Bütçeye karşı miting: Bizden alınanlar silah tüccarlarına aktarılıyor

  • 16:15 14 Kasım 2021
  • Emek/Ekonomi
 
ANKARA - Meclis’te devam eden bütçe görüşmelerine dair miting düzenleyen sendikalar, halktan alınan bütçenin savaşa, silah tüccarlarına ayrıldığını ifade ederek, “Gelirde adalet, vergide adalet istiyoruz” çağrısı yaptı.
 
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) öncülüğünde “Geçinemiyoruz, emekten, halktan yana bütçe için omuz omuza” şiarıyla Ankara’da bulunan Anıtpark’ta miting düzenledi. Çok sayıda kurum temsilcisi ve üyenin katıldığı mitinge Halkların Demokratik Partisi (HDP), Emek Partisi (EMEP), Halkevleri, Sosyalist Emekçiler Partisi (SEP), Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) ve çok sayıda siyasi parti temsilcisi katıldı.
 
Mitinge katılanların bayrakları ve yelekleriyle yer aldığı alanda “Halk için bütçe vergide adalet insanca yaşanacak asgari ücret”, “Emekçilerin kara kışını durduralım”, “İnsan onuruna yaraşır bir yaşam istiyoruz” yazılı pankartlar açıldı.
 
Mitingde ayrıca “Patronlara değil emekçiye bütçe”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz”, “Savaşa değil emekçiye bütçe”, “Sosyal devlet sosyal adalet”, “Sermayeye değil emekçiye bütçe”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atıldı.
 
‘Yaptıkları yapacaklarının teminatıdır’
 
Miting düzenleyicisi 4 kurum adına ortak basın metnini okuyan TMMOB Ankara İl Koordinasyonu Sekreteri Özgür Topçu, Meclis’te devam eden bütçe görüşmelerine dikkat çekerek, “Anayasasında sosyal-hukuk devleti yazan ülkelerde, oluşturulacak bütçeler ile toplumun ezici çoğunluğu, üreten emekçi çoğunluğu korunabilir. Ancak ne yazık ki Türkiye’de yıllardır bütçeler ülke kaynaklarının, emekçilerden, halktan alınan vergilerin sermayeye-patronlara, yandaşlara aktarılmasının bir aracı haline dönüşmüştür. Ve yaptıkları yapacaklarının teminatıdır. Türkiye dolaylı ve dolaysız vergilerle işçilerin-emekçilerin patronundan daha yüksek oranda vergi ödediği bir ülke haline gelmiştir” dedi.
 
‘Bizden alınanlar silah tüccarlarına aktarılıyor’
 
Halkın cebinden alınanların eğitime, sağlığa, sosyal güvenliğe değil silahlanmaya ve iktidarın destek beklediği silah tüccarı devletlere aktarıldığını söyleyen Özgür, “Bizim cebimizden alınanlar, bir avuç yandaşın aldığı beş rakamlı üçer beşer maaşa, itibar adı altındaki şatafata, yandaş vakıflara-cemaatlere aktarılmaktadır. Asgari ücret ve bütün ücretlerin asgari ücret kadarı için tüm vergi ve kesintiler sıfırlansın ve net ödensin. Böylece tüm ücretler yaklaşık 750 lira artırılsın. Elektrik, su,  doğalgaz ve internet faturaları vergi ve kesintiden muaf tutulsun. Dolaylı vergiler düşürülsün, tüm gıda ürünlerinde KDV sıfırlansın. Eğitim, sağlık gibi kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına son verilsin, kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılsın. En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine yükseltilsin. Herkese temel gelir güvencesi sağlansın. Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçe hayata geçirilsin. Gelirde adalet, vergide adalet istiyoruz” şeklinde konuştu.
 
‘Bütçemiz sınır ötesi operasyonlara aktarılıyor’
 
Ardından konuşan KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan, biat etmeyen, teslim olmayan, pes etmeyen, emeğinin karşılığını alamayan işçiler olarak alanda olduklarının altını çizdi. Şükran, “Sefalete, ucuz iş gücüne karşı direnen emekçiler, emekliler, kadınlar, milyonlarca işsiz olarak buradayız. Gelecek umudu çalınan, okurken barınamayan, mezun olunca atanamayan gençler, siftah yapamadan dükkanları kapanan esnaflar, emekçi kardeşler hepimiz buradayız. Emek, demokrasi mücadelesine sahip çıktığı için güvenlik soruşturması gerekçesiyle ataması yapılmayan yüzler olarak buradayız. Her geçen gün biraz daha yoksullaşıyoruz ve artık geçinemiyoruz çünkü mutlu bir azınlık ülkeyi talan ediyor. Bütçe talan ediliyor, 5’li çetenin yolsuzluğu almış başını gidiyor. Angarya çalışma almış başını gidiyor. Bütçemiz sınır ötesi operasyonlara aktarılıyor” sözlerine yer verdi.
 
‘Savaşa karşı barışı haykırmak için buradayız’
 
Her şeyin biraz daha küçülürken sermayenin cebine giren şeylerin, işsizler ordusunun ve zamların büyüdüğüne işaret eden Şükran, şöyle konuştu: “Enflasyon büyüdükçe büyüyor. Bu ülkede büyüyen bir şey varsa zenginlerin zenginliğidir. Ödediğimiz vergiler ve borçlarımız büyüyor, açlığımız büyüyor. Sermaye büyüyor bizim bütçe payımız küçülüyor. 2022 bütçesine hayır demek için, zamlara dur demek için, buradayız. Eğitim, sağlık, iletişim başta olmak üzere özelleştirilen kamuya hayır demek için buradayız. Savaşa karşı barışı haykırmak için buradayız. Bir ayağı tarikatlarda ve cemaatlerde olan, toplumda ayrıştırıcı diliyle diyanete ayrılan bütçeye karşı buradayız. Artık yeter demenin zamanının çoktan geldiğini biliyoruz. Pay ve hakkımızı istemek için kararlılık ve haklılığımızı kuşanarak geldik buraya. Yoksuldan, halktan yana bir dünya kurulacak.”
 
‘Omuz omuza mücadele ile kazanacağız’
 
TMMB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz da, yıllardır bir bütçe parodisi izlediklerini kaydetti. Sarayda hazırlanan bütçenin, Meclis’te olduğu gibi kabul edildiğine dikkat çeken Emin, “Halkın sorununu çözmeyen bu oyuna hayır diyoruz. Türkiye tarihinin belki de en derin ve sarsıcı bütçesini tartışıyoruz. Döviz kurları yüzde 30’u aştı. Çok büyük zamlar yapıldı. Artık faturalarımızı ödeyemiyoruz, açlık sınırında yaşıyoruz. Bu ülkede her şeyin fiyatı artarken artmayan tek şey emekçilerin ücretleri. Ücretli çalışan birçok kesim ise ya işini kaybetti ya da açlık sınırının altında yaşıyor. Çok sayıda kesim ise borçlarla yaşıyor. Ülkede şatafat içinde yaşayan tek kesim ise saraylılar. Bu gidişe artık dur diyoruz. Çünkü yaşanan derin krizin etkilerini iliklerine kadar sadece biz hissediyoruz. Meclisin ve sarayın tam ortasında bunu dile getiriyoruz ama örgütlü olduğumuz her alana taşıyacağız bunu. Liyakate dayalı kamu istiyoruz. İş ve aş istiyoruz. Geçmişte olduğu gibi omuz omuza mücadele ederek kazanacağız. Mücadeleyi bırakmayacağız, çünkü kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” diye belirtti.  
 
‘Hayat yoksulun evine sığmıyor’
 
TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut, “Pandemi döneminde 500 arkadaşımızı kaybettik. Pandemi bir işçi ve yoksul sınıfının hastalığı olarak gelişti. Bütçenin bir lirası halka verilirken 99’u sermayeye gitti. 2022 bütçesi de sermayeden yana olan bir bütçe. Hayat eve sığar dediler ama hayat yoksulun evine sığmıyor. Sağlık Bakanlığından randevu talep ettik ancak kabul edilmeyince ‘beyaz önlüklüler’ yürüyüşünü örgütledik. Savaşa ayrılan para sağlıktan ayrılan, mutfaklarımızdan kesilen paradır. Sizler için buradayız” ifadelerini kullandı.
 
‘Vergide adalet gelirde adalet’
 
DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün de artan işsizlik ve yoksulluğa dikkat çekerek, “Yaşamı baştan aşağı sarsan salgında omuzlarına bin kat daha yük binen kadınlar her gün öldürülürken, İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesi ayıbını da yaşadık. Sermayeyi kar hırsına terk edenler her yıl 2 bin işçinin çalışırken öldüğü, tarımın küçüldüğü her geçen gün, betona, inşaata yatırım yapmaktan vazgeçmiyorlar. Borçlarımız artarken eriyen maaşlarımız yaşamımızı sürdürmeye yetmiyor. Bir yandan salgından korunurken bir yandan geçinmeye çalışıyoruz. Memleketin tüm dengesi bozuldu bu nedenle kaygılıyız. Vergide adalet, gelirde adalet istiyoruz. Geleceğimiz için birlikte mücadele etmek zorundayız. Yaşamı hep birlikte yeniden kurmak boynumuzun borcudur” dedi.
 
Konuşmaların sona ermesinin ardından miting müzik grubu Kibele’nin ezgileriyle devam etti.
 
Miting, müzik dinletisinin ardından halaylar, alkışlar ve sloganlar eşliğinde son buldu.