Eğitim Bir-Sen’den ‘sözleşme’ tehdidi! 2018-05-24 14:25:24   DİYARBAKIR- Eğitim Sen, AKP’ye yakın Eğitim Bir-Sen’in din kültürü öğretmenleri ve türbanlı öğretmenlere üyelik baskısı yaptığını, sendikaya üye olmak istemeyen öğretmenlerin ise “sözleşme feshi” ile tehdit edildiğini açıkladı.     Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Diyarbakır 1 No’lu Şube, OHAL sürecinde sendikal mücadelede ve örgütlenme alanında yaşanan sorunlara ilişkin şube binasında basın açıklaması yaptı.  Basın metnini okuyan Eğitim Sen Şube Eşbaşkanı Abbas Şahin, OHAL’in içeriği ve uygulama alanı darbeyle mücadele olması gerekirken, bu yetkinin muhalif kesimlerin susturulması için kullanıldığını söyledi. Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) ve Eğitim Sen’in bu süreçten en fazla etkilenen muhaliflerden olduğunu hatırlatan Abbas, 29 Aralık 2015’te bölgede yaşanan savaşa karşı yaşam hakkını savunmak için alınan bir eylem kararına istinaden Diyarbakır’da 4 bin 900’ün üzerinde öğretmen açığa alındığını ve binlerce KESK üyesinin de ihraç edildiğini söyledi.    Türkiye’nin birçok bölgesinde kurulan istinaf mahkemelerinin hakkında açılan davalarda Eğitim Sen lehine karar verirken Diyarbakır İdare Mahkemesi ve Antep Bölge İstinaf Mahkemesi’nin aleyhte karar vererek bir hukuk trajedisine ortak olduğunu ifade etti.   Yandaş STÖ’lerin önü açıldı’   Türkiye’nin sivil toplum örgütlerinin örgütlenmesi konusunda dünya sıralamasının gerisinde olduğuna da değinen Abbas,  “Her 826 kişiye 1 STÖ düşerken, Avrupa da 40 kişiye 1,Amerika da ise her 15 kişiye 1 sivil toplum örgütü düşmektedir. Örgütlenme bu denli zayıfken bir de OHAL'in ilanı sivil toplumun üzerine karabasan olarak çökmüştür. Darbe girişimi ile yakından uzaktan hiçbir alakası olmayan sendika yöneticileri, üyeleri ihraç edilerek sivil toplum bastırılmaya çalışılmıştır. Bu süreçte getirilen sözleşmeli çalışma şekli ile güvencesiz çalışma dayatılarak örgütlenme alanı muhalif kesimler için daraltılırken; Yandaş sivil toplum örgütü (STÖ) önü açılmıştır” ifadelerini kullandı.    Üyelik dayatması    Yandaş sendikaların sendikacılık anlayışına bağdaşmayan davranışlar sergilediğini belirten Abbas, sözleşmeli öğretmenlere baskı yapılarak yandaş sendikaya üye olmaya zorlandıklarını aktardı. Yandaş sendikaların din kültürü öğretmenleri ve türbanlı öğretmenler üzerinde üyelik baskısı kurduğunu söyleyen Abbas, “Yandaş sendikalara üyeliği reddedenlere, ‘Bizim sayemizde dininizi yaşıyorsunuz, türban takabiliyorsunuz. Sözleşmeniz devam edecek ya da iptal edilecek’ teklifleri ve tehditleri yapılıyor” diye konuştu.    256 üye sürgün edildi   Diyarbakır’da 142 üyelerinin ihraç edildiğini söyleyen Abbas,  256 üyenin ise sürgün edildiğini belirtti. Son bir yılda özellikle kırsal bölgelerde çalışan sözleşmeli eğitim emekçilerinin yandaş sendikaya üye olmaya zorlandığını belirten Abbas, “Mart ayında başlatılan idarecilik ve atama mülakatlarında Eğitim Bir-Sen tarafından hazırlanan puan listesi ve mülakat komisyonlarının pratikleri geçer puan alma şartı Eğitim Bir-Sen üyeliğine zorlamıştır. Ayrıca okul müdürlüğü mülakatlarına katılan adaylara ‘bu süreçte Eğitim Bir-Sen için yapılacak üyelikleriniz atanacağınız okulları belirleyecektir’ söylemi dile getirilmiştir. Bu yöntemin geçmişte FETÖ 'nün uyguladığı yandaşa koltuk ve makam belirleme yöntemi olduğunu biliyoruz” ifadelerini kullandı.   ‘Yandaş sendikalar iktidar politikalarında kaldıraç görevi görüyor’   Sendikal örgütlenmenin kişinin özgür iradesiyle olması koşulunun ortadan kaldırılarak tehdit aracına dönüştüğünü söyleyen Abbas, son olarak şunları belirtti: “Pervasızlıklar bunlarla da sınırlı değil, her yıl Mayıs ayında yapılan yetkili sendika belirleme süreci için 22 Mayıs'ta İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde  yapılan toplantıya sendika temsilcilerine tarafsız bir yöneticinin başkanlık yapması gerekirken Eğitim Bir-Sen Yönetim Kurulu Üyesi Necdet Güler, başkan olarak atanmıştır. Yaptığımız itiraz sonucu bir değişikliğe gidilmiştir. Ancak bu durum bile tek başına yandaş sendikanın pervasızlığını ortaya çıkarmıştır. AKP iktidarı öncesi tüm Türkiye de 15 bin civarı üyesi olan bu sendika, AKP döneminde bir anda iktidarın bütün olanakları ve kullandığı yöntemlerle büyütülerek iktidar politikalarında kaldıraç görevi görmüştür. Toplu İŞ Sözleşmeleri süreçlerinde hükümetin işini kolaylaştırmada tutun sözleşmeli öğretmenliğe; öğretmen performans stratejisi gibi kamu çalışanları aleyhine olan değişiklikler bu sendika üzerinden alt yapısı hazırlanmış OHAL baskı aracı olarak kullanılması muhalif kesimleri sindirmiştir.”