Mardin’de buğdayı bulgura dönüştüren ‘gelenek’ başladı 2017-09-27 09:24:50   Medine Mamedoğlu    MARDİN- Nusaybin’de yaz aylarının bitmesine kısa bir süre kala damlar kaynamış buğday ile dolmaya başladı. Kış için hazırlık yapan kadınlar, büyük bir zahmetle kaynatıp kuruttukları buğday sezonunu açtı.   Yaz ayının bitmesine günler kala bir gelenek haline getirdikleri buğday kaynatma (halk arasında gırar)  işlemi için Mardinli kadınlar kollarını sıvadı. Büyük kazanlarda kaynattıkları buğdaylar ile kışa hazırlık yapan kadınlar hem geleneklerini yaşatıyor hem de emek verdikleri buğdayları kendileri için hazır hale getiriyor.  Özellikle Nusaybin’de yaşatılan bu gelenek baştan sona kadınların emeğiyle yapılıyor. Nusaybin’e bağlı Akarsu (Stilile) köyünde yaşayan Remziye Elmas, evinin bahçesine kurduğu büyük kazanın altına odun atarak kaynattığı buğdayın bulgura dönüşüp sofraya gelişini anlatıyor.   ‘Zahmet gerektiren bir iş’   Bir elinde odunla ateşi harlayan diğer elinde tahta sopasıyla kaynayan buğdayı karıştıran Remziye, başlıyor buğdayın geçmişten günümüze gelen serüvenini anlatmaya:“ Ben kendimi bildim bileli her yaz bunu yapıyorum. Annemden öğrendim o da annesinden öğrenmiş. Ben de şimdi kendi torunlarıma öğretiyorum. Aslında dışarıdan basit gibi görünüyor ama çok zahmetli bir iştir. Önce buğday torbalarını alıyoruz. Hepsini teker teker dışarı çıkarıyoruz. Daha sonra kazanı yıkayıp temizliyoruz. Sonra bu buğdayları kazana doldurup kaynatmaya başlıyoruz. Ateşi hiçbir zaman zayıf olmamalı o yüzden bir ateşin başında bekler. Biri buğdayları karıştırır diğeri de kaynayanları alır dama serer. Bu şekilde tüm günümüz bu işe gider.”    ‘Kışın bize yetiyor’   Kaynattıkları buğdayların kışın kendilerine erzak olarak geri döndüğünü dile getiren Remziye, “Dama serdiğimiz buğdaylar kuruduktan sonra onları temizliyoruz, bir süre saklıyoruz. Sonra kışın bütün yemeklere kullanıyoruz. Hiçbir şey olmasa bile bu bulgurun olması bile yeter bizim için. Misafirlerimiz bile geldiğinde hazır bulgur değil bu bulguru yemek istiyorlar. Yaptığımızda da sadece biz yemiyoruz. Komşularla paylaşıyoruz” diye belirtiyor.    ‘Kadınların büyük bir emeği var’   Yaptıkları işin başından sonuna kadar bütün emeğin kadınlara ait olduğunu vurgulayan Remziye, “Biz kadınlar kendi ateşimizi yakıyoruz. Buğday torbalarımızı kendimiz taşıyoruz ve buğdayımızı kendimiz kaynatıyoruz. Bu bir gelenek haline geldi. Bir de bu köyün kadınları çok çalışkan ve çok emek veriyor. Bahçeleriyle de onlar ilgileniyorlar” ifadelerini kullanıyor.   Remziye son olarak, ellinden gelene kadar da bu geleneği devam ettireceğini söylüyor.