İZMİR - Tüketim kültürünün ihtiyaçları belirlediği ve bol satışı öngören AVM'lerine karşılık, geri dönüşüm mekanları olan ikinci el pazarları sistematik saldırı altında. 

 

Kapitalizmin olmazsa olmazı tüketim kültürünün kalbi AVM'ler bol tüketimi sağlarken bir yandan da neye ihtiyaç duyduğumuzu da yeniden belirler. Böylece daha önce satın alınan ürünlerin miadı dolar ve 'çöpe' gider. Oysa doğada çöp diye bir kavram yoktur. Her varlık başka bir şekle dönüşür ve dolayısıyla hiçbir varlığın 'miadı' dolmaz. Bu tüketime inat bit pazarları mağazalardan alınan veya artık işe yaramayan ürünlerin sanal yollarla değil görerek dokunarak, insan sıcaklığının yaşandığı geri dönüşüm mekanları. Bu mekanlar bir süredir Türkiye genelinde sistematik olarak yok ediliyor. Ankara, İstanbul gibi büyükşehirlerde kapatılan bit pazarlarına Halkapınar ikinci el pazarı da eklendi.

 

'Esnaf tezgahlarının kapatılmasından korkuyor'

 

İzmir'de valilik kararı ile bir süredir kapatılan ikinci el pazarı İzmir'li yurttaşların dilinde döne dursun,  semt pazarları çıkışlarında, metro istasyonu çıkışlarında, duraklarda farklı günlerde ikinci el eşya tezgahları açılıyor. Devletin yeni vergi türleri ortaya çıkardığı, var olan vergileri de arttırdığı bir dönemde tezgahlarının kapatılmasını istemeyen bit pazarı esnafı bu haberin de devlet tarafından 'ihbar' niteliğinde sayılmasından korktuğu için görüntü alınmasını istemiyor.

 

'AVM'lerin mekanikliğine karşı insan sıcaklığı mevcut'

 

Üçyol ikinci el esnaflarından Aynur Güleryüz, parası olmayanların giyinmesini, gerçekten ihtiyacı olan eşyaları edinmelerini sağladıklarını belirterek ilişkilerinin karşılıklı kazanmak üzerine kurulu olduğunu söyledi. Aynur "Kimseyi olumsuz etkilediğini zannetmiyorum. Burada insanlarla sohbet ediyoruz. Orada (AVM'lerde) böyle bir durum yok. Oralar bize göre değil, itici. Sahte bir mutluluk var AVM'lerde. Bizim müşterilerimiz gelip abla benim şuyum eksik olursa bana getir diyebiliyor. Bunu bir öğrenci gidip mağazada söyleyebilir mi? Burada ikinci el kitap alıyorum kitapçıdan alsam 30-40 lira. Burada insanlar daha fazla sosyalleşiyor. Biz geri dönüşümü çok güzel yapıyoruz" dedi.

 

'Geri dönüşüm olmazsa ürünler doğaya zarar verir'

 

Sürekli üretimin doğaya da zarar verdiğini ifade eden Aynur, "Biz ne bulursak onu satıyoruz. Geri dönüşüm olmazsa ürünler doğaya zarar da verir. Elimizdekileri sonuna kadar kullansak iklimi doğayı bu kadar bozmayız. Bu yüzden ne bulursak onu satıyoruz. Mutlaka alanı oluyor" dedi.

 

'Bit pazarında modası geçen ürün yok'

 

Halkapınar'daki pazarın bir sabah gittiklerinde yasaklı olduğunu öğrendiklerini belirten 20 yıllık pazar esnafı Nurten Şişek, yasağın aksine insanların ilgisinin daha da arttığını söylüyor. Bu ilginin ekonomik krizle ilişkisi olduğunu belirten Nurten, her yıl değişen modanın artık insanlara hitap etmemesi ya da insanların kendi modalarını kendilerinin yaratmak isteğinden de kaynaklandığını ifade etti. Nurten "Burada daha fazla her çeşit var. Moda burada geçmiyor. Kendini yeniden üretiyor. Çok da mutlular eski daha fazla mutluluk veriyor sanki. Her türlü insan geliyor, bizim için hepsi bir" dedi.