Ekonomik krizin vurduğu İstanbullular: Artık gramla alışveriş yapıyoruz’ 2022-02-23 09:01:01   Gülistan Dursun   İSTANBUL - Kadıköy esnafı ve yurttaşlar, gelen zamlar ve artan faturalardan kaynaklı geçinemediklerini belirterek, “Taş mı kaynatalım” diye soruyor. Tepki gösteren kadınlardan Güner Borazan, “Marketlerin önünden geçtiğimizde, içeri girmeye korkuyoruz. Artık her şeyi kiloyla değil 250 gramlık alıyoruz. Torunuma bir çikolata, oyuncak dahi alamıyorum” ifadelerini kullandı.   Türkiye'de derinleşen ekonomik krizin yanında katlanarak gelen doğalgaz, elektrik ve su faturaları ile gıda zamları halkı da esnafı da giderek yoksullaştırıyor. Esnaf geçinemediği gibi, yurttaşlar da neredeyse hiçbir şey satın alamaz duruma geldi. Türkiye'nin dört bir yanında yüksek gelen faturalara karşı halk sokağa çıkarak hükümeti istifaya çağırırken, iktidar ise KDV indirimleri ve elektrik faturalarındaki fahiş fiyatlara müdahale edeceği vaatlerinde bulunarak halkın tepkisini dindirmeyi amaçlıyor. Hükümetin söylemleri halkta karşılığını bulamıyor, yurttaşlar gerçekleştirdikleri eylemlerde faturaları yakıyor.   Ekonomik kriz ve yüksek gelen faturalara ilişkin mikrofon uzattığımız Kadıköy esnafı ve yurttaşlar, hükümetin ülkeyi yönetemediği ve istifa etmesi gerektiği konusunda hem fikir.   ‘Esnaf olarak bittik, tükendik’   “Ekonomi pul pul dökülüyor, esnaf olarak bittik tükendik” diyen 35 yıllık esnaf Ayten Ceylan, artan zamlar ve mevcut ekonomiden memnun olmadığını aktardı. Bundan ötürü esnafın zor durumda olduğunu belirten Ayten, “Salatalığın kilosunun 25 TL, domatesin 19 TL olması, esnafın kepenklerinin kapanması demek. Kilidi vur evine git. Sonra ne iş yapacaksın emekli maaşınla nasıl geçineceksin. Bu durumu düşüne düşüne aklımızı yitireceğiz”  şeklinde konuştu. Artan zamlardan ötürü kendi ürünlerine de zam yaptığını dile getiren Ayten, “Menemeni 18’den 25’e nasıl çıkaracaksın. Her şeyi inceden düşünüyorsun. İnsanlar nasıl yiyip ödeyecekler. Çok güzel müşterilerim vardı ama artık insanlar gelmiyor. Bugün sadece 2-3 müşteri ağırlamışız” sözleri ile içinde bulundukları duruma dikkat çekti.   Bin 200 gelen fatura 4 bine çıktı   Elektriğe gelen zam ve kabarık faturalara da işaret eden Ayten, “Evde ayrı dükkanda ayrı korkunç elektrik faturaları geldi. Önceki ay bin 200- bin 500 gelen fatura bu ay 4 bin-3 bin 700 geldi. Kısıtlamalara gidiyorsun ama nereye kadar” sözlerine yer verdi. Ayten, mevcut hükümetin bu konuda duyarsız olduğuna değinirken, bu durumu “İnsanlar ile alay ediyor” ifadeleri ile yorumladı. Ayten, “Elektrik insanların temel ihtiyacı. Kesinlikle bu konuda duyarlı olması lazım. Kiraları, doğalgaz faturalarını katmadan gelen elektrik faturası insanın bir maaşı. Ekonomi Bakanı ‘ekonomi düzelecek,  3-4 ayda şahlanacağız’ diyordu. Hani şahlanmadık daha da beter olduk. Daha da batıyoruz. Kesinlikle herkesin aklını başına devşirmesi lazım. Ancak yeni güçlü bir yönetimle çözülür” dedi.   ‘Marketlerin içine girmeye korkuyoruz’   Faturalarını ödemekte çok zorlandığını dile getiren emekli Güner Borozan da “80 lira gelen elektrik faturam 185 lira; 200 lira gelen doğalgaz faturam da 500 lira geldi. Yüzde 200 zam oldu. Artık yaşamak, bu faturaları ödemek mümkün değil. Çünkü emekliyiz. Marketlerin önünden geçtiğimizde, içeri girmeye korkuyoruz. Bir elma 8 lira, patlıcan 10 lira ve pirincin kilosu 30 lira olmuş. Böyle bir şey olamaz. Artık her şeyi kiloyla değil 250 gramlık alıyoruz. Mümkün değil kiloyla almamız. Torunuma bir çikolata, oyuncak dahi alamıyorum” şeklinde konuştu. Güner, ekonomik krizin mevcut iktidar ile düzelemeyeceğine, bir an önce seçim olması gerektiğine de işaret etti.   Her evde en az bir işsiz   Yapılan zamlardan herkesin mağdur olduğunu aktaran ve bir lokanta da garsonluk yapan Halise Altun ise, “Asgari ücretle çalışan insanların geçinmesi çok zor” dedi. Halise, “Daha önce bir dershanede çalışıyordum ama pandemiden dolayı işsiz kaldım. Ve 5 ay sonra ancak iş bulabildim. Kardeşim ve abim iki yıldır işsiz. Evde tek çalışanım ve faturaları ödemekte sıkıntı çekiyoruz. Doğalgaz faturam bin 500’ün üzerinde geldi. İtiraz ettiğimizde ‘yanlışlık oldu’ dediler. Vatandaşlar da itiraz etsin. ‘Yanlışlık oldu’ diyerek ‘yalan’ söylüyorlar” vurgusu yaptı. Ekonomik krize karşı herkesin birlik olup sesini duyurması gerektiğini ifade eden Halise, “Çalışan insanlar olduğumuz için işten eve evden işe gittiğimiz için sosyal bir hayatımız yok. Kimse sesimizi duymuyor” sözlerine dikkat çekti. Halise, iktidarın ekonomik kriz için şu ana kadar herhangi bir şey yapmadığını ve artık istifa etmesi gerektiğini kaydetti.   Gram ile alışveriş yapıyor   Emekli öğretmen Begüm Tanrıverdi de, yapılan zamlardan kaynaklı artık alım gücünün yarı yarıya düştüğünü söyledi. Begüm, “Artık bir kilo pişiremiyoruz. 250 gram, 750 gram pişirdiğimiz oluyor. Bakliyatlardan,  et ürünlerinden ve balık ürünlerinden elimizi eteğimizi çektik. Elektrik faturaları desen 150 iken 480-500 oldu. Doğalgaz da 400 liradan 980 liraya çıktı. Emekli maaşı ile kıt kanaat geçinmeye çalışıyoruz. Faturaları ödedikten sonra elimizde ne kalıyorsa idare etmeye çalışıyoruz. Kimseye el açıp bir şey istemiyoruz ama hakkımız olanı da alamıyoruz. Markete bile gitmiyoruz artık. Pazara gidiyoruz. Özellikle de daha uygun olduğu için akşam saatlerinde gidiyoruz” dedi. Begüm, asgari ücret belirlendikten sonra yapılan zamlardan dolayı maaşlarının eridiğine işaret ederken, “Hasta annemle oturup karşılıklı ağladığımız oluyor. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. İşçiler, halk perişan durumda. Ekonominin düzeleceğine asla inanmıyorum. Daha akıllı, mantıklı ve insanlar ile iç içe olan hükümet bekliyoruz” ifadelerini kullandı.   Asgari ücret yetmiyor   Ev emekçisi Solmaz Arslan, “Eşim asgari ücret aldığı için zorlanıyoruz. İki tane çocuk okutuyorum. İki yaşında bir tane bebeğim var. Süt, bez alıyorum bin 500 lira. Hiç memnun değiliz açıkçası. Asgari ücrete zam yaptı ama her şey pahalandığı için zorlanıyoruz. Geçtiğimiz ay normal bir fatura gelirken bu sefer fazlasıyla geldi. Hem üç çocuk, hem kira. İşimiz zor” diyerek ekonomiden nasıl etkilendiğini aktardı.     ‘Taş mı kaynatalım?’   “Mevcut ekonomiden hiç memnun değilim, ekonomi diye bir şey yok” sözleri ile isyan eden emekçi Yeşim Aynacı da şunları dile getirdi: “Bir önceki ay 400 lira gelen elektrik faturam bu ay 800 lira geldi. Kim ödeyecek? Çalışıyoruz ama bakkala, eczaneye, börekçiye, borçlu haldeyiz. Bu arada ev de kira. Yapılan zamlarda indirime gidilmeli. Taş mı kaynatalım?”