İşçi sağlığı ve iş güvenliği denetimleri Haziran sonuna kadar durduruldu 2018-05-19 12:35:47   ANKARA  - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, iş yerlerine yaptığı işçi sağlığı ve iş güvenliği denetimlerini seçimler nedeniyle Haziran sonuna kadar durdurdu.   Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı adına İş Teftiş Kurulu Başkanlığı'na bağlı iş müfettişleri tarafından yapılan işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili işyeri denetimlerine seçimler nedeniyle Haziran sonuna kadar ara verildi. Politeknik'de yer alan habere göre, hali hazırda, yeterli iş müfettişi istihdamı sağlamayan AKP iktidarı, işyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği koşullarını işverenlerin insafına bıraktı.    SGK'nın 2016 yılı istatistiklerine göre, Türkiye'de 1 milyon 749 bin işyeri bulunurken İş Teftiş Kurulu Başkanlığı bu işyerlerinin yalnızca 24 bin 284'ünü denetledi. Bu denetimlerin 14 bin 287'si işçi sağlığı ve iş güvenliği yönünden gerçekleştirildi. 2017 yılında ise denetim sayısı 6 bin azalarak 18 bin 812'ye geriledi, denetimlerin sadece 10 bin 804'ü işçi sağlığı ve iş güvenliği yönünden yapıldı.    Hal böyleyken 2018 yılında, İş Teftiş Kurulu'nun kış aylarına göre denetimlerin daha fazla yapıldığı Mayıs-Haziran aylarında seçim gerekçesiyle denetim yapmayacak olması daha fazla iş kazası, iş cinayeti anlamına geliyor.   'Denetimlere ara verildi'   İSİG Meclisi'nin açıkladığı verilere göre, AKP'nin iktidarda bulunduğu 16 yılda en az 20 bin işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Cinayet mahaline dönen çalışma yaşamında işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin eksiksiz yerine getirilmesi için işyeri denetimlerini göstermelik yapan AKP iktidarı, seçimler nedeniyle işverenleri rahatsız etmemek için denetimlere "ara"  verdi. Kararla işçilerin sağlığı, yaşamı oya endekslendi.   Verilere göre, AKP'nin iktidara geldiği Kasım 2002'den beri iş cinayetlerinde en az 21 bin 22 işçi yaşamını yitirdi.    Verilerden elde edilen tespitlerden bazıları şöyle sıralandı:    "*Ülkemizde hüküm süren durum bir iş cinayetleri rejiminin varlığıdır. Soma, Davutpaşa, Ermenek, Ostim, Torunlar, Esenyurt gibi birçok işçi katliamı bu dönemde yaşanmıştır.   * Esnek ve güvencesiz çalıştırma olağan hale getirilmiş ve neredeyse tüm kamu kurumları özelleştirilmiştir.   *Sendikal hareket baskı altına alınmış, sendikalaşan işçiler işten atılmış ve iktidara bağlı sendikalar egemen hale getirilmiştir.   *Köyden kente göç hızlanmış ve neredeyse tamamlanmış, emek rekabeti ile de ücretler düşürülmüş ve yoksulluk kitleselleşmiştir.   * 4+4+4 eğitim sistemiyle çocuk işçiliği yaygınlaşmış ve milyonları kapsamıştır.   *Emeklilik yaşı kademeli olarak 65'e çıkarılmıştır. Emekli olduğu halde çalışan, emeklilik yaşını beklediği için çalışmak zorunda kalan ve emekli olma hakkını sigortasız çalıştığı ya da sigortası düzenli yatırılmadığı için kazanamayan milyonlarca yaşlı işçi vardır.   *Kadınlara yönelik açıklanan program ve paketler, kadını yarı zamanlı çalıştırarak aile içine hapsetmeyi ve ucuz işgücünü kadın üzerinden yaygınlaştırmayı hedeflemiştir.   *Yanlış dış ve iç politikalar sonucu milyonlarca göçmen (özellikle Suriyeli ve şimdi de Afgan göçü) Türkiye'de güvencesiz olarak çalışmaktadır. Beraberinde birçok sosyal sorun yaşanmaktadır.   *Taşerona kadro düzenlemesi adı altında binlerce işçi güvenlik soruşturmaları bahane edilerek işsiz bırakılmıştır.   *OHAL ile beraber Cumhurbaşkanının ifade ettiği gibi işverenler lehine grev yasakları ilan edilmiştir.    *İşte tüm bu politikalar sonucu iş cinayetleri artmış ve meslek hastalıkları tamamen görünmez hale getirilmiştir."