Artık pazarlarda alışveriş değil ‘yoksullaşma’ konuşuluyor

  • 09:01 17 Kasım 2020
  • Emek/Ekonomi
MARDİN - Bir yandan ekonomik kriz diğer yandan önü alınamayan koronavirüs insanları eve ekmek götüremeyecek duruma getirdi. Satıcı ve alıcılar pazarda sadece yoksullaşmayı konuşarak evlerine dönüyor. 
 
Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz koronavirüsle beraber daha da kötü bir hale büründü.  Halden pazara pazardan sofralarda yerini alan sebze ve meyveler yükselen fiyatlardan dolayı sebze halinden çıkamaz duruma geldi. Krizle birlikte gün sonu kâr elde edemeden tezgâhlarını kapatmak zorunda kalan pazar esnafları ise eski yıllara oranla kazançlarının düştüğünü söylerken pazara gelen tüketiciler de elleri boş eve dönüyor.
 
'Sabahtan akşama kadar sadece oturuyoruz'
 
Mardin'de her gün farklı bir mahallede kurulan pazarda çocuk elbiseleri satan Evin Oral, eskiye oranla düşen satışlar nedeniyle günlük kazançları olmadığını söylüyor. Evin, "Eskiden 20 liraya sattığımız bir tişört şimdi 30 liraya çıktı. İnsanlar da normal olarak alamıyor bu ürünleri. Biz sabahtan akşama kadar iş olmadan oturuyoruz. Erdoğan'ın söylediği o keyif çayını da içemiyoruz. Kendisi içiyor ama biz o çayı alacak parayı bile bulamıyoruz. Ekonomiyi darmadağın ettiler. Olan biz esnafa ve yurttaşlara oldu. Yoksul olan insanlar daha da yoksullaştı. Kriz yüzünden insanlar akşamları pazarda çürük meyve ve sebze topluyor. Ailesine bakmak için çocuklarına bakmak için bunları yapanlar var. Devlet artık esnafın da halkın da ne durumda olduğunu görmeli" diye belirtiyor.
 
'Satış yapmadan günü bitirdiğimiz oluyor'
 
Pazarda çerez satarak geçimini sağlayan Sozdar Şimdi ise, çalıştığı bu iki yıl boyunca ekonomik açıdan en kötü zamanı geçirdiğini söylüyor.  Sozdar, "İşlerimiz eskisi gibi değil. İnsanların parası olmadığı için gelip bir şey satın alamıyorlar. Onlar alamadıkları için biz de satış yapamıyoruz. Kimi zaman tezgahı açtığımız gibi hiç satış yapmadan kapatıyoruz. Kriz nedeniyle insanların ellerinde avuçlarında bir şey yok. Bu durum bizleri de çok etkiliyor. Eskiden işlerimiz en azından idare ederdi. Ama şimdi eskiye oranla bile çok fazla insan gelmiyor. Eskiden insanlar pazarda hem çoktu hem de çok fazla alışveriş yapıyorlardı. Paramız az çok bize yetiyor. Evde birden çok kişi çalışıyor. Biz çalışanlar iki gün evde kalsak çalışmasak o gün aç kalırız. Bu yüzden her gün çalışmak zorundayız" diyerek yaşadığı durumu özetliyor.
 
'Böyle bir devletten bir şey beklenmez'
 
Pazarda kadın ürünleri satan Gülistan Abiş de, hem çalışıp hem de çocuklarına bakıyor. Kriz nedeniyle işleri kötüye giden Gülistan şunları dile getiriyor: “Normal olarak şu aralar hiç bir şey yok. Eskiden daha iyiydi. Kazancımız bize yetebiliyordu. Şu an hiçbir şey eskisi gibi değil. Günlük paramız bize yetmiyor. İnsanlar bir şey satın almıyor. Biz de sabahtan akşama kadar böyle oturuyoruz. Ben hem eve bakıyorum hem de buraya gelip tezgâhımı kuruyorum. İkisi bir arada zor ama para kazanmak güzel. Böyle bir devletten bir şey beklenemez. Benim yaşanan krize karşı kimseden bir beklentim yok. Yaşanan krize karşı mücadele etmeye devam edeceğim. Her kadın da illa ki kendi işini kendisi yapmalı. Kimsenin eline bakmamalı.”
 
Pazarda çalışan bir başka esnaf Ayten Özansoy da, "Şimdi her şey çok pahalı. Eskiden çok daha iyi satış yapabiliyorduk ama şimdi aldığımız parayla ne çocuklarımıza bakabiliyoruz ne de evimize ekmek götürebiliyoruz" diyerek yaşanan krize tepki gösteriyor.