Botan’dan krize çözüm: Bu hükümet gitmeli

  • 09:03 13 Ocak 2022
  • Emek/Ekonomi
 
Rojda Aydın 
 
ŞIRNAK - Ekonomik krizden etkilendiklerini belirten Botanlı kadınlar, gün boyu sattıkları süt ve yoğurt parası ile bir teneke yağ bile alamadıklarını belirtti. Kadınlar krizden çıkış yolunun hükümetin gitmesi olduğunu söyledi. 
 
Türkiye’de giderek derinleşen ekonomik kriz, yurttaşların temel gündemlerden biri. Bölgedeki yurttaşlar, hükümetin ekonomi politikalarına tepkili. Koçerler hayvanlarını besleyemiyor, ürünlerini çarşı ve pazarlarda satamıyor. Esnaflar satış yapamadığı gibi, yurttaşlar bir şey satın alamıyor, geçim sıkıntısı yaşıyor. Yaşanan ekonomik krize ilişkin Botanlılar JINNEWS’e konuştu.
 
Şırnak’ın İdil ilçesine bağlı Danêrê köyünden Gülçin Demir, Cizre’deki pazara sabah erken saatlerde gelerek ürettikleri süt ve yoğurdu satıyor.  Köyde besledikleri koyun ve ineklerden elde ettikleri sütten yoğurt yaptıklarını söyleyen Gülçin, “Yaptığımız ürünleri getirip burada satıyoruz. Sabah saat 08.00’de Cizre’deki pazara geliyorum ve ürünlerimi satmaya çalışıyorum. Bazen geç saate kadar da burada kalıyorum” diye konuştu. 
 
‘Krizin sebebi hükümet’
 
Zamlardan dolayı geçim sıkıntısının baş gösterdiğini söyleyen Gülçin, şöyle dedi: “Artık hayvanlarımızı besleyemiyoruz. Sattığım süt ve yoğurdu insanlar pahalı buluyor. Biz de pahalı olduğu için yem ve saman alamıyoruz. Önceleri çok ucuzdu. Bundan dolayı da ürettiğimiz süt ve yoğurdu ucuz satabiliyorduk. Ancak şimdi saman ve yem fiyatları çok zamlandığı için biz de süt ve yoğurtlarımızı ucuz satamıyoruz. Ama elimizde kalmasın diye de ucuza satıyoruz. Her şey çok pahalı, geçinemiyoruz, evimizin ihtiyaçlarını alamıyoruz. Sattığım ürünlerden gelen para ile eve yağ, şeker ve hayvanlar için gübre alamıyorum. Artık öyle ki kimse evine bir şey alamayacak durumda. Bugün yağ 500 TL olmuş. Yaşanan bu krizin sebebi hükümettir.  Kriz en çok biz kadınları etkiliyor. Çünkü kadınlar hem evde hem de dışarda çalışmak sorunda kalıyor.”
 
‘Günde 5 bakraç yoğurt satıyorum, bununla bir teneke yağ alamıyorum’
 
Danêrê köyünden olan Nasibe Budak da, krizin her açıdan kendilerini etkilediğini söyledi. Nasibe şöyle devam etti: “Süt ve yoğurt almaya gelenler çok pahalı olduğunu söylüyor. İnsanlar bir şey alamıyor. Bazen getirdiğim yoğurtları satamıyorum. Bundan dolayı ben de ucuza satmak zorunda kalıyorum. Daha önce ucuza satıyordum. Krizden dolayı yoğur 30 TL. Günde 5 bakraç yoğurt satabiliyorum. Ancak bununla bir teneke yağ alamıyorum. Her şey çok pahalı. Nasıl geçineceğimizi bilemiyorum.”
 
‘Yarın ne olacağını bilmiyoruz’
 
Cizre’de terzilik yapan Emine Yılmaz Aktaş da hükümetin ekonomi politikalarına dikkat çekti. Emine, “Hükümet tüm yükü insanların omuzlarına atmış. İnsanlar bir şey almaya geldiğinde önce fiyatını soruyor. Fiyat söylemeye utanıyorum. Çünkü tepki göstermelerinden de korkuyorum.  Bu koşullarda insan nasıl yaklaşacağını da kestiremiyor. Çünkü her şey o kadar pahalı ki. Tepki gösteren insanlar da haklı. Diğer yandan çalışmazsak biz de geçimimizi sağlayamayız. Kazandığımızın tümünü de devletin faturalarına veriyoruz. Önce böyle değildi. Geçimimizi de sağlayabiliyorduk, ihtiyaçlarımızı da alabiliyorduk. Şimdi ne bir giysi alabiliyoruz ne, faturaları ödeyebiliyoruz ne de ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyoruz” ifadelerini kullandı. 
 
‘Geçen hafta kumaşın metresi 15 TL iken bu hafta 25 TL’
 
Ne satın alabildiklerini ne de satabildiklerini dile getiren Emine, devamla şunları paylaştı: “Benim aldığım kumaşlar çok pahalı. Geçen hafta aldığım kumaşın metresi 15 TL idi ancak bu hafta 25 TL olmuş. Her geçen gün zamlanıyor. Müşteriler de geldiğinde pahalı olduğunu söylüyor. Yaptığım masraf çok, aldığım iplikler çok pahalı. Nasıl ucuza satayım? Eve yağ almak istedim ama bir haftada 3 kez zam geldi. Yarın ne olacağını bilmiyorum. Ne alabiliyoruz ne de bir şey satabiliyoruz.”
 
 ‘Ne gecemiz gece ne de gündüzümüz gündüz’
 
Döviz artışına da dikkat çeken Emine, “Ülkede bir gecede bir darbe yaşandı ve bir anda her şey değişti. Hükümet halkın kafasına bir balyoz indirdi. Öyle ki insanların başını kaldırmasını istemiyorlar. Bu şekilde ‘sizin ekmek yemenize de müsaade etmeyeceğim’ mesajı verdiler.  Mevcut durumda kimse mutlu değil, herkes yarını düşünüyor.  Hiç bir yerde adalet yok. Sistem benim gibi olmazsan yaşayamazsın diyor. Kimse memnun değil, herkes üzgün, kaygılı. Çözüm için bu hükümet gitmeli.  Adil ve insani bir sistem istiyoruz.  Adalet gelirse, her şey olur. Bu sistem düzelmeli. Ne gecemiz gece ne de gündüzümüz gündüz” dedi.
 
‘Saman ve arpanın zamlanması Koçerleri etkiliyor’
 
Koçer olan İdil’in Kiwex köyünde çadır kuran Gule Üner ise, ekonomik krize ilişkin şunları dile getirdi: “Biz Koçerlerin yaşamı zaten zor. Zamlarla birlikte yaşamımız daha da zorlaştı. Geçimimizi koyun besleyerek yapıyoruz. Çocukluğumdan beri koçerim. Ancak bugünkü gibi bir pahalılık görmedim. Koyunlarımı satamıyorum. Hayvanları beslemek için arpa ve saman gerekli.  Ancak çok pahalı olduğu için alamıyoruz. Saman ve arpayı borç aldık. Bu bizi etkiliyor. Artık un, yağ, şeker gibi temel ürünleri alamıyoruz. Zamlardan dolayı ekmek bile pişiremiyoruz. Ayrıca bizler mera için para da ödüyoruz çünkü mecburuz. Süt, yoğurt, peynir satıyorum ama yine de geçinemiyoruz. Bu zulümdür.”