Hakkari’de çavreşk zamanı

  • 09:02 22 Eylül 2021
  • Emek/Ekonomi
 
HAKKARİ - Çukurca’da ilkbaharda ekilen çavreşkin hasat zamanı da geldi. Geleneksel yöntemlerle yetiştirilen çavreşkin sofralara uzanan sürecini Lodır Yılmaz anlatıyor.
 
Taş evleri, susamdan yapılan zap tahini, narı ve üzümü ile ünlü ve verimli topraklara sahip bir kent olan Hakkari’de birçok yemekte kullanılan çavreşk (benekli fasulye) için hasat zamanı. Baklagil ailesinden olan çavreşk, beyaz fasulyenin üzerindeki göze benzeyen siyah renkten dolayı bu adı alır. Adı “çav” (göz) ve “reş” (siyah) kelimelerinin birleşiminden oluşan bu besin, bölge halkının sofralarından eksik olmuyor. Çukurca ilçesinde bahar ayında toprakla buluşan çavreşk mahsulleri toplanmaya başladı. Nisan başlarında toprağı sürüp küreklerle çeltik havuzları oluşturan kadınlar, çeltikle birlikte çavreşk de ekiyor.
 
Kentte yaşayan yurttaşlardan Lodır Yılmaz, çavreşkin üretim aşamalarını anlatıyor.
 
Ektikleri mahsullerden geçimlerini sağlıyorlar
 
Çocuk yaşlarında ailesiyle birlikte Şivişkî (Kavaklı) köyünden Çukurca’ya göç ettiklerini söyleyen Lodır, gençliğinden beri kendi ektikleri mahsulleri ekip biçerek yaşamlarını sürdürdüklerini belirtiyor. Lodır, “Anne ve babamız maddi durumları iyi olmadığı için bizi okulla yollamadı. Biz de köyde kalıp koyun besliyor ve köy işlerini yapıyorduk. Yaşamımızı bahçe ekimi ve bêrivanlık yaparak sürdürmeye çalışıyorduk. Hala aynı işlerimizi yapmaya devam ediyoruz. Herhangi bir yerden bir gelirimiz yok. Kendi emeklerimizin karşılığını az da olsa alarak geçimimizi sağlıyoruz” diyor.
 
Geçmişten bu yana kadınların yaşadığı zorluklar
 
Geçmişten bugüne bölgede yaşayan kadınların da elde ettiği mahsullerden yaşamını idame ettirdiğini dile getiren Lodır, “Kadınlar sürekli bahçe eker ve ektikleri bahçelerde yetiştirdikleri meyve sebzeleri, koyunları sağarak elde ettikleri süt ürünlerini satarak geçimlerini sağlamaya çalışıyorlardı. Eskiden büyük marketler de yoktu. Annelerimiz kewzan (bıttım) toplayıp kalıp sabunlar yapıyorlardı. Eskiden imkanlar kötüydü. Kadınlar birçok zorlukla karşı karşıya geliyordu” sözlerine yer veriyor.
 
Pilavın vazgeçilmezi çavreşk
 
İlkbaharda pirinç ekimiyle birlikte çavreşk de ektiklerini belirten Lodır, çavreşkin ekiminden sofraya gelişini aşama aşama şöyle anlatıyor: “Çavreşki çeltik bahçeleri ekilmeye başladığında ekiyoruz. 3 ay boyunca bakıyoruz, suluyoruz, 4’ncü aya kadar özenle yetişiyoruz. 4’ncü ayı dolduktan sonra ürünleri toplayıp eve getirerek kabuklarından ayırıyoruz. İyice temizledikten sonra 2 defa suda kaynatıyoruz, kaynadıktan sonra yenilme aşamasına geliyor. Genelde pilav için kullanıyoruz ama salata ve çorbanın içine de koyabiliyoruz. Ürünlerin ekiminde fazlalık olduğunda kadınlar olarak ihtiyaçlarımızı karşılayabilmek için satıyoruz. Kalanları ise kış için stokluyoruz. İnsanlar çok seviyor sürekli bizden istiyorlar. Kilosunu genelde 15 TL’den veriyoruz ama bazen alan kişiler ‘annenin emeği’ diyerek 20 TL’den alıyorlar. Tohumun Türkçe ismini bilmiyorum. Tohumun üstünde bulunan siyah göz gibi lekeden dolayı ismi geçmişten bu yana çavreşktir.”