Duygu Ciniviz 

 

DİYARBAKIR - Silvan'da tarihi bir binada açtığı kafe ile çalışma yaşamına katılan Aysun Bozkurt, alternatif bir mekân oluşturarak kadınların ilgisini ve dayanışmasını kazandı. 

 

Kadınlar, eve hapsedilme politikalarına karşı çalışma yaşamında daha fazla yer alarak direniyor. Kimi kadınlar, kafe, lokanta, giyim mağazası açarken kimi kadınlar da kendi yetenekleri kapsamında ekolojik alternatif alanlara yöneliyor. Bu kadınlardan biri de Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde Selahattin Mahallesi'nin ilk kadın işletmecisi olan Aysun Bozkurt. Aysun, çevresi ve ailesinden destek görmese de kadınların gücüne inanarak “Janya Kafe”yi açtı. 

 

Çalışma hayatına İstanbul'a giderek başlayan ve kuyumcu imalathanesinde 9 yıl çalışan Aysun, doğduğu topraklara duyduğu özlem nedeniyle Silvan'a yeniden döndü. Silvan'a döndükten sonra da birçok alanda çalışan Aysun, 5 yıl boyunca mağazalarda çalışmasının ardından kendine ait bir iş yeri açarak ayakları üzerinde durma mücadelesini zorluklara rağmen sürdürüyor. Kadının kendi gücüne inandığı noktada ekonomik olarak ayakta kalabileceğine inandığını belirten Aysun, "Kadın isterse baş edemeyeceği hiçbir zorluk yok. Bu yüzden ben de kendime ait bir iş yeri açmak istedim. Silvan'ın ilk kadın işletmecisiyim. Bu birçok kadını da etkilemeye başladı" dedi.  

 

'Birbirimize cesaret veriyoruz'

 

Alternatif olarak kafenin para için değil kolektif olarak dayanışma içerisinde bulunmak için açıldığının altını çizen Aysun, mücadelesini ise şöyle özetledi: "Kadınlar eve hapsedilmek isteniyor, sosyal faaliyetlerden uzakta yaşamını sürdürmeye zorlanıyor. Kafenin açılmasıyla beraber kadınların da buraya ilgisi oluşmaya başladı. Kadınlar olarak dayanışma göstererek, cesaret vermeye başladık birbirimize ve bugün kafede kadınlarla ortak bir paydada bir araya geliyoruz." 

 

'Olumsuz tepkiler cesaretimi kırmadı'

 

"Açacağım zaman ilk anda irademi kırıp vazgeçmem yönünde fikirler beyan ediliyordu" diyen Aysun, olumsuz tepkiler aldığını ancak cesaretinin kadınların dayanışması sonucu kırılmadığını ifade etti. Aysun, "Ayaklarımın üzerinde durmak istiyordum ve eve hapsolmak istemiyordum. 'Ne gerek var bir kadının çalışmasına' sözlerine karşılık yaşamın her alanında var olmanın önemini anlatıyordum. Bir işletme açmanın yanı sıra kadını eve hapsetmek isteyen zihniyetle de mücadele ediyordum. Nitekim işletmemi açarak da kadınların başarabileceğini herkese gösterdim çünkü kadınlar çok güçlüdür" dedi. 

 

'Cesaret kendimizde'

 

Kadın olarak cins bilincini yaşadığı topraklardan aldığını vurgulayan Aysun, "Bu gücü, cesareti kendimizde görebiliyoruz. Bir kadının başarabileceğine ailem de inanmıyordu ancak zaman içerisinde ailem de aslında kadınların gücünün, mücadelesinin, başarabileceğinin farkına vardılar ve şimdiler de onlarda kafenin müdavimi olmuş durumda. Tüm kadınlar ailesi, çevresi tarafından anlaşılmasa dahi tüm zorluklara rağmen işinde, hayatında yani yaşamın her alanında mücadele etmeyi bırakmasın" dile ekledi.