KOCAELİ - Sendikalı oldukları için işlerine son verilen Farplas işçileri günlerdir direniyor. Ajansımıza konuşan işçiler, “Fabrikanın çatısında yaktığımız ışıklar, el fenerleri umut oldu. Bir kıvılcım düştü ve bu yangın olarak yayılıyor” diyerek sermayedara karşı birlik sağlanırsa kazanım elde edileceğini vurguladı.

 

Ülkenin dört bir yanındaki işçi eylemeleri yayılarak sürüyor. Kocaeli Gebze Otomotiv Tedarik Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nde (TOSB) bulunan ve plastik otomotiv parçaları üreten Farplas firmasında işçiler, ücretlerinin ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için 19 Ocak'ta iş durdurma eylemi başlatmıştı. Farplas yönetimi işçilerin taleplerini kabul etmeyip sendikalı oldukları gerekçesiyle 20 Ocak tarihinde yaklaşık 150 işçinin işine son verdi.  İşçiler 30 Ocak günü kendilerini fabrikanın çatısına kilitleyerek işten atılmaları protesto etti. Çatıda ışıklar ve el fenerleri ile direnen işçilere 8 saatin sonunda 6 otobüs polis ile saldırı düzenlendi ve işçiler, darp edilerek çatıdan indirildi.

 

İşlerine geri alınma ve fabrika tarafından sendikanın tanınması talepleriyle 2 Şubat günü direnişlerini fabrikanın önüne taşıyan işçilerin mücadelesi, kararlılıkla sürüyor.

 

‘Sermaye karşısında tek gücümüz birliğimiz’

 

Fabrikada birçok haksızlığın olduğunu ve meselenin sadece maaş olmadığını söyleyen Meryem Önder, “Bir tane takım liderinin ya da amirin lafı ile yalan beyanlarla tazminatsız işten çıkarılan arkadaşlarımız oluyordu” ifadeleriyle bu haksızlıklara işaret etti. Meryem, fabrikada insani koşullarda çalışmak ve iş güvencesinin oluşması için sendikaya üye olduklarını, bundan dolayı işlerine son verildiğini de aktardı.  İşverenin hiçbir zaman işçiye hakkını tam vermediğini dile getiren Meryem, “Doğuda, batıda ve başka ülkelerde işveren her yerde aynı. Sermaye, para karşısında bizim tek gücümüz birliğimiz. Hepimiz birer damla suyuz mecburen birlik olacağız ki okyanus olalım” şeklinde konuştu.

 

‘Kara bir düzen’

 

Zahide Söğüt de Türkiye’nin dört bir yanında başlayan işçi direnişlerine dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı: “İnsanlar artık açlığa mahkum bırakıldıklarının ve açlık ile terbiye edildiklerinin farkına vardı. Belirlenen asgari ücret açlık sınırında ve insanlar artık buna dur dedi. Çünkü kiralar aldı başını gitti. Faturalardan bahsetmiyorum bile. Normalde 2-3 liraya aldığımız patates altı lira oldu. İnsanlar bu düzenin kara bir düzen olduğunu, ne kadar çalışılırsa çalışılsın insanca yaşama koşullarına sahip olamayacağımızı anladılar. Bundan dolayı herkes direniş göstermeye başladı. İnsanlar sadece emeklerinin karşılığını ve insanca yaşam koşullarına erişmek istiyor.”

 

‘Huzur ile yatamayacaklar’

 

Direnişlerin ülkenin geneline yayılacağını dile getiren Zahide, “Bir kıvılcım düştü ve bu yangın olarak büyüyor” dedi. İşçilerin birleşip direnerek kazanacağını vurgulayan Zahide,  “Biz ne kadar çok emek sarf edersek edelim, ne kadar çok kendi varlığımızdan özveride bulunursak bulunalım; hiçbir şekilde bizim kıymetimiz onların gözünde yok. Yaklaşık 15 gündür bu kapı önünde direnişteyiz ve onlar için biz sadece görüntü kirliliğiyiz. Biz bunun çok net farkındayız ama huzur ile yatmayacaklar, yatırmayacağız. Hak arayışımıza hep devam edeceğiz ve herkesin de hakkını aramasını istiyoruz. Herkes direnişini sürdürsün çünkü hep beraber olursak kazanacağız, refaha ulaşacağız. Direne direne kazanacağız. Yaşasın sınıf dayanışması”  şeklinde konuştu.

 

‘Yaktığımız fenerler umut oldu’

 

Ekonominin çok kötü bir durumda olması, enflasyonun çok yüksek olması ve işçi maaşlarının bir o kadar düşük olmasından kaynaklı çok ciddi işçi direnişlerinin olduğuna işaret eden Betül Oral da Farplas direnişinden sonra ayaklanan çok sayıda firmanın olduğunu söyledi. Betül, “Fabrikanın çatısında yaktığımız ışıklar, el fenerleri umut oldu. Yasal hakkımızı almak için direniyoruz ve bunun için savaş veriyor olmak ve direnmek bile çok kötü bir durum. O yüzden ciddi bir direniş söz konusu. Bir kişi bile kalsa sonuna kadar buradayız. O hakları alana kadar direneceğiz” dedi. Betül siyasi parti, dil, din ve ırk ayırt edilmeksizin herkesin, direnişlerini ziyaret edebileceklerine de değindi. Betül kadınlara direnişe geçmeleri için çağrıda bulundu.

 

‘Direnmek teröristlik değil!’

 

“İnsanlar artık sömürülmek istenmiyor, haklarını almak istiyor” ifadeleri ile direnişe başladıklarını aktaran Hümeyra Yağız da belirlenen asgari ücret ile geçinemediklerinin altını çizdi. Hümeyra, “Evde bir kişi çalışıyorsa 4 bin 250 lira ile evini nasıl geçindirsin? Alışverişini mi yapsın, kirasını mı, faturalarını mı ödesin? Bazı insanlar ‘terörist’ diyorlar ama bu ‘teröristlik’ değil. İşçilerin ne kadar fedakarlık yaptığını görüyorlar. Biz varsak işveren vardır. Bütün arkadaşlar haklarını aramak için korkmasınlar. El ele verip haklarını savunsunlar. Bizler işverenlere mahkum değiliz. İşveren bize mahkum o yüzden birlik olup dirensinler” mesajı verdi.