DİSK: Ülkeyi yönetenler halkı değil, sermayeyi koruyor!

  • 14:22 16 Şubat 2022
  • Emek/Ekonomi
İSTANBUL - “Hayat pahalı, emek ucuz bu böyle gitmez” şiarıyla bir araya gelen DİSK’e bağlı sendikalar, taleplerini sıralayarak 1 Ekim’de başlattıkları “Geçinmek istiyoruz” eylemlerini yeni bir mücadele sürecine taşıyacakları mesajını verdi.
 
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), "Hayat pahalı, emek ucuz bu böyle gitmez" şiarıyla temel gıda maddeleri ve faturalara gelen zamlara karşı Kadıköy İskele Meydanı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, işlerine son verilen Farplas işçileri, DİSK'e bağlı sendikalar ve yöneticiler ile çok sayıda DİSK üyesi katıldı. Açıklamada “Hayat pahalı emek ucuz bu böyle gitmez” pankartının yanı sıra “Genel grev genel direniş”, “Eriyen maaşlara iyileştirme istiyoruz” ve “Ek protokol şart” dövizleri taşındı. 
 
Açıklama öncesi kitle, çalınan müzikler eşliğinde halaylar çekerek, “Direne direne kazanacağız”, “Kan zulüm, işkence işte AKP” ve “Yapılan zamlar geri alınsın” sloganları attı.
 
DİSK’in işçilere sahip çıkmadığını belirten bir grup da, DİSK’in işçileri sahiplenmesi çağrısında bulundu.
 
'Her evde en az bir işsiz var'
 
Burada konuşan Arzu Çerkezoğlu, "Zamlar durmak bilmiyor, faturalar soyguna dönüşüyor" ifadeleri ile enflasyonun rekor üzerine rekor kırdığını ifade etti. Gıda enflasyonunun devletin resmi verilerine göre yüzde 60'a dayandığını hatırlatan Arzu, "Türkiye gıdada ithalata mahkûm hale geldi. İşsizliğe çare bulunmuyor, her evde en az bir işsiz var. Daha da kötüsü milyonların iş bulma umudu dahi tükendi. Elektrik kesintileri, doğalgaz kesintileri bu kara kışı daha da karartıyor, çekilmez hale getiriyor" dedi.
 
‘Canımız ucuz’
 
Pandemi için alınan bütün önlem ve desteklerin kaldırıldığına işaret eden Arzu, "Halk yeterli sosyal destek almadan kendi başının çaresine bakmaya, kendi canını, sağlığını korumaya çalışıyor. Bu ülkede yaşamak zor, hayat pahalı ama emeğimiz ucuz, canımız ucuz. Asgari ücrete, memur maaşlarına ve emeklilere yapılan artışlar daha yılın başında eridi gitti. Hiçbir ücret artışı yaşadığımız gelir kaybını telafi etmedi" şeklinde konuştu.
 
‘Vergiler zenginlere kaynak olarak gidiyor’
 
Çalışan, üreten ve emek veren milyonların bugüne kadar insanca yaşamak için mücadele verdiğini söyleyen Arzu, "Artık hayatta kalmak için çırpınıyoruz. Bizler borçlanarak, ekmeğimizden kısarak, yaşamaya vakit kalmayacak kadar çok çalışarak hayatta kalma mücadelesi verirken birileri servetine servet katıyor" dedi. Arzu, ülkeyi yönetenlere dikkat çekerek, "Ağır ekonomik koşullarda geçim mücadelesi veren halkı korumak yerine, zenginleri, sermayeyi ve bankaları koruyor. Yandaş şirketlerin vergileri sıfırlanıyor. Pandemide bile işsizlik sigortası fonundan patronlara kaynak yağıyor. 'Döviz garantili mevduat" hesabı adı altında bizim vergilerimizden bankalara ve zenginlere kaynak aktarılıyor" ifadelerini kullandı.
 
‘Bu düzen artık böyle gitmez’
 
Arzu, mevcut düzende fakirin daha fakirleştiğini, zenginlerin ise daha da zenginleştiğini vurgularken, düzenin artık böyle gitmeyeceğini kaydetti. Arzu, şunları söyledi: "İşçiler sonbahardan beri insanca bir ücret için işyerlerinde, meydanlarda ayağa kalkıyor. Halkımız zamlara karşı ülkenin dört bir yanında seslerini yükseltiyor. Bu düzende hayat pahalı, emek ucuz ama öte yandan biz üretenler, çalışanlar, işçiler, emekçiler, emekliler, dar gelirliler bu ülkede çoğunluğuz. Biz birleşirsek zamlar geri alınır."
 
Talepler
 
1 Ekim 2021’de başlattıkları “Geçinmek istiyoruz” eylemlerini yeni bir mücadele sürecine taşıyacaklarını dile getiren Arzu, mücadele sürecini bütünleştirmek için yola çıkacaklarını belirtti. Ülkenin tüm değerlerini işçilerin ürettiğini ifade eden Arzu, 5 temel taleplerini ise şöyle sıraladı:
 
“*  Elektrik, su ve doğalgaz başta olmak üzere temel tüketim malzemelerine yapılan zamlar derhal geri alınmalıdır. Faturalardaki vergi yükü ortadan kaldırılmalıdır. Gıdada yapılan vergi indiriminin de fiyatlara yansıması sağlanmalıdır.
 
*  Tüm maaş ve gelirlerde en az asgari ücrete yapılan artış oranında artış yapılmalıdır. Yılın ilk ayında açlık sınırına gerileyen asgari ücret yeniden belirlenmelidir. En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine çıkarılmalıdır.
 
*  Vergide adalet istiyoruz. Bu ülkede az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınan, faizin, rantın vergilendirildiği adaletli bir vergi sistemi istiyoruz.
 
*  Esnaf kuryelik, taşeron, kendi hesabına çalışma, özel istihdam büroları gibi tüm güvencesiz çalıştırma biçimlerine derhal son verilmelidir. ILO tarafından benimsenen insan onuruna yaraşır bir çalışma biçimi istiyoruz.
 
*  Yaşanan bütün olumsuzluklara karşı emeğimizin ve çocuklarımızın geleceğini koruyabilmemizin bir tane yolu var. O da örgütlü olmak. O nedenle işçi sınıfının sendikal hakları önündeki engeller kaldırılmalıdır.”
 
Basın açıklaması “Direne direne kazanacağız” sloganı ve alkışlar eşliğinde son buldu.