Mor Dayanışma'dan 1 Mayıs çağrısı: Emek ve kimlik sömürüsüne karşı bir arada olalım 2018-04-28 09:09:39   İSTANBUL -  Kadınların hem emek hem de kimliği üzerinden sömürüldüğünü vurgulayan Mor Dayanışma Aktivisti ve avukatı Nilay Kuş, kadınları 1 Mayıs'ta tüm bu sömürülere karşı bir arada ve dayanışma içinde olmaya çağırdı.    İstanbul'da bu yıl Maltepe Meydanı'nda kutlanacak olan 1 Mayıs İşçi Bayramı mitingine sayılı günler kalırken, kadın örgütlerinin çalışmaları da sürüyor. Kadınlara 1 Mayıs'a katılım çağrısı yapan Mor Dayanışma aktivisti ve avukatlarından Nilay Kuş, Mor Dayanışma'nın kadınların öz örgütü olma iddiasıyla kurulduğunu ifade etti.    'Mor Dayanışma 'Ya özgürlük ya özgürlük' şiarıyla ortaya çıktı'   "Gezi isyanı ile birlikte direnişin en ön saflarında yer alan kadınların coşkusunu ve inadını arkamıza alarak yola çıktık" diyen Nilay, iki yıl önce Mersin'de gerçekleştirdikleri kampta cinsel taciz ve saldırıya, şiddete ve kadın katliamlarına karşı 'Ya özgürlük ya özgürlük' şiarıyla kuruluşlarını ilan ettiklerini hatırlattı. Nilay, "Elbette ki mesajımız eril söylem ve politikaları ile kadınları yok sayan iktidara ve bu erkek egemen toplum düzeninin devam ettiricilerine idi. Bu doğrultuda Mor Dayanışma kuruluş kampında aldığı umut ve coşkuyla birçok şehir ve mahallede çalışmalarına başladı" diye kaydetti.    'Kadınlar işçi ve kadım kimliği üzerinden sömürüye uğruyor'   Toplumsal cinsiyet rollerini yıkmak, kadın bilincini yükseltmek üzerine okuma, şiddete karşı özsavunma, erbane atölyeleri ve ev toplantıları ve mahalle meclisleri ile kadınlarla buluştuklarını kaydeden Nilay, "Bu buluşmalarda açığa çıkan ise kadınların eşitlik ve özgürlük talebi oluyor. Mor Dayanışma da kapsayıcılığı ile bu arayışın adresi durumunda şu an. Kadınlar hem işçi hem de kadın kimliği üzerinden iki defa sömürüye maruz kalıyor. Erkekle aynı işi hatta daha fazlasını yapan bir kadın işçi, erkek işçiden daha az ücret alıyor. Eşit işe eşit ücret talebinin çıkış noktasını bu oluşturuyor" diye belirtti.     'Kadınlar sömürülere karşı bir arada ve dayanışma içinde olmalı'    Kadınların emek dünyasında karşılaştığı pek çok sorun ve engel olduğuna dikkat çeken Nilay, şu belirlemelerde bulundu: "Erkek işçiler veya patronlar tarafından tacize uğrayan, mobbinge maruz kalan, bunlara karşı çıkıp direndiği için işten atılmakla tehdit edilen ve çoğu zaman da çıkartılan kadınlar açısından 1 Mayıs ve 1 Mayıs'ta alanlarda olmak büyük önem taşıyor. Kişisel, tek tek direniş, elbette ki çok değerli, ancak 1 Mayıs bu tek tek karşı çıkışların birleştiği ve tek sesle haykırıldığı bir gün. Eğitimde, hukukta, siyasette, toplumsal yaşamda dışlanan, ezilen, emeği görünmeyen ve yok sayılan kadınların bunu durduracak ve değiştirecek gücü de birleşmekten, bir arada olmaktan ve dayanışmaktan doğar."    'Hem 1 Mayıs'ta hem de sonrasında harekete geçmek gerekiyor'   Özellikle son yıllarda kadını iş hayatından el çektirmeye, sokaktan soyutlamaya ve eve hapsetmeye yönelik kadın düşmanı politikaların yürütüldüğünü ve bunun giderek arttığının altını çizen Nilay, "Kadına yönelik şiddetin tırmandırılması ve meşrulaştırmaya çalışılması kadınlar açısından artık beklenecek ve sineye çekilecek bir durumun kalmadığını gösteriyor. Kadın mücadelesinin acil ve bekletilmeyecek olduğunu gören bir yerden hem 1 Mayıs'a giderken hem de 1 Mayıs'tan sonra kolları sıvayıp harekete geçmek gerekiyor" şeklinde konuştu.    'Kadınlara alanlara, sokakları ve geceleri terk etmemeye çağırıyoruz'    Nilay, sistemin dayattığı tüm ayrımcılık nüvelerini dağıtan ve dayanışmayı esas alan bir kadın mücadele hattının çizilmesi, kapsayıcı bir dil ve tavır ile kadınlara ulaşılması gerektiğini kaydetti. Mor Dayanışma olarak çizdikleri mücadele hattını tanımlayan Nilay şunları belirtti: "Mor Dayanışma olarak bizim de çizdiğimiz mücadele hattı bu şekilde. Toplumsal cinsiyet rollerini yıkan, rekabetten uzak bir anlayışın etrafında kurulacak kadın meclisleri hem kadınları daha görünür kılacaktır hem de taleplerine giden yolu açacaktır. Kadınlar birlikte güçlüdür yalnızca bir söylem değil, pratikten gelen bir deneyim ve gerçeklik. Bu anlamda bizler de kadınları alanlarda olmaya, sokakları da geceleri de terk etmemeye çağırıyoruz."