KESK Eşbaşkanı Aysun Gezici: Bu ülke 'mor'a boyadığımız zaman özgürleşecek 2018-03-03 09:04:14   Duygu Erol    ANKARA - Türkiye ve bağlı grupların 43’üncü güne giren Efrîn saldırılarına da dikkat çeken KESK Eşbaşkanı Aysun Gezen, bu saldırların aynı zamanda kadın mücadelesine de yönelk olduğunu söyleyerek, "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" şiarıyla tüm kadınları bulundukları her alanda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliklerine çağırdı. Aysun, "Bu ülkeyi mora boyadığımız zaman bu ülke özgürleşecek" dedi.    1990'lı yıllardan bugüne kadınların sendikal alandaki mücadelelerini kadın sekreterlikleri, kadın meclisleri ve son olarak da eşbaşkanlık sistemi ile ilerleten KESK’li (Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu) kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde "Emek, eşitlik ve barış hakkımızın peşindeyiz" şiarı ile bulundukları her alanda meydanlarda olacak. KESK Eşbaşkanı Aysun Gezen, "Mücadele kadınlar tarafından göğüslenecek ve kadınlar bu ülkeyi özgürleştirecek. Bu ülkeyi mora boyadığımız zaman bu ülke özgürleşecek, demokratik, laik, barış içinde bir toplumun kurulduğu bir ülke olacak. 8 Mart'ta alanlardayız, susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" dedi.   'Meclisler yaygınlaşmalı'   KESK'in kuruluş tarihinden bugüne kadar kadınların mücadele ettiğini belirten Aysun, "KESK toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayabilmek için kadın kurultayları gerçekleştirdi. Bu kadın kurultaylarının ardından kadın sekreterliklerinin kurulması geldi ve adım adım kadın meclisinin kurulmasına ve kadınların kendileri ile ilgili politikaları belirleme ve karar alma süreçlerini bir fiil kendilerinin içinde olduğu bir mücadele hattı geliştirdi. Bugün de KESK Kadın Meclisi yılda bir defa toplanarak kadınların hayatlarına, bedenlerine, yaşamlarına, emeklerine yönelik saldırılara nasıl cevap üretileceğine ve kadınların özgürleşmesinin nasıl sağlanacağına dair kararları bu meclislerde tartışarak alıyor" diye konuştu. Aysun, bu uygulamanın toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesi için gerekli olduğunu, Kadın Meclisleri’nin tüm kurumlarda hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.    'AKP ideolojisi kadını haneye kapatıyor'   Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi'ne farklı tarihlerde gelen 115 çocuğun cinsel istismara maruz bırakılmaları sonucunda gebe kaldıklarının ortaya çıkması, Meclis'te, okulda artan cinsel saldırı ve cinsel istismar saldırılarını ve cezasızlık ile sonuçlanmasını hatırlatan Aysun, cezasızlığın kadına yönelik şiddet, taciz ve çocuğa yönelik istismarı daha çok arttırdığını ifade etti. Aysun, "Baktığımızda bunun AKP'nin ideolojisinden farklı olmadığını görüyoruz. Çünkü AKP'nin kurmak istediği İslamcı- faşist rejim de kadının ikincil konumda, aileyi yeniden üreten, aile yaşamını toplumun bir çekirdeği gibi gören ve toplumu da aile gibi otoriter bir yapı üzerine oturtmaya çalışan bu anlamda da kadını kamusal alandan çekip haneye kapatan bir ideolojisi var. Bu ideoloji doğrultusunda da Diyanet fetva yayınlıyor, kız çocuklarının 9 yaşında evlenip, hamile kalabileceğine yönelik çarşaf çarşaf fetvalar çıkıyor. Dini kavramlar sözlüğü bu anlamda yapılandırılıyor. Asansörde halvetten tutun da yoğun bakım hastaların da kadın-erkek ayrımı yapılmasına kadar birçok açıklama yapılıyor" diye konuştu.    'Efrin operasyonu kadın mücadelesine de yönelik'   Türkiye ve bağlı grupların 43’üncü güne giren Efrîn saldırılarına da değinen Aysun, " Yine ülkemizin içinde bulunduğu OHAL ve KHK rejimi buna yönelik tepkilerin arttığı bir ortamda AKP'nin emperyalist paylaşım savaşından da pay almak için ve aynı zamanda Türkiye'de yükselen bu tepkileri dindirebilmek ve milliyetçi bir konsolidasyon sağlayabilmek için Efrin'e yaptığı operasyon aslında ülkemizde kadın özgürlük mücadelesini de çok ciddi sekteye uğratmaya yönelik” ifadelerini kullandı.    Kadınların bütün bu hak mücadelelerini yürütürken aynı zamanda barış da talep ettiklerini sözlerine ekleyen Aysun, “Aslında kadınlar, KESK'in de bu yıl 8 Mart'a giderken açıkladığı program ölçüsünde eşitlik istiyor, emeklerine sahip çıkıyor ve kamusal alanda çalışmaya, kamusal alanda bulunmaya ve bunu yaparken de ebeveyn haklarını kazanmaya, süt izni, doğum izni, kreş hakkı gibi birçok hakkı elde etmeye yönelik bir mücadele yürütüyor" diye konuştu.   'Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz'   Özellikle AKP tarafından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) yaşanan ihraçların yüzde 25'ini kadınların oluşturduğunu hatırlatan Aysun, şöyle devam etti:  "Çalışan kadınların yeniden ihraç edilerek ve hiç bir yer de iş bulmamaları sağlanarak kocaya, babaya, eşe, sevgiliye yeniden muhtaç edilmesi ve bağımlı kılınması anlamına geliyor. İhraçlar kadınları yeniden ataerkil zihniyete bağlı kılma gibi ciddi sonuçlar üretiyorlar. Bu nedenle kadınları dayanışmayı yükseltmek için 8 Mart'ta alanlarda çağırıyorum. Mücadele kadın eli ile yükselecek. Mücadele kadınlar tarafından göğüslenecek ve kadınlar bu ülkeyi özgürleştirecek. Bu ülkeyi mora boyadığımız zaman bu ülke özgürleşecek, demokratik, laik, barış içinde bir toplumun kurulduğu bir ülke olacak. 8 Mart'da alanlardayız, susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz.”     KESK kadın mücadelesinin tarihçesi    KESK'li kadınların mücadelesi dünya kadın özgürlük mücadelesi ile kopuk değil. Özellikle 1980 Askeri Darbesi'nin ardından toplumsal yaşamın her alanında baskı, sindirme artmışken iş yaşamında da işçiler haklarını arayamaz hale getirilmiş, ücretler düşürülmüş, sendikal faaliyetler engellenmeye çalışılmış ve 1982 Anayasası ile beraber temel hak ve özgürlükler sınırlandırılmıştır. Özellikle 80'li yılların sonu ve 90'lı yılların ilk yıllarında baskı ve sindirme giderek artmıştır. KESK'in kurulması için 11-12 Kasım 2015 tarihlerinde Ankara’da “Konfederasyonlaşma Tüzük ve Kuruluş Kurultayı” yapılarak kabul edilen tüzük 8 Aralık 1995 yılında kuruluş dilekçesini vererek resmi olarak kuruldu. 16-17-18 Ağustos 1996 tarihinde yapılan 1. Olağan Genel Kurulu’nda ise Kadın Sekreterliği kuruldu. İlk sekreterlik görevini ise Sevil Erol üstlendi. Bununla beraber KESK'li kadınlar Dayağa Karşı Dayanışma Kampanyası, Cinsel Tacize Karşı Kampanya gibi eylemlerde aktif yer almış ve her 8 Mart Kadınların Uluslar Arası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü'nde meydanlarda olmuştur. KESK son olarak ise 6 Temmuz 2014 yılında gerçekleştirdiği 8.  Olağan Genel Kurulu'nda eş başkanlık sistemini hayata geçirmiş ve Şaziye Köse eşbaşkan seçilmiştir.