Kadınlar fıstık hasadında: Emeğimizin karşılığını alamıyoruz

  • 09:02 11 Ekim 2020
  • Emek/Ekonomi
ŞIRNAK - Çiftlik köyünde fıstık hasadı için bir araya gelen kadınlar, “Parmak uçlarımız fıstık toplamaktan patlıyor, güneşin altında durmaktan başımız ağrımaya başlıyor. Sabah 06.00’da fıstık toplamaya başlıyoruz ve saat akşam 19.00’da kadar devam ediyoruz” dedi. 
 
Aylar öncesinden ekimine başlanan yer fıstığı için artık hasat zamanı geldi. Kadınlar, Cudi ve Gabar Dağı eteklerinde, büyük bir emekle ektiği yer fıstığını toplamaya başladı. Türkiye’de yer fıstığı üretiminde 3’üncü sırada yer alan Şırnak’ta da kadınlar, tarlalarındaki fıstıkları toplamaya girişti. Silopi ilçesine bağlı Çiftlik (Bedrû) köyü kadınları fıstıkların hangi koşullarda toplandığına dikkat çekti.
 
‘Kendi elimizle yerdeki taşları topluyoruz’
 
Ceylan, Zehra ve Şehnaz Olgar isimli üç kardeş, aylardır harcadıkları emeğin karşılığını alabilmek için tarlalarında fıstık toplamaya başlayan sayısız kadından yalnızca 3’ü. Nisan ayında fıstık ekimine başladıklarını kaydeden Ceylan Olgar, yaklaşık 4 ay sonra sulama yapmaya başladıklarını ifade etti. Ceylan, ekim ayına kadar çapa yapmaya devam ettiklerini söyleyerek, “Toplama zamanına kadar her gün tarlaya gelerek kendi elimizle yerdeki taşları ve otları topluyoruz. Ekim ayında ise artık ürünleri toplamaya başlıyoruz. Önce tarlaya makineler girerek fıstıkları kaldırıyor ardından biz kadınlar girerek fıstıkları çeviriyoruz” dedi. 
 
‘Parmak uçlarımız fıstık toplamaktan patlıyor’
 
Fıstık toplamanın zorluklarına dikkat çeken Ceylan, “Fıstıkları çevirdikten sonra ise hepsini tek tek elimizle toplamaya başlıyoruz. Fıstıkları elimizle topladığımız için çok zorlanıyoruz. Bu aşama çok yorucu oluyor. Parmak uçlarımız fıstık toplamaktan patlıyor, güneşin altında durmaktan başımız ağrımaya başlıyor. Sabah 06.00’da fıstık toplamaya başlıyoruz ve saat 19.00’a kadar devam ediyoruz. Yalnızca öğlen 11.00’de yemek molası veriyoruz. Bunun dışında pek dinlenemiyoruz. O kadar çok yoruluyoruz ki ayakta durmakta zorlanıyoruz. Son olarak topladığımız tüm fıstıkları çuvallara koymaya başlıyoruz” sözlerine yer verdi.
 
‘Bir ton fıstık 13 bin TL’
 
Ceylan, fıstıkların bu yıl geçen yıla oranla daha fazla olduğunu belirterek, topladıkları fıstıkların fabrikadan geçtiğini söyledi. Fabrikadaki işlemlerin ardından fıstıkların Osmaniye’de satılmak üzere raflara sunulduğunun altını çizen Ceylan, şöyle devam etti: “Şu an Türkiye’de fıstık üretiminde 3’üncü sırada yer alıyoruz. Burada çok sayıda kadınla birlikte çalışıyoruz. Toplama işleminin daha erken bitmesi için her kadın kendi çapında fıstıkları topluyor. Bu yıl bir ton fıstık 13 bin TL’den satılmaya başlandı. Fıstık fiyatı çok arttı. Topladığımız fıstıkları aynı zamanda kendi evlerimizde de kullanıyoruz.”
 
‘Tüm zorluklar kadının omzunda’
 
Zehra Olgar da fıstık toplamanın zorluklarını dile getirerek, sabahtan akşama kadar tarlada çalıştıklarını kaydetti. Zehra, “Ekim ayında fıstıkları toplamaya başlıyoruz ve toplama işlemi yaklaşık bir ay devam ediyor. En zor yanı ise kendi elimizle tarladaki otları toplamamızdır. Zorlayıcı bir diğer yanı ise güneşin altında olmamız. Parmaklarımız fıstık toplamaktan yara oluyor. Fıstık topladığımızda bir tanenin bile yerde kalmaması gerekiyor. Tüm zorluklar özellikle kadının omzunda. Tüm günümüz tarlada geçiyor. Ailemize destek olmak için çalışıyoruz”  ifadelerini kullandı.
 
‘Fıstıkları komşularımızla da paylaşıyoruz’
 
Kardeşlerden Şehnaz Olgar ise, fıstık toplamanın tüm işlerden daha zahmetli olduğuna işaret ederek, ot ve taşları kendi elleriyle topladıklarını söyledi. Toplamda 10 ile 12 kişi olduklarını vurgulayan Şehnaz, “Sabahtan akşama kadar tarlalarda çalışıyoruz. Yerden topladığımız fıstıkları kovalara koyuyoruz. Bu yıl fıstık oldukça verimliydi. Bu da kadın emeği sayesinde oldu. Kendi tarlamızda aileme destek olmak için çalışıyorum. Halk fıstığa oldukça ilgili. Diğer şehirlerle yarış halindeyiz. Topladığımız fıstıkları komşularımızla da paylaşıyoruz” diye konuştu.