Polis işkence etti, işine son verildi: Yüksel direnişi benim için bir gurur

  • 09:01 4 Nisan 2018
  • Emek/Ekonomi
ANKARA - Yüksel Caddesi'nde direnen eylemcilerden Gülnaz Bozkurt, maruz kaldığı polis şiddeti sonucu saçlarının bir bölümü köklerinden koparılarak gözaltına alındı. Ardından hastanedeki  işine son verilen Gülnaz, "İşimden attırarak korku yaratmaya çalışıyorlar. Saçlarımızı yine yolacaklar yine şiddet uygulayacaklar. Ama biz de yine gideceğiz" dedi. 
 
Yüksel Caddesi direnişçilerinden Gülnaz Bozkurt, 28 Mart akşamı gerçekleştirilen eylemde polis şiddetine maruz kaldı. Saçlarının bir bölümü köklerinden yolunarak gözaltına alınan Gülnaz'ın, 3 yıldır çalıştığı Özel Güven Hastanesi'ndeki işine de "Yüksel eylemine destek verdiği" gerekçesiyle son verildi. Anayasal hakkını kullandığını vurgulayan Gülnaz, maruz bırakıldığı işkenceyi şöyle anlattı: "Gözaltı otosuna konulduktan sonra sırtıma bir darbe aldım. Arkama döndüm ve o arada bir elin saçımda olduğunu hissettim. Sonra beni saçımdan tutarak arabadan aşağı atmaya çalıştı. Ben de kendimi ve saçımı korumaya çalıştım. Bu arada ben polisin elini tutunca başka bir polis elimi tırmaladı ve parmağımı ısırdı. Daha sonra saçımı dakikalarca çekti. Saçım normalde örülüydü ama polis üst tarafından yolmaya başladı."
 
'Her geçen gün işkenceleri artıyor'
 
polisin işkencesinden sonra sol tarafında geçici kellik oluştuğunu ifade eden Gülnaz, bunun yanı sıra boyun, el ve parmaklarında his kaybı yaşandığını söyledi. Kendilerine dönük özel bir öfke ve kin olduğunu vurgulayan Gülnaz, "Taciz, darp, hakaret ve işkence ile gözaltına alınıyoruz. Her geçen gün işkenceleri artıyor. Bizi sürükledikleri zaman bazı polisler gelip üstümüzü açmaya çalışıyorlar. Bir keresinde üstümde tişörtüm altımda da tunik vardı. Polis gelip tişörtümü kafa hizama kadar çıkarttı. Sırtımı komple açtı. Yerden kaldırmak için bu şekilde tacizleri oluyor" dedi. 
 
'Sokak kavgasına dönüştürmeye çalışıyorlar'
 
Saldırıların kendilerini yıldırmak için yapıldığını ancak eylemlerinden vazgeçmeyeceklerini dile getiren Gülnaz, "Bugüne kadar sayısız kez saldırdılar. Kol, kaburga ve kafa kırdılar. Hepsini denediler. Ama sonuç alamadılar. Artık bu olayı sokak kavgasına dönüştürmeye çalışıyorlar" şeklinde konuştu. Sürekli kendilerini yıldırmaya çalıştıklarını vurgulayan Gülnaz şöyle konuştu: "İşkencelerine, küfürlerine rağmen günde iki kere çıkıyoruz. Yeri geldi faşist saldırı denediler -ama sağ olsun ki halkımız buna büyük tepki gösterdi- şimdi başka ne yapacaklar diye bekliyoruz. Artık işkencenin dozunu günden güne artırıyorlar. Yüksel eyleminin 500'üncü gününde yine Mehmet Dersulu'ya yoğun işkence uyguladılar. Araç içerisinden fırlatıp bacaklarını araç içinde sıkıştırdılar. Yüksel eylemcisi kız kardeşim Nazan'ın da saçlarını sayısız kez yoldular. Hala saçları evde duruyor. İleride bunun hesabını verecekler."
 
'Güven Hastanesi işime son verdi'
 
Yüksel direnişine destek verdiği için Güven Hastanesi'ndeki işine son verildiğini aktaran Gülnaz, "Yüksel direnişine destek vermek" gerekçesiyle kendisine tebligat imzalattırıldığını ve ardından "Bu imzadan sonra hiçbir hak talep edemezsiniz" denildiğini söyledi. İzinli olduğu günlerde Yüksel direnişine destek verdiğini belirten Gülnaz, son zamanlarda kendilerine Yüksel'de işkence uygulayan polisleri hastane yemekhanesinde gördüğünü ve gözdağı vermek için sürekli hastaneye geldiklerini dile getirdi. Gülnaz, "İşimden attırarak korku yaratmaya çalışıyorlar. Ama onurumuz candan öte bizim. Yüksel direnişine destek vermek benim için bir gururdur" dedi. 
 
'Halkımız bizi yalnız bırakmasın'
 
Yüksel direnişini sahiplenme noktasında duyarlı kesimlere çağrıda bulunan Gülnaz, "Amaçları bizim sahiplenilmemizin önüne geçmek. Burada insan sayısını azaltarak korku imparatorluğu kurmaya çalışıyorlar. Evet saçlarımızı yine yolacaklar belki yine şiddet uygulayacaklar. Ama biz yine gideceğiz. Halkımızdan da bu konuda destek bekliyoruz. Yüksel direnişçilerini yalnız bırakmasınlar" dedi. 
 
Gülnaz, darp raporu aldıktan sonra avukatı ile  kendisine işkence uygulayan polisler hakkında şikayetçi olacak.