Bozovalı kadınlar kooperatifleri ile yaşama dokunuyor

  • 09:03 2 Ekim 2021
  • Emek/Ekonomi
URFA - Bozova’da 11 yıldır çalışma yürüten Mezopotamya Kadın Çevre ve Kültür Kooperatifi kadınların tek kolektif üretim adresi. Kooperatif Başkanı Aygül Kapıkayalı, hiçbir devlet desteği almadan kendi çabaları ile üretim yaptıklarını ve ayakta kaldıklarını söyledi. 
 
Urfa’da 2011 yılından bu yana çalışmalarını sürdüren Yaşamevi Dayanışma Derneği’nin desteği ile Bozova ilçesinde kurulan Mezopotamya Kadın Çevre ve Kültür Kooperatifi, kadınların güçlenerek yerel üretim yapabilmelerini sağlıyor.  Kooperatifte üretim yapan kadınlar ürünlerini birçok yere gönderiyor.  
Kadınlar için var olduklarını söyleyen Mezopotamya Kadın Çevre ve Kültür Kooperatifi Başkanı Aygül Kapıkayalı, kuruluş amaçları ve yaptıkları çalışmaları anlattı. 
 
‘Kadınlara nasıl destek olunur fikriyle yola çıktık’ 
 
Yaşamevi Kadın Derneği tarafından kadınlara destek olmak için kooperatifin kurulduğunu ifade eden Aygül, “İşe ihtiyacım olduğu için Yaşamevi Kadın Derneği’ne başvurmuştum. Kadınların ekonomik sıkıntılarının çözülmesi için ilk bir işletme olarak kuruldu. Daha sonra kooperatifleşmeye kararı verdik. Ben ilk biber temizleme işinde çalışmaya başlamıştım. 1 yıl sonra kooperatifin ortağı oldum ve 3 yıl sonra da kooperatif başkanı oldum. 7 yıldır kooperatif başkanıyım. Kadınlara nasıl destek olunur fikriyle yola çıktık. İlk olarak Urfa merkezde çalışmalarımızı yürüttük ancak kiraların çok fazla olmasından dolayı Bozova’ya taşındık. Kiramızı ödeyemez haldeydik. Kooperatifi kapatmak istemiyorduk çünkü birçok kadın burada kendisini var ediyordu. Üretimde olmak kadını daha güçlendiriyordu. Evinin ekonomisine destek sunan kadınlar vardı o yüzden biz kesinlikle kooperatifi kapatmak istemiyorduk. Bu yüzden Urfa merkezden Bozova’ya geldik” dedi. 
 
‘Bozova’da tek kadın alanı’ 
 
Kooperatif olarak hiçbir zaman kar amacı gütmediklerini söyleyen Aygül şunları dile getirdi: "Kadınlar kazanıyor, emeğinin karşılığını alıyor ama tek amaçları para değil. Çok zorda kaldığımız dönemlerde kadınlar kooperatife dört elle sarıldı ve ayakta tuttu. Kermes yaptık, çocuklarımızın çeyizlerini sattık yani kooperatifi yaşatmak için çok çabaladık. Çünkü burası Bozova’da tek kadın alanı. Bazı kadınlar gönüllü olarak gelip çalışıyor. Biz burada birbirimize dokunuyoruz, güçleniyoruz. Yaşamevi’yle hiçbir zaman diyaloğumuzu kesmedik. Şiddete maruz kalan kadınları Yaşamevi’ne yönlendirdik. Kadınların sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Farkındalığımız oluştu. Kadınlar için var olduğumuzu söylüyoruz. Arkadaşlarımız önceden kooperatife arka caddeden geliyordu. Artık işi olduğunda tek başına şehir dışına çıkıyor.” 
 
Başlangıçta kadınların kendi yanlarında bile rahat olamadıklarını kaydeden Aygül, şimdi ise kadınların çok bilinçlendiğini ve bunun kendilerini de çok gururlandığını ekledi. 
 
Ürünler şehir dışına gönderiliyor 
 
Birçok kente ürünlerini göndererek satış yaptıklarını ve yılın belli zamanlarında fuarlardan davetler aldıklarını dile getiren Aygül, “5 yıldır Dersim Belediyesi’nin Ovacık Kooperatifi’ne, İstanbul Ataşehir Kooperatifi’ne, Boğaziçi Kooperatifi’ne ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Kadıköy’de kurduğu tarihi Salı pazarında ürünlerimiz satışa sunuluyor. Aynı zamanda kendi çabamızla ürünlerimizi satıyoruz. Hiçbir zaman devletten destek almadık. Aslında biz de kendi çabamızla ayakta durmak istedik. Bir yardım almak istemedik. Sadece Ticaret Bakanlığı’nın bir projesi vardı oraya başvuru yaptık ama şartları bize uymadığı için devam etmedik” sözlerine yer verdi. 
 
‘Irkçı söylemlere maruz kaldık’ 
 
Katıldıkları fuarlarda kooperatifin isminden dolayı ırkçı söylemlere maruz kaldıklarını ifade eden Aygül, “Ankara’da Ticaret Bakanlığı’nın yaptığı festivalde bir kadın nereden geldiğimizi sordu Urfa’dan geldiğimizi söyledik. 'Sizin burada ne işiniz var?' dedi. Kooperatifimizin sembolünde gökkuşağı var.  'Neden rengarenk?' diye sordu. Bu isimle dergiler çıkartılabiliyor. Antep Belediyesi Mezopotamya gezilecek yerleri diye bir dergi çıkarabiliyor ama biz derneğimizin ismi yapınca tepki gösteriyorlar. Bizim Mezopotamya ismini koyma nedenimiz, bu coğrafya çok zengin biz de buranın ürünlerini işliyoruz. Bu yüzden Mezopotamya koyduk kooperatifin ismini. Adımızı çok seviyoruz" diye kaydetti.  
 
‘Kadın emeğinin görünür olmasını istiyoruz’ 
 
Kooperatifin sürdürülebilirliğinin olmadığını, sadece 5 ay boyunca çalışabildiklerini dile getiren Aygül, “Kışın çok fazla kadın çalışamıyor. Kadınlara destekte bulunamıyoruz. İş olmadığı için kadınlar mecbur evlerinde kalıyorlar. Bu konuya bir çare bulunması gerekiyor. Seracılık yapılabilir, dikiş atölyesi kurulabilir, fıstık üretimi çok fazla safranlı fıstık yapabilir. Devamlılık için bu tür çalışmalar yapılabilir ama biz ekonomik sıkıntılardan dolayı yapamıyoruz. Biz kadının emeğinin gerçekten görünür olmasını istiyoruz. Tarlaların ekilip biçilmesinde hep kadınlar çok düşük ücrete çalışıyor. Emekleri sömürülüyor. Akşam eve gidip bir de evde çalışıyorlar. Bu yüzden bu emeğin görünür olmasını istiyoruz” diye konuştu.