Diyarbakır’da KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’ye ait 1 Mayıs el ilanlarının dağıtımıyla çalışmalara başladıklarını ifade eden Rozerin, “Bu çalışmalara mümkün olduğunca kadınları ve gençleri de dâhil etmeye çalıştık. Çünkü bu 1 Mayıs’a hem ‘baskın seçim’ içerisinde hem de OHAL, KHK rejimi, emek sömürüsü, toplumun tüm dinamiklerini kırımdan geçirecek bir baskı düzeni içerisinde giriyoruz. Bu minvalde 1 Mayıs’a kitlesel katılımı önemsiyoruz” ifadelerini kullandı. KHK’lerle kadınların hedef alındığını vurgulayan Rozerin, ücret eşitsizliği ve ayrıştırıcı politikalarla kadın emeğine dönük saldırılarda artış yaşandığını kaydetti. Rozerin, “Özellikle bu 1 Mayıs’ın belirleyici rengi kadınlar olacak. Çünkü kadınlar işsiz bırakılarak, ücret eşitsizliği içerisinde ve faşizan süreçle birlikte ayrımcı politikalarda artış yaşandı. Bu bölgede birçok kadın devlet eliyle fuhuşa sürüklendi ve yozlaştırma politikaları ile saldırı ve kıskaca alındı. Sistematik saldırılar karşısında kadınları 1 Mayıs emek ve mücadele alanlarına davet ediyoruz” dedi.
 
‘Faşizm kurumsallaştırılmak isteniyor’
 
Rozerin, istatiksel bazda geçmiş süreçlere nazaran kadına yönelik cinsel saldırı ile çocuklara yönelik cinsel istismarda artış yaşandığını aktardı. Geçmiş yıllarda da emek sömürüsü, kadın katliamları, çocuk istismarının olduğunu anımsatan Rozerin, bu dönem açısından bu saldırıların sistematik hale geldiğine dikkat çekti. Çocuk istismarı, kadın cinayetleri ile taciz ve cinsel saldırıda yüzde 700 oranında artış yaşandığına vurgu yapan Rozerin, şöyle dedi: “Yine aynı zamanda bu dönemde kadın işsizliğinde artış yaşandığı tespit edildi. Bütün bunlar faşizan uygulamalardır ve savaş sürecinin tetiklediği bir durumdur. Aynı zamanda iktidar, OHAL ile binlerce kamu emekçisini kıyımdan geçirdi. Binlerce işçi ‘güvenlik soruşturması’ adı altında işten atılarak faşizmi kurumsallaştırma çalışmaları içerisinde. Ancak kadınlar, gençler, emekçiler ve toplumun tüm dinamikleri faşizme ve faşizmin kurumsallaşmasına izin vermeyecekler.” 
 
‘1 Mayıs bizimdir’
 
“Jın Jiyan Azadi”,  “Jin jiyan e jiyanê nekuje”, “Özgür Kadın Özgür toplum”, “Fıtratımızda direniş var”, “Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizimdir”, “Tek tip değil çok renkliyiz”, “Baharı da barışı da kadınlar getirecek” sloganlarıyla 1 Mayıs alanında olacaklarını vurgulayan Rozerin, tüm kadınları, gençleri ve toplumun tüm dinamiklerini 1 Mayıs’a çağırdı. Rozerin, “1 Mayıs bizimdir” diyerek konuşmasını sonlandırdı.