'ASP çalışanları psikolojik şiddet ve mobbinge maruz bırakılıyor' 2018-03-07 09:05:13   DİYARBAKIR - SES Yönetim Kurulu üyesi Fatma Yıldız, Aile ve Sosyal Politikalar Diyarbakır İl Müdürü tarafından kadınların cinsiyetçi söylemlere, psikolojik şiddete ve mobbinge maruz bırakıldığını açıkladı. Fatma kadınları tüm haksızlıklara karşı 8 Mart'a çağırdı.    Çalışma yaşamının her alanında güvencesiz çalışmadan, iş cinayetine, şiddete maruz kalan kadın emekçiler, soruşturmalar, işten çıkarılmalar, mobbinge kadar ağır sorunlarla karşı karşıya kalarak yaşıyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığında çalışan emekçiler ise 'Dönüşüm' uygulamalarının hayata geçirilmesinden sonra ciddi sorunlarla baş başa kaldı. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Yönetim Kurulu üyesi Fatma Yıldız, 8 Mart öncesi Aile ve Sosyal Politikalar (ASP)  müdürlüklerinde çalışan kadınların sorun ve özlük haklarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.     'ASP'de kadın emekçilere hiçbir şekilde müsamaha gösterilmiyor'   Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı bazı kurumlarda sadece kadınların çalışması gerektiğini, çalışan kadınların da omuzlarında büyük bir iş yükü bulunduğunu belirten Fatma, "Bu kurumlarda kadınlara dönük çok yoğun bir mobbing uygulanıyor. ASP kadına dönük hizmet vermesinden kaynaklı kadın çalışanlara ağırlık verilmesi gereken bir alan olarak karşımıza çıkıyor ancak bu alanlarda kadınlara işler çok fazla yüklendiği için hiçbir şekilde kadınlara müsamaha gösterilmiyor" dedi.     'Çalışma ortamındaki şiddet psikolojik şiddettir'   Çalışma ortamlarında şiddetin farklı şekillerde gözlendiğini söyleyen Fatma, mobbingin başlatılmasına ilişkin birçok gerekçenin öne sürüldüğünü belirtti. Fatma, "En çok karşılaşılanlar bireyi gruba kabul etmekte zorlanmak, düşmanlıktan zevk almak, sadece zevk arayışı, ön yargıları pekiştirmek, ayrıcalıklı hak sahibi olduğuna inanmak, sahip olamadıklarının acısını çıkarmak ve bencillik mobbingi başlatan gerekçelerdendir" dedi. Çalışma ortamında uygulanan şiddeti psikolojik şiddet olarak nitelendiren Fatma, mobbingin bireyin onurunu, kişilik değerlerini ve çalışma hakkını ihlal ettiğini söyledi.    'Kadınlar sadece annelik üzerinden tanımlanıyor'   Aile ve Dinamik Nüfusun Korunması Hakkında Yasa Tasarısı'nın toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirmekte olduğunun altını çizen Fatma, "Kamusal alanda ve ücretli emek gücünde annelik 'görevinin' belirlediği çizgilerle var etmeyi; sermayenin ana yönelimi olan esnek ve güvencesiz çalışmayı doğum/annelik bahanesiyle kadın emekçilerden başlayarak sınıfın genelinde yaygınlaştırmayı hedeflemektedir" diye belirtti.    'Diyarbakır ASP İl Müdürü çalışanlara mobbing uyguluyor!'   Diyarbakır Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'nde uygulanan mobbingin son 2 yılda daha da arttığına dikkat çeken Fatma şöyle konuştu: "Kurumu tanımayan, kurumda verilen hizmetin hassasiyetini taşımayan ve kadın bakış açısına sahip olmayan il müdürü tüm personele karşı kabul edilmeyecek bir dil kullanmaktadır. Kullanılan bu dil kadın çalışanlara daha da sertleşmekte. Tehdit ederek mafyavari ve ahlaki olarak da kabul edilmeyecek sözler kullanılmaktadır. Ayrıca bundan cesaret alan kuruluş müdürleri de tartışmalar esnasında cinsiyetçi söylemler dahi kullanmaktadır. Tüm yaşananlar sonucunda son iki yılda özellikle kadın çalışanlarda psikolojik rahatsızlıklar yaşanmakta, ilaç kullanılmaktadır. Bizler bu psikolojik şiddet karşısında kadın bakış açısını ASP'lere yerleştirinceye dek mücadelemizi büyütmekte kararlıyız."   'Alınan kararlar samimiyetsizliğinin göstergesidir'   Fatma, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının kadına bakışının somut göstergesinin de bu yılki toplu sözleşmede net olarak görüldüğünü ifade ederek şu değerlendirmede bulundu: "4. Dönem Memur-Sen ve bakanlık arasında yapılan toplu sözleşmenin 35. Maddesinde, ağır engelli, yaşlı ve çocuklara hizmet veren yatılı kuruluşlarda çalışan personele yüzde 10 yıpranma payı olarak ek ücret verileceği açıklandı. Kadın konuk evi ve bağlı birimler 24 saat hizmet veren yatılı kuruluş olması ve bu kurumlarda çalışanların ciddi bir iş yükü ve yıpranmaları olmasına rağmen bu kurumda çalışanlara yıpranma payı ödenmiyor. Bu bakanlığın ve taraf olan sendikanın kadınlara bakışının göstergesidir" dedi.    'Tüm haksızlıklara karşı 8 Mart'ta alanda olmalıyız'   Tüm bunlara karşı kadınların 8 Mart'ta meydanlarda olması gerektiğine vurgu yapan Fatma, "365 günü mücadele günü olarak ele elmalıyız. Kadınların ellerinden KHK ile yargı ile gasp edilen hakları için mücadelelerini büyütmesi gerekiyor. Tüm kadınları 8 Mart'ta İstasyon Meydanı'na davet ediyor ve haklarınız, özgürlükleriniz için tek yürek tek ses olamaya çağırıyoruz" diye vurguladı.