‘Kira zamları fırsatçılıktır’ 2023-08-30 09:03:29     AMED - Mereş merkezli depremlerde yıkımın yaşandığı kentlerden olan Amed’de artan kira fiyatları, kiralık ev bulunamamasını beraberinde getiriyor. Yurttaşlar, hasarlı yapılarda yaşamak zorunda kalırken, yüksek kira artışı “fırsatçılık” olarak değerlendiriliyor.   Ekonomik kriz ve 6 Şubat’ta Mereş merkezli meydana gelen depremler sonucu tüm ülkede kiralık ve satılık ev fiyatlarında fahiş artışlar meydana geldi. Depremde ağır yıkımın yaşandığı kentlerden biri olan Amed’de de yurttaşlar, yüksek kiralar nedeniyle ev bulmakta zorlanıyor. Sağlam ve bütçesine uygun ev bulamayan ise hasarlı evlerde oturmaya mecbur bırakılıyor. Amed’de mikrofon uzattığımız kadınlar, yüksek kira fiyatlarına tepki gösterdi.   ‘Kiraların yükselişi durdurulmalı’   Tek giderin kira olmadığını, birçok giderin olduğunu ve yurttaşların geçinemediğini söyleyen Hayriye Akman, “Çocuğun eğitimi var, pazar masrafı var. Halk bunun altından kalkamıyor. Eskiden babam çalışırdı 8 çocuktuk evde, toplam on kişi yaşardık. Tek bir kişi 10 kişiye bakardı, fakat şimdi 9 kişi çalışıyor 1 kişiye bakamıyor. Artık birini evine davet edemiyorsun, bir şey alamam korkusuyla” sözlerine yer verdi. İnsanların kiraları ödeyemeyecek duruma geldiğini dile getiren Hayriye, “Gidecek yer yok, nereye gitsinler? Birileri bu kiraların yükselmesine dur demeli” dedi.   ‘Sistem hepimizi mahvetti’   Depremde evinin hasar almadığını ama depremle birlikte yapılan zamların kendisini de vurduğunu dile getiren Yasemin Miran, kaldığı eve depremden önce kiracı olarak taşındığını, depremin ardından artan kira fiyatlarından kendisinin de etkilendiğini aktardı. Yasemin, “Kiram depremden önce 800’dü, şu an ise 3 bin TL oldu. Evim depremde hasar görseydi çıkmak zorunda kalacaktım ama çıksaydım bile nereye gideceğimi bilmiyordum. Zaten birçok ev hasarlı. Bulduğumuz evlerin de kiraları uçmuş şekilde 10 bin TL’den başlıyor. Başlı başına bu sistem hepimizi mahvetti” ifadelerini kullandı.   ‘Hasarlı binalarda oturuyoruz’   Depremden sonra devletin halka konut kiralarını ödeme sözü verdiğini fakat bu sözü yerine getirmediğini kaydeden Fidan Üçdağ ise, “En ucuz kira 5 bin TL’den başlıyor, ben 3 çocuğuma kendi imkânlarımla bakmaya çalışıyorum, ev temizliğine gidiyorum. Kiram şu an da 3 bin TL. Ben evlere temizliğe gittiğimde de 300-500 TL alıyorum. Bu ne kadarına yetecek? Sonuç olarak çocuğun okuludur, yemeğidir, içmesidir, ev kirasıdır. İnsanlar şu anda sokaklarda… Ev bulunamıyor, çok mağdur durumdalar. Hasarlı binalarda oturuyoruz, bu çok tehlikeli korkuyoruz. Bir araba geçtiğinde dahi evimiz sallanıyor. Evi hasarlı olmayanların da ya yan binası hasarlıdır ya karşı binası hasarlıdır. En ufak bir çökmede karşı taraf da etkileniyor. Depremden önce bin 200 TL ev kirası ödüyordum depremden sonra 3 bin TL’ye yükseldi. Bu yapılan fırsatçılıktır, başka bir şey değil” sözlerine yer verdi.   ‘İnsanlar ölümü göze aldı’   Son olarak konuşan Hülya Yaşa da, yüksek kiralara dair şunları paylaştı: “Kiralar ödenemez durumda, keza kiminin durumu yok. Asgari ücret hiç kimseye yetmiyor, her şey çok kötü ilerliyor. İnsanların parası olmadığı için hasarlı evlerde oturmak zorundalar. Bu devirde kimse evini değiştiremez. Kiralar 5-10 bin kimse ödeyemiyor. Aileler zaten yoğunlukta kalabalıktır, bir evde diyelim ki 7 kişi yaşıyor. Bir asgari ücretle mutfağına mı yetiştireceksin, okul masrafını mı yetiştireceksin, kirasını mı yetiştireceksin, kıyafetine mi yetiştireceksin. Hiçbirini yetiştiremezsin. İnsanlar da bu nedenle ölümü göze almış, çatlak ve hasarlı binalarda, en kötü evlerde yaşıyorlar.”