HDP Kadın Meclisi kadın yoksulluğuna karşı mücadeleyi büyütüyor

  • 09:01 17 Temmuz 2021
  • Emek/Ekonomi
 
Sena Dolar
 
İSTANBUL -  “Kadın Yoksulluğuna Hayır”  buluşmalarının Marmara ayağına ilişkin konuşan HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, kadınların bir arada olduğu örgütlü bir zemin yaratmayı hedeflediklerini belirterek, “Gerçekten kadın yoksulluğunu ortadan kaldırabilecek bir yeni yaşam hayalini birlikte örebilmek gerekiyor. Bunu yapacak olan da biz kadınlarız” mesajını verdi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi “Kadınlar İçin Adalet” kapmayasının ikinci kısmı olan “Kadın Yoksulluğuna Hayır” buluşmasının bir startını da  5 Nisan tarihinde İstanbul’da verdi. Marmara bölgesinde ilk olarak Bursa’daki tekstil ve tarım işçileri ile bir araya gelen Kadın Meclisi, Kocaeli’de ev emekçisi kadınlarla, İstanbul’da ise müzisyen kadınlarla bir araya geldi.
 
3 aydır devam eden kampanya kapsamında birçok bölgede çalışmalara devam ediliyor. Kampanyalarına ilişkin ajansımıza konuşan HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, kampanyayla kadın yoksulluğunu görünür kılmayı ve yeni yaşamı inşa edecek kadın örgütlülüğünün zeminini oluşturmayı hedeflediklerini belirtti.
 
‘Kadınlar köle mantığı ile çalıştırılıyor’
 
Görüştükleri kadınların en çok pandemi sürecinde şiddete ve tacize maruz kaldıklarını aktardığını belirten Züleyha, kadınların iş yerlerinde köle mantığına dayalı biçimde çalıştırılmaya zorlandığını ifade ederek, şunları söyledi: “‘Nasıl olsa işsizler ordusu var sizi kapının önüne koyarız’ hikayesiyle aslında kadınlara yönelik tehdidin yoğunlaştığını anlattılar bizlere. Kod-29 denen madde ile kadın işçiler bu süreçte işten atıldı. ‘Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan’ gibi bir genel tanımı var Kod-29’un. Bu kod ile atıldığınızda hiçbir hakkınız olmuyor. Ve bu kadınların sorgulandığı bir anlayışı ortaya çıkarıyor. Kadınlar çok ciddi yoksullukla karşı karşıya kaldı. Görüşmelerimizde en çok ortaya çıkan şeylerden birisi evden çalışmaydı. Evden çalışma patronların vermesi gereken bütün hizmetlerin evde kadına yüklenmesine yol açtı. Öğlen yemeğinin patron tarafından verilmesi gerekiyordu, kadın yapmak zorunda kaldı. İşverenler tarafından karşılanması gereken bütün ihtiyaçlar kadınların üzerine yıkıldı.” 
 
‘Kadın yoksulluğunu görünür kılacağız’
 
Pek çok farklı kesimden kadınlarla yan yana geldiklerini ve onları çalışma alanlarında ziyaret ettiklerini ifade eden Züleyha,  “Kadınlar çok farklı sektörlerde çalışıyorlar ama toplamda her yerde erkek egemen anlayışın hakim olduğunu gözlemleyebiliyorsunuz. Her yerde kadınların ücretleri daha düşük, daha ağır çalışma koşullarına maruz kalıyorlar ve her yerde bakım türleri kadınların üzerinde. Sağlıksız alanlarda çalışmak zorunda kalıyorlar. Çalışma yaşamanın bir yerinde de muhakkak bir hastalıkla karşı karşıya kalıyorlar” diye belirtti. 
 
Kampanya ile ilk olarak kadın yoksulluğunun görünür kılınmasının hedeflendiğini vurgulayan Züleyha, kadınların sorunlarını Meclis gündemine sıkça taşıdıklarını sözlerine ekledi.
 
‘Asıl güç alanın kendi sesini duyurması’
 
Sorunların çözümlenmesi için iki  temel noktanın kadınların örgütlülüğü ve iktidarı harekete geçirmek olduğunu kaydeden Züleyha, şunları dile getirdi: “Örgütlü mücadele olmadan sorunlara alanlarda çözüm üretmek maalesef mümkün olmuyor. İkincisi ise iktidarı zorlamak. Bütün olanaklar iktidarın elinde. Burayı zorlama ve harekete geçirmek mümkün mü? Bu yöntemi deniyoruz. Biz bunu Meclise, soru, araştırma önergeleri vererek zorlamaya çalışıyoruz. Asıl güç alanın kendisinin sesini duyurması, buradan basınç uygulaması ve çözümlere doğru yol alması mümkün olabiliyor.”
 
Yaz döneminden kaynaklı bazı bölgeler açısından kampanyanın çok hızlı devam edemeyeceğini fakat sonbaharda kampanyanın hız kazanacağına işaret eden Züleyha, kampanyayı genişleteceklerinin bilgisini verdi. 
 
‘Dayanışmanın ağlarını örmek bir ihtiyaç’
 
Züleyha, Marmara Bölgesi’nde Bursa, Kocaeli ve İstanbul’a ziyaretler gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, ziyaret detaylarına dair şu bilgileri paylaştı: “İstanbul’da müzisyen kadınlarla buluştuk. Alan çok zor bir alan. Emeklerinin karşılığını alıp almayacakları dahi belli değil. İş garantisinin, sigorta kayıtları olmadığı ciddi sorunlar yaşıyorlar. Pandemi ile birlikte müzik sektörünün yasaklanmasıyla ki bu yasakçı anlayış hala devam ediyor. Kadınlar bundan doğru çok zarar görmüş durumdalar. Kadın müzisyenler geçimlerini sağlayabilmek için müzik aletlerini satmışlar. Ziyarette müzisyen kadınların birlikte olduğu bir dayanışma ağını örmenin bir ihtiyaç olduğu da ortaya çıktı aslında. Bursa’da ise tekstil işinde çalışan kadın işçiler vardı. Bir kısmının sigortası yok, parça başı ücret alanlar var, çok küçük yaşta çalışmaması gereken yaşta olmasına rağmen çalışan kız çocukları vardı. Çalışma koşulları çok kötü özellikle tekstil atölyelerinde.”
 
‘Yoksulluğun nasıl yoğun derinlik kazandığını gözlemledik’
 
Bursa’da tarım işçisi kadınlarla gerçekleştirilen ziyaretlerde kadınların çalışmak için göç ettikleri ve bundan kaynaklı çok ciddi sorunlar yaşadığına dikkat çeken Züleyha, kadınların aynı zamanda ırkçı saldırılara da maruz kaldığını sözlerine ekledi. Tarım işçisi kadınların çadırlarda kaldığı ve çadırların sağlık sorununa yol açacak düzeyde bakımsız olduğunu söyleyen Züleyha, sözlerine şöyle devam etti:
 
“Çadırlarında ciddi bir sağlık sorunu var. Su olanakları yok ve çadırlar yıllar önce verilmiş hala yenilenmemiş. Oysaki kamusal olarak bu çadırların karşılanması gerekiyor. Ulaşım olanakları çok sıkıntılı. Aynı zamanda ırkçı saldırılara da maruz kaldıklarını söylediler. Çadırda yaşayanların ilçe merkezine gittiklerinde kendilerine yönelik nefret söylemlerinin olduğu aktarıldı.  Yoksulluğun nasıl yoğun bir derinlik kazandığını gözlemledik. Gerçekten de ekmek almak için parası olmayan binlerce kadın var. Sosyal devletin tamamen ortadan kaldırılmasının sonucu olarak da kadınlar çok yönlü bir basınç altında kalıyorlar.”
 
‘Kadın yoksulluğunu yeni yaşam ile ortadan kaldıracağız’
 
Kadınlarla yan yana gelerek temas etmenin ziyaretler açısından çok verimli olduğunun altını çizen Züleyha, kadın mücadelesinin asıl noktasının kadınların birbirine dokunmasından geçtiğini kaydetti. Kadınların bir arada olduğu örgütlü bir zemin yaratmayı hedeflediklerini dile getiren Züleyha, “Örgütlü duruşun koşullarının zeminini yaratabilmek gerekiyor. Bunda sonraki çalışmalarımız belki biraz daha bu yönde devam edecek. Bir yandan dayanışmaları örüp birbirimizi güçlendirecek mekanizmaları örmemiz gerekiyor öbür yandan da gerçekten kadın yoksulluğunu ortadan kaldırabilecek bir yeni yaşam hayalini birlikte örebilmek gerekiyor. Bunu yapacak olan da biz kadınlarız. Mücadelenin öznesi biziz. Ancak böyle bir yol bize bir çıkış sunabilir” şeklinde konuştu.