Alışveriş saati ‘akşam pazarı’

  • 09:01 30 Ağustos 2021
  • Emek/Ekonomi
 
Sena Dolar
 
İSTANBUL -  Beyoğlu’nda mikrofon uzattığımız pazar esnafı satış yapamadığını, yurttaşlar ise ürün alamadıklarını söylüyor. Alışveriş için akşam pazarının “uygun fiyatları” beklense de akşam pazarında da tablo aynı.
 
Pandemi ve AKP’nin yönetememe hali ile beraber artan ekonomik kriz, yoksulluğu da derinleştiriyor. Doğalgaz, elektrik, su ve gıdaya gelen zamlar nedeniyle halk zor günler geçiriyor. Asgari ücretin açlık sınırından düşük olduğu ülkede pazar yerleri akşam saatlerinde, satılmayan meyve ve sebze bekleyen yurttaşlarla dolu.
 
Beyoğlu’nda bulunan Arabacılar ve Kalaycı Bahçe Semt Pazarı’na gittiğimizde de yurttaşların elindeki poşetler, ekonomik krizin resmini çiziyor. Bir poşetin içine sıkıştırılmış birkaç çeşit sebze meyve dışında, pazara uğrayanlar evlerine eli boş dönüyor. Bu durumdan yurttaşlar kadar pazar esnafı da şikayetçi. Pazarcılar da akşam ellerinde kalan malları neredeyse yarı fiyatına satarak tezgah parasını çıkarma çabasında.
 
Pazarlarda dikkat çeken noktalardan birisi de kadın esnafların yoğunluğu. Kadınlar ekonomik kriz sebebiyle ev içindeki görünmez emeğini pazara taşıyor. Beyoğlu’nda bulunan pazarları dolaşarak yurttaşlara ekonomik krize ilişkin mikrofon uzattık.
 
‘Pazarlar pahalı’
 
Pazara alışverişe çıkan yurttaşlardan Bahar da, faturalara gelen zamlardan şikayet ederek evde iki kişi yaşamalarına rağmen yüksek miktarda fatura geldiğini aktarıyor. Bahar, “Pazarlar pahalı tabi ki. Bir kilo biber 5 lira. Havuç 6-7 lira. Öyle böyle geçindik. Alabilirsen alıyorsun yoksa boş dönüyorsun” ifadelerini kullanıyor.
 
’Düşük fiyata bir şey yok’
 
Hade Güzçay ise “Doğalgaza da elektriğe de zam geldi. Su yine aynısı. Hiç ödeyemiyorum. Pazar alışverişini de az az yapıyorum. 10 liraysa 5 liralık alışveriş yapıyorum. Hep 10 lira, hiç düşük fiyata bir şey yok” diyor.
 
‘Pazara akşam geliyorlar ucuzlar diye ama ucuzlamıyor’
 
4 yıldır pazarda eşarp ve el örgüleri satarak geçimini sağlamaya çalışan Sebahat Doludizgin, “Ne olursa diye bekliyorum daha hiç satış yapmadım” diyerek işlerin durgun olduğunu belirtiyor.  Pandemi sürecinde emekli maaşıyla geçinmek zorunda olduklarını aktaran Sebahat, “Kimseden bir yardım görmedim. Gençleri görüyorsunuz iş bulamıyorlar, geçinemiyorlar. Biz de işte böyle idare etmeye çalışıyoruz, mecburuz. İnsanlar bir şey alıp yiyemiyor, isyan ediyorlar” diyor.
 
Pazarda satılan meyve ve sebzelerin fiyatının yüksek olduğunu vurgulayan Sebahat, “10 TL’den 7 TL’den aşağı meyve yok. Kimisi alıyor, kimisi alamıyor. Daha uygun olması lazım fiyatların.  Salatalık çok pahalı kimse alamıyor. Akşam geliyorlar pazara ucuzlar diye ama ucuzlamıyor da” sözlerine yer veriyor.
 
 ‘Ekmek satamazsın dediler limon satıyorum’
 
Tezgahında limon ve bazlama ekmek satan Nurcan Önder de pandemi sürecinden kötü eklendiklerini şu sözleriyle dile getiriyor: “Benim eşim müzisyen iki yıldır pandemi dolayısıyla çalışamıyorlar. O etkilenince bizi de etkiledi. Pandemi sürecinde bana, ‘Ekmek satamazsınız’ dediler ben de ekmek satamıyorsam limon satayım dedim. Kendi pazar paramı çıkarıyorum en azından.”
 
‘Herkes geçim derdinde’
 
İhracat fazlası kıyafetleri satan pazarcı Neriman Akkuş ise şöyle konuşuyor: “Karın tokluğuna anca çalışıyoruz, uğraştığımıza değmiyor. Biz herkese yardımcı olmak için sıfır elbiseyi iki buçuk liraya veriyoruz. Zamlar çok berbat. Zengin olan bile artık karnını doyurmayacak durumda.  Bu hastalıkta kimin eli kimin cebinde belli değil, herkes kendini kurtarmaya çalışıyor, esnaf ne yapsın? Herkes geçim derdinde.”