Eğitim Sen Genel Başkanı: Gerici faşist rejim inşalarında çocuk ve kadın hakları yok sayılır

  • 09:03 28 Mart 2018
  • Emek/Ekonomi
ANKARA - AKP'nin inşa etmeye çalıştığı "yeni rejimde" en fazla eğitim alanına yöneldiğini vurgulayan Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, son yıllarda artan cinsel istismarın da bu politikaların sonucu olduğuna dikkat çekti. Feray, "Bütün dünyada gerici faşist rejim inşalarında çocuk yaşta evliliğin önü açılır, kadın ve çocuk hakları yok sayılır" dedi. 
 
AKP Hükümeti'nin 16 yıllık iktidarı süresince en fazla değişikliğin yapıldığı ve tartışmalı kararların alındığı alan eğitim oldu. 4+4+4 ile başlayan ve özellikle de kız çocuklarının okulsuz kalmasına neden olan, cinsel istismar haberlerinin sık sık gündeme geldiği, öğretmenlerin ihraç edildiği eğitim sistemini Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan değerlendirdi.  
 
'Hukuksuzluklar raporlaştırılamayacak kadar fazla '
 
Eğitim alanında raporlaştıramayacak kadar ihlal ve hukuksuzluğun yaşandığını, OHAL ve KHK'lerle birlikte çok daha korkunç boyutlara ulaştığını belirten Feray, "Üyelerimiz mesleklerinden ihraç edildiler. Başka yerlerde çalışmaları engellendi. Toplumsal bir damgalanma yaratmaya çalıştılar. Darbeye bizzat karışan asker ve polisten daha fazla eğitim emekçisi ihraç edildi. Asker ve polis 32 binlerde, sadece eğitim emekçilerinden 40 bini aşkın ihraç yaşandı. 15 Temmuz'dan bu yana da yapılan tüm atamalar da sözleşmeli ve güvencesiz yapılıyor. İktidarın eğitimcisi olmayı reddettikçe her an işten atılacak bir süreç örgütlendi" dedi. 
 
'AKP kendini sivil darbe ile yaşatıyor'
 
AKP'nin yıllardır gerçekleştirmek istediği baskıyı OHAL ile gerçekleştirdiğini ve kamu emekçilerinin tarihinde görülmemiş saldırılara maruz kaldığını vurgulayan Feray, "Bilime, eşitliğe, özgürlüğe ve barışa sahip çıktığımız için geçmiş dönemlerde nasıl saldırılara maruz kaldıysak şimdi de AKP sivil bir darbe ile aynı süreci yaşatıyor. Bu süreçlerin hepsinin sonunda arkadaşlarımızın suçlu olmadığı kanıtlanacak. Bu süreci ne kadar ciddi örgütlersek o kadar çabuk çıkarız bu cehennemin içinden" diye konuştu. 
 
'Kindar ve dindar nesil istiyorlar' 
 
AKP'nin yeni rejimi inşa ederken en fazla eğitim alanına müdahale ettiğini, eğitim politikalarına yönelik saldırıların 2012 yılında 4+4+4 sistemiyle başladığını ifade eden Feray, şöyle devam etti: "AKP burada ne yapacağını çok net bir şekilde söylemişti. O dönem bir kongreye katılan Recep Tayyip Erdoğan Necip Fazıl Kısakürek'in sözlerine atıfta bulunarak 'Dilinin, dininin, kininin davacısı bir gençlik inşa edeceğiz' demişti. Oradan kindar ve dindar bir nesil çağrısı yapmıştı. Yine AKP milletvekili, 'Elimize tarihi bir fırsat geçiyor tüm okulları İmam Hatipleştirme fırsatı doğuyor' demişti. Okul öncesinden başlayarak yükseköğretim kurumlarına kadar bir gericileştirme ve bilimin reddedilmesi söz konusu. Okul öncesinde oyun oynaması gereken, resim yapması gereken öğrencilere protokollerle Kur'an eğitimi veriliyor. Biz eğitimde gericileşmeyi,  yasal olmamasına rağmen okullarda karma eğitime son verilmesinde, lise çağındaki çocukların evlenmesi durumunda eğitime dışarıdan devam etmesi gibi ya da yükseköğretimde evlenen gençlerin kredilerinin silinmesi durumlarında görüyoruz" 
 
'Çocuklar cemaatlere teslim ediliyor' 
 
Eğitim alanında cinsel istismarın son zamanlarda artmasının nedenlerinden birinin çocukların cemaatlere teslim edilmesi olduğuna vurgu yapan Feray, "Çocuk istismarı meselesi Türkiye'nin en önemli sorunu haline geldi. Bu sorun buz dağının görünen yüzü bile değil. Türkiye'nin her yerindeki okul, halk eğitim merkezleri ve üniversiteler farklı farklı cemaatlere açılıyor. Çocuk istismarı her geçen gün artmaya devam ediyor. Okulların İmam Hatipleştirilmesi sonrası çok hızlı bir şekilde inşa ediliyor. OHAL koşullarında bu süreç daha da hızlandırıldı" dedi. 
 
'Laiklik ve bilimsel eğitim ortadan kalktı' 
 
Çocukların cinsiyetlerine, ailelerin inançlarına, kimliklerine ve sınıfsal durumlarına göre ayrıştırıldığını da ekleyen Feray, "Paran kadar uygulamalar" ile eğitimin özelleştirildiğinin de altını çizdi.  4+4+4 yasası ile birlikte laik ve bilimsel eğitimin ortadan kaldırıldığını vurgulayan Feray, "Laiklik sadece yasalarda geçen bir ifade. Fiilen laik bir ülke olmanın hiçbir koşulu kalmamıştır" diye belirtti.
 
'12 yaş sınırlaması ile istismarı meşrulaştırıyorlar' 
 
İktidarın bugüne kadarki söylemleri, müftülere verilen nikah yetkisi ve son olarak cinsel istismar yasasına dikkat çeken Feray, şöyle devam etti: "12 yaş altı çocuklara istismarda bulunanlara ağır ceza, 12 yaş üstündekilere kademeli olarak az ceza meselesi ideolojik bir pozisyondur. Bütün dünyada gerici faşist rejim inşalarında çocuk yaşı olabildiğince küçültülmeye çalışılmıştır. Bu çocuk yaşta evliliklerin önünü açmak, kadını yok saymak ve çocukların haklarını yok saymak için yapılır. Bu ifadeler çok net ideolojik söylemlerdir. 18 yaş altı her birey çocuktur ve bedenine dönük her saldırı istismardır. Yasalar düzenlenirken de bu durum dikkate alınmalı. Özellikle kız çocuklarının 12 yaş üzerinde evlenebileceğini, çocuk doğurabileceğini meşrulaştırma üzerinden kamuoyunda bir tartışma yaratıyor. AKP kendi ideolojik hattını güçlendirmek adına bir takım düzenlemeler yapıyor. Çocuk istismarı değerlendirilirken bunun içinde zinayı da görüyoruz. Onlar her zina kelimesini kullandığında bizim yaşamımıza çok daha büyük boyutlu saldırılar olduğunu gördük." 
 
'AKP'nin ideolojisine karşı ciddi bir örgütlenme var'
 
Ancak AKP'nin kutuplaştıran, ötekileştiren, yok sayan diline karşı ciddi bir örgütlenme olduğunu da belirten Feray, "Biz bunu liselerde proje okul dayatmasında da görmüştük. Liselerde yapılan etkinliklere müthiş derecede saldırılar olmuştu. Aynı zamanda Türkiye'nin her yerinde yüzlerce liseli dalga dalga gelişen 'karanlığa teslim olmuyoruz' eylemlerini örgütlemişti. AKP'nin yaptığı her ideolojik dayatma karşısında bu eylemleri gördük. Kadınlar ve gençler bu saldırılara karşı susmuyor. Bu örgütlülükler çok daha büyük örgütlülüklere vesile olacak. Biz bu saldırıları Gezi'de, 7 Haziran seçimlerinde,  16 Nisan referandumunda ve adalet talebinde de gördük. Gençler bu noktada hayatlarına sahip çıkmaya ve taleplerini haykırmaya devam edecek" ifadelerini kullandı.