Qoser pazarından ekonomi özeti: Ölüm yiyip içiyoruz

  • 09:02 11 Temmuz 2023
  • Emek/Ekonomi
 
Öznur Değer
 
MÊRDÎN - Qoser pazarından ekonomik krizin sorumlusu olarak iktidara işaret eden yurttaşlardan Mülkiye Derin, “400 TL parayla geldim param bitti ama el arabam boş. Ne meyve alabiliyoruz ne bir şey yiyebiliyoruz. Ölüm yiyip içiyoruz” dedi.
 
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs seçimleri öncesinde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i kabineye tekrar alabilmek için yoğun bir görüşme trafiğine girmiş ve görüşmeler sonucunda Mehmet Şimşek’i kabineye girmeye ikna edebilmişti. 5 yıl aradan sonra 4 Haziran’da görevi Nurettin Nebati’den devralarak ülke ekonomisini yeniden yönetmeye başlayan Mehmet Şimşek’in göreve gelmesi de ekonomik kriz gerçeğini örtmeye ve durdurmaya yetmedi.
 
Dolar, TL karşısında yüzde 22,66 değer kazandı
 
Mehmet Şimşek yeni görevine “Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönmekten başka çaresi kalmamıştır” sözleriyle başlasa da akabinde Merkez Bankası politika faizini, yüzde 8,5’ten yüzde 15’e çıkardı. TL döviz karşısında günden güne erimeye devam ederken, Mehmet Şimşek’in göreve geldiği hafta 21,24 seviyesinde seyreden dolar, bugün 26 TL bandında işlem görüyor. Dolar, TL karşısında yüzde 22’nin üzerinde değer kazandı. Yine 5 Haziran’da bin 339 TL olan gram altın, bugün itibarıyla bin 611 seviyesinden işlem görüyor.
 
Vergi ve harçlara büyük zam
 
Son olarak 7 Temmuz’da Resmi Gazete’de yayımlanan kararla vergi oranlarında ve harçlarda ciddi artışlar yapıldı. Karara göre, yurtdışından getirilen cep telefonların kaydı için ödenmesi gereken harç tutarı, 6 bin 91 TL’den 20 bin TL’ye çıkarıldı. Böylece IMEI harcı 7 ayda 7,3 katına ulaştı. Aynı zamanda katma değer vergisi (KDV) yüzde 18 olan ürünlerde yüzde 20’ye, yüzde 8 olan ürünlerde ise yüzde 10’a çıkarıldı. 492 Sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı tarifelerde yer alan maktu harç tutarlarında da yüzde 50 oranında artış oldu. Bu kapsamda yargı, noter, vergi yargısı, tapu, konsolosluk, pasaport, ikamet tezkeresi, çalışma izni, vize, gemi ve liman, ruhsatname, diploma ve trafik harçları yüzde 50 oranında artırıldı.
 
Asgari ücret 11 bin 402 TL iken, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) Mayıs 2023 verilerine göre açlık sınırı 10 bin 72, yoksulluk sınırı ise 34 bin 838 olarak açıklandı. Buna göre ülkede milyonlar yoksulluk sınırının altında yaşamını idame ettiriyor.
 
Hal böyleyken, kriz pazar etiketlerine de ciddi oranda yansıyor. Tarımın önemli kentlerinden biri olan Mêrdîn’de Qoser (Kızıltepe) ilçesindeki Perşembe pazarında domatesin kilosu 9 TL, patlıcanın 7,50 TL, biberin kilosu ise 15 TL’den satılıyor.
 
‘Türk parasının bir değeri, kıymeti kalmadı’
 
6 yıldır pazarda tezgah açan Handan Kalya, tezgahın 6 yıllık değişimini anlattı. Eskiden ürünlerin çok daha ucuz olduğunu pazara gelen müşterilerin arabalarını doldurarak pazardan ayrıldıklarını ifade eden Handan, “İnsanlar artık pazardan alışveriş yapamıyor. Eskiden bir el arabası dolduran insanlar şu anda yarısını bile dolduramıyor. İki poşet alıyorsun ihtiyaçlarını alamıyorsun ve bir sürü para ödüyorsun. Ürün alamıyorsun. TL eridi bitti artık. Türk parasının bir değeri, kıymeti kalmadı” sözlerine yer verdi.     
 
‘Patates artık zengin yemeği…’
 
Tezgahında meyve ve sebze satan Handan, fiyatları aktardı: “Muzu mevsimi olmadığı için 40 TL’den satıyoruz. Yerli kirazlar 10 TL kırmızı kirazlar ise 30-40 TL arasında. Karpuzun kilosu 7,50 TL, kavun 12,50-15 TL arasında. Acur 20 TL, yeşil fasulye 20 TL. Patates bu yıl çok pahalı. Mevsimi olmasına rağmen patates yok ve çok pahalı. Patatesi halden 15 TL’ye alıp pazarda 17,50-20 TL’ye satıyoruz. Pahalı olduğu için insanlar patates bile alamıyor. Eskiden fakir yemeği olan patates de artık zengin yemeği.”
 
‘Fırsatçılık arttı, denetleme yok’
 
Kaliteli ürün sattıklarını ve müşteriye iyi mal vermeye çalıştıklarını belirten Handan, “Kötü malı kimse almaz. Biz de dolaşıp en iyi malı bulup alıyoruz. Eskiden her şeyden alabilen müşterilerim artık birer ikişer kilo alabiliyor sadece. Bu durum bizi de etkiliyor. Eskiden günlük mal getirip satıyorduk şimdi ise bazen mallarımız birkaç gün elimizde kalıyor, bitmiyor. Her gün hale gidip günlük mal alıyoruz. Satabileceğimiz kadarını almaya çalışıyoruz. Denetleme olmadığı için herkes kafasına göre fiyat biçiyor. Geçim çok zor. Fırsatçılar da arttı. Bu nedenle ürünlerin fiyatı günlük değişiyor. Denetleme yok. Fiyatların artık azalmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
 
‘Buzdolabı ve çamaşır makinasına bin lira fatura geldi’
 
Aynı evde yaşadığı 13 kişilik ailesi için alışveriş yapmak üzere pazara gelen Namise Temo, ekonomik krizin etkilerine dikkat çekti. Buzdolabı ve çamaşır makinası dışında evinde elektronik alet olmamasına rağmen elektrik faturasının bin lira geldiğini dile getiren Namise, “Su parası 470 TL, ev kirası 650 TL ödüyoruz ve evde sadece oğlum çalışıyor” dedi.
 
400 liralık alışveriş…
 
Yaptığı pazar alışverişini anlatan Namise, “Maydanoz, kiraz, domates, salatalık ve karpuz alabildim sadece. Kirazın kilosu 25 TL, maydanozun adeti 10 TL, salatalık 15-20 TL. Bir iki kilo et ve yumurta da alıp alışverişimi bitireceğim. Ona da param yeterse alacağım. 400 TL ile pazara geldim. 100 liram kaldı. Her şey çok pahalı olduğu için hiçbir şey alamadım. 5 litrelik yağ 150 TL. Ekmeğin tanesi 8,50 TL olmuş. Allah yardımcımız olsun. Patatesi eskiden 2 liraya alırdık şimdi 20 lira olmuş. Eskiden 100 lira ile pazara gelip her şeyden alıp gidiyordum şimdi 400 lirayla birkaç şey alabildim sadece. Para yetmediği için ihtiyaçlarımın hepsini alamadım” ifadelerini kullandı.
 
'Ölüm yiyip içiyoruz'
 
Ekonominin bu halde olmasının sebebi olarak iktidarı gösteren Mülkiye Derin ise “ekonomi iyi” diyenlere tepki gösterdi. “400 TL parayla geldim param bitti ama el arabam boş. Ne meyve alabiliyoruz ne bir şey yiyebiliyoruz. Ölüm yiyip içiyoruz. Konuşanı cezaevine koyuyorlar. Korkudan kimse sesini çıkaramıyor” dedi.