İlk tohumun toprağa düşmesinden hasada dek emek sömürüsü

  • 09:04 7 Eylül 2020
  • Emek/Ekonomi
VAN - Kayıt dışı çalışan tarım işçisi kadınlar emek sömürüsüyle karşı karşıya. Tarlaya ilk tohumun düşmesinden hasat dönemine dek günde 15 saate kadar çalışmak zorunda bırakılan kadınların emeğinin günlük karşılığı ise sadece 60 TL.
 
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Mayıs 2020 verilerine göre, işsiz kadın sayısı 1 milyon 224 bin. 2015’in aynı döneminde ise işsiz kadın sayısı 1 milyon 76 olarak kayıtlara geçti. Kayıt dışı ve geniş tanımlı işsizlik oranını da göz önünde bulunduran Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) gerçek işsizlik boyutunun, TÜİK verilerine yansımadığına işaret ediyor. Ekonomik kriz ve koronavirüs pandemisi ile birlikte işsizliğin daha çok arttığı görüşü hakim.
 
İşsizlik nedeniyle kayıt dışı çalışan kadınlar ağır iş yükü ve düşük ücretle çalışmaya mecbur bırakılıyor. Van'ın İpekyolu ilçesine bağlı Bostaniçi Mahallesi’nde çoğu akraba olan kadınlar, Erciş yolu üzerinde bulunan tarlalarda 60 TL yevmiye karşılığında 13-15 saat çalıştırılıyor. Baharın gelmesiyle birlikte toprağa düşen ilk tohum ile başlayan ve hasat dönemine dek süren emek sürecinde kadınlar, ayrıca mesai dışı ücretsiz çalıştırılıyor. 
 
15 saate kadar uzayan çalışma süresi
 
Emek sömürüsüne maruz bırakılan kadınlardan biri Fatma Artim. Sabah saat 05.00 sıralarında güne başladıklarını söyleyen Fatma, aldıkları düşük ücretin yanında yemek ihtiyaçlarını da kendilerinin karşıladığını dile getiriyor. Tarlada domates, patlıcan toplayan Fatma, “Normalde 18.00’de mesainin bitmesi gerekirken, çoğu zaman 20.00’a sarkıyor. Patlıcanların hasat dönemi olmasından kaynaklı günde en az 500 civarında kasa sebze teslim etmek zorundayız. Bunu çıkaramadığımız gün için ise ayrıca iki ya da üç saat çalışıyoruz” diyor.
 
Yükleme işi de kadınların sırtında
 
Ekonomik sorunlar nedeniyle kızıyla birlikte aynı tarlada çalışan Muhabbet Artim ise şunları söylüyor: “Sabah 04.00’te hazırlanmaya başlıyoruz. Daha sonra tarlaya gelerek, tüm günümüzü belimiz bükük bir şekilde geçiriyoruz. Kasaları doldurarak bir yerde topluyoruz önce. Daha sonra yükleme işini de biz yapıyoruz. Ben ve kızım gün boyunca burada 60 TL’ye çalışırken, eşim de akşama kadar taş doğrama işine gidiyor. Aldığımız parayı yeme, içmeye mi verelim, giyime mi verelim, bilemedik. Diğer çocuklarım evde kalıyor. Biz akşama kadar tarladayız. Bazen iki, üç saat mesai dışında çalışıyoruz. Bunun parasal olarak bir karşılığı da yok.”
 
Dersane parası için çalışıyor
 
Liseden bu yıl mezun olan Gülşen Artim de eğitim masrafları için çalışmak zorunda olduğunu belirtiyor. Dershane parasını çıkarabilmek için tarlaya geldiğini ifade eden Gülşen, “Emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Türkiye koşulları bu. Başka bir iş imkanım yok, mecburum. Daha doğrusu günlük bu parayı verebilecek başka bir iş yok” sözlerine yer veriyor.