‘İş koşulları kadınların aleyhine düzenleniyor’

  • 09:08 3 Şubat 2018
  • Emek/Ekonomi
İZMİR - İş koşullarının kadınlar aleyhine düzenlendiğini ifade eden TÜMBEL-SEN Şube Yönetim Kurulu Kadın Sekreteri Buse Engin, kadınların çalıştığı her binada emzirme ve bebek bakım odasının bulunması gerektiğini belirtti.
 
İzmir Büyükşehir Belediyesinde örgütlü KESK’e bağlı Tüm Bel-Sen üyeleri emekçilerin talepleri için mücadele etmeye devam ediyor. Binlerce kadın işçinin istihdam ettiği İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde 2013 yılından bu yana emzirme odası ve kreş talepleri için mücadele eden İzmir Büyükşehir Belediyesi Otobüs İşletmesi (ESHOT) çalışanı ve TÜMBEL-SEN Şube Yönetim Kurulu Kadın Sekreteri Buse Engin, ‘işsizlik’ kavramının emekçiler üzerinde baskı uygulamak mevcut düzeni kabullendirmek için kullanıldığını buna karşın taleplerinden vazgeçmeyeceklerini söyledi. 
 
Yemek ve ulaşım ücretlerinden yararlanamıyorlar
 
Devlet politikaları ve piyasa ekonomisi nedeniyle gelirlerinin geçen yıla oranla çeyreği kadarını kaybettiklerini söyleyen Buse, asgari ücretin biraz üzerinde gelir kazanmanın bile refah içinde yaşamak gibi algılandığını ifade etti. Buse, 4 milyon nüfuslu bir kentte sadece 6 bin memurun hizmet ürettiğini, depreme dayanıksız binalarda can güvenliklerinin olmadığını, yemek hakkından her çalışanın yararlanamadığını ve ulaşım ücretlerinin de karşılanmadığını söyledi.
 
‘Şartsız ücretsiz herkese kreş hakkı’
 
İş koşullarının kadınlar aleyhine düzenlendiğini ifade eden Buse, kadınların çalıştığı her binada emzirme ve bebek bakım odasının bulunması gerektiğini belirtti. Çalışma alanlarında kreşlerin olmaması nedeniyle kadınların iş alanının dışına çıkarak evlere kapanmak zorunda bırakılmasının temel sebebinin ise devletin kadın politikası olduğunu dile getiren Buse, İzmir Büyükşehir ana binasında 6 aylık sendikal mücadele sonucunda kreş yapılmasını sağladıklarını söyledi. 
 
Buse, “Ebeveynlerin çocuklarını çok rahat büyütebileceği yaşamlar istiyoruz. Bir anne baba çocuğu nerede okuyacak, nasıl okuyacak diye düşünmemeli. Biz şartsız ücretsiz herkese kreş hakkı olması gerektiğini savunuyoruz” dedi.
 
Belediyenin tek görevinin yol ve park gibi inşaat işleri olmadığını bunun yanı sıra istihdam gibi sorunlara da çözüm bulunması gerektiğini ifade eden Buse, müteahhit firmalar yüzünden taşeronlaşmanın yaygınlaştığını belirtti. 
 
‘Memurlar pasifize ediliyor’
 
Buse, devletin OHAL sonrası hiçbir yasal dayanağı olmayan KHK’lerle yönetildiğini ve memurların taşeron firma işçileri gibi her an çıkarılma hatta itibarsızlaştırılma ile karşı karşıya kaldığını dile getirdi. Özellikle alanlarda mücadele eden memurların bu şekilde pasifize edilmeye çalışıldığını ifade eden Buse, yıllarca mücadele edilerek alınan hakların kaybedilmemesi için direndiklerini verdiklerini söyledi.
 
‘Yarına direnenler taşınacak’
 
İzmir Büyük Şehir Belediyesi’nin toplu sözleşmelerde Memur-Sen’le masaya oturduğunu ifade eden Buse, “Kimseye duyurmadan toplu iş sözleşmesini imzaladılar. Fakat yine de hükümetin verdiği zamma elini eteğini açıp atlayanlar değil, direnenler taşınacak. Biz hakkımızın, emeğimizin sömürülmesine karşıyız. Savaş harcamasında ve sarayın giderlerinde tasarruf yok ama konu asgari ücrete işçilere kadro istemine geldiğinde ‘insaf’ deniyor. Biz insanları açlığa sefalete itmelerini istemiyoruz” dedi.