'8 Mart kadınlar için ücretli izin günü sayılmalıdır'

  • 12:49 1 Mart 2021
  • Emek/Ekonomi
 
ANKARA - Emek ve meslek örgütleri, 8 Mart dolayısıyla yaptıkları ortak açıklamada kadınları alanlara çağırırken, “Kadınlar regl döneminde en az iki gün ücretli izinli sayılmalıdır. 8 Mart kadınlar için ücretli izin günü sayılmalıdır” dedi.
 
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Kadın Komisyonu, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Kadın Meclisi, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kadın Çalışma Grubu, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu, TTB Genel Merkezi'nde 8 Mart dolayısıyla ortak bir basın toplantısı düzenledi.
 
Toplantı salonuna “Eşit ve özgür bir hayatı biz kadınlar kuracağız. 8 Mart'ta sokaklarda ve alanlarda olacağız” yazılı pankart açıldı.
 
‘İktidar, kadınlara güvencesiz çalışmayı dayatıyor’
 
Açıklama metnini TTB Merkez Konseyi üyesi Deniz Erdoğdu okudu. Kadınların hem toplumsal yaşamda hem de çalışma hayatında erkek egemen düzene karşı mücadele etmeye devam ettiğine vurgu yapan Deniz, kadınların çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve eşit değerde işe eşit ücret talebi ile İstanbul Sözleşmesi'nin ve 6284 sayılı yasanın etkin uygulanması için mücadeleyi ısrarla ve inatla sürdürdüğünü dile getirdi. Salgın sürecinde iktidarın kadınların yaşadıklarını görmezden geldiğini ifade eden Deniz, “İktidar, kadınlara güvencesiz ve sendikasız çalışma biçimlerini dayatmaya devam ediyor. Ancak kadınlar yaşamın her alanında her türlü eşitsizlikle mücadele etmeye devam edecekler!” sözlerine yer verdi.
 
‘Hayatımızdan ve haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz’
 
Kadına yönelik şiddetin yaşamın tüm alanlarında yaygınlaştığına dikkat çeken Deniz, kadın katliamlarında cezasızlığın kural haline geldiğine işaret etti. Yaşamlarını korumak için özsavunmasını kullanan kadınların, serbest bırakılması yerine, ağırlaştırılmış cezalarla cezaevlerinde yaşamaya mahkum edildiğini kaydeden Deniz, “Biz kadınlar biliyoruz ki eşitlik ve özgürlük talebimiz devletin erkek egemen hukukuna sığmayacak, evde, işyerinde, sokakta cinsiyetçiliği ve tacizleri ifşa etmeye devam edeceğiz! Tüm dünyada, özellikle de yaşadığımız Ortadoğu coğrafyasında ve ülkemizde kazanılmış haklarımıza dönük yoğun saldırılara ve dinselleştirme politikaları ile bizi toplumsallıktan kopararak yaşamımız üzerinde kurulmak istenen denetime karşı ‘Hayatımızdan ve haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz’ diyerek direniyoruz” dedi.
 
‘8 Mart direnişin simgeleştiği bir mücadele günüdür’
 
Deniz sözlerini şöyle sürdürdü: “8 Mart, dünyanın neresinde olursa olsun sömürüye, ayrımcılığa, baskıya karşı yürütülen, kadın haklarının kazanılmasında verilen direnişin simgeleştiği bir mücadele günüdür. Eşitsizliğin, sınırsız tüketimin, sömürünün, yoksulluğun sistemleştiği; kapitalizmin, kadın ile kurduğu ‘ucuz emek kutsanmış annelik’ ilişkisinin neoliberal politikalarla tüm dünyada yeni kölelik koşullarının dayatıldığı bu dönemde, kadının varoluş mücadelesi çok daha anlamlı bir hale gelmiştir. Hep birlikte sesimizi yükseltmek, demokratik, özgür ve eşit bir dünya kurabilmek, aşağıdaki taleplerimizi haykırmak için mücadelemizi yükseltelim! Kadın istihdamının önündeki engellerden olan bakım hizmetleri kadının üstünden alacak özel politikalar uygulanmalıdır. Salgın döneminde, artan kadın işsizliğini azaltacak istihdam politikaları hızla hayata geçirilmelidir.”
 
Deniz 8 Mart taleplerini ise şu şekilde sıraladı:
 
“* Kadın istihdamında tek seçenekmiş gibi sunulan esnek-güvencesiz ve kayıt dışı çalıştırmaya son verilmeli, güvenceli iş, güvenli yaşam koşulları sağlanmalıdır.
 
* Kadınlar regl döneminde en az iki gün ücretli izinli sayılmalıdır.
 
* Yetki ve karar mekanizmalarında eşit temsiliyetin hayata geçirilmesi sağlanmalıdır. Kadını eğitimden, istihdamdan, yaşamdan koparan, çocuk yaşta evliliklerin hızla artmasına yol açan 4+4+4 eğitim sistemi hemen iptal edilmelidir.
 
* 8 Mart kadınlar için ücretli izin günü sayılmalıdır.
 
* İstanbul Sözleşmesi tartışmasına son verilmeli, Sözleşme ve 6284 sayılı yasa etkin bir şekilde uygulanmalıdır.
 
* COVID-19 aşısı en kısa sürede yaygın ve ücretsiz uygulanmalıdır.”
 
‘Yaşasın kadın dayanışması!’
 
Deniz, “Kadınların eşit ve özgür olduğu, sömürünün baskının ortadan kaldırıldığı bir gelecek için, hayatlarımıza sahip çıkmak için, savaş ve işgal politikalarına geçit vermemek için, emeğimiz, bedenimiz ve kimliğimiz bizimdir demek için, doğamıza ve yaşam alanlarımıza sahip çıkmak için, emeğimizi ve hayatı örgütlemek için, demokrasiyi, barışı, laikliği kazanmak için, tüm kadınları, gökkuşağı gibi tüm renklerimizle bir arada olmaya, haklarımıza ve yaşamlarımıza sahip çıkmaya 8 Mart alanlarına çağırıyoruz. Evde, işte, okulda, tarlada, fabrikada, atölyelerde, emeği ve hakları için mücadele eden tüm kadınların 8 Mart mücadele gününü kutluyoruz. Söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var! Yaşasın kadın dayanışması!” şeklinde çağrıda bulundu.