Pazarcı kadınlar: Ekonomik kriz ve zamlardan iktidar sorumlu 2022-02-08 09:03:02     Şirin Çınar   DİYARBAKIR - Ekonomik krizle beraber artan zamlardan iktidarın sorumlu olduğunu belirten Jiyan Kadın Semt Pazarı'nda çalışan pazarcılar, yoksulluk ve açlıkla yüz yüze kaldıklarını vurguladı.   AKP iktidarının yönetememe haliyle birlikte derinleşen ekonomik kriz karşısında Türkiye ve bölgede yurttaşlar sokağa çıkarak “Hükümet istifa” sloganlarıyla tepkisini gösteriyor. Elektrik, doğalgaz, su faturaları, akaryakıta, market ve pazar ürünlerine gelen zamlara karşı birçok kentte halk “artık yeter” diyerek sokaklara çıkarak, yürüyüşler gerçekleştiriyor. Temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak duruma gelen yurttaş da, satış yapamayan esnaf da zamlar karşısında çıkmazda.    Diyarbakır Jiyan Kadın Semt Pazarı’nda tezgah açan pazarcılara mikrofon uzatarak ekonomik gidişattan nasıl etkilendiklerini sorduk.   'Sadece devlete çalışıyoruz'   9 yıldır Semt Pazarı’nda yumurta satarak geçimini sağlayan Fatma Doğan, halkın her alanda ekonomik krizin etkilerine maruz kaldığını ifade ediyor. Hemen hemen her yerde pahalılık durumuyla karşı karşıya olunduğunu kaydeden Fatma, “Bu pahalılık devam ettiği sürece ne eşyaları satana bir şey kalıyor ne de alana. Çünkü sattığımız ürünün genel fiyatı kadar da vergi ödüyoruz. Bu şekilde sadece devlete çalışmış oluyoruz. Diğer ülkelere bakınca devlet sokakta olan kedilere bile sahip çıkıyor ama gelin görün ki burada öyle bir şey söz konusu değil. Kendi ülkemizde açlık ve yoksulluk çekiyoruz. Resmen kendi topraklarımızda köle konumuna koyulduk. Bundan daha kötü bir durum olamaz. Bizim için artık her şey bitmiş durumda” sözlerine yer veriyor.   'Bu ülkede konuşamıyoruz'   Gün geçtikçe Türkiye'deki yaşamın daha da kötüye gittiğini belirten Fatma, bu koşullarda yalnızca “günü kurtarma”yla kendilerini motive etmeye çalıştıklarını söylüyor. Fatma, “Bugünü de atlattık şükür” düşüncesiyle her günü bitirdiklerine değinirken, şunları ekliyor: “Çocuklarımıza artık kıyafet alamıyoruz, ayakkabı alamıyoruz. Her ay bir sonraki ayın hesabına giriyoruz. Dışarıda bir dürüm bile yiyemiyoruz, lüks geliyor. Ancak çalışıp eve gelen faturaları ödemeye çalışıyoruz. Biz evde elektrik tasarrufu yapıyoruz ama bugün baktığımızda sokakta yanan lambaların faturasını bile ödüyoruz. Devlet kurumlarında çalışan insanların ücretlerini resmen biz ödüyoruz. Biz bunları yapınca devlet ne yapıyor? Nereye kadar köle gibi çalışmaya devam edeceğiz? Bu ülkede konuşamıyoruz bile. Bir gün konuşmaya başladığında bir bakıyorsun ki başımıza toplanıp bizi almaya çalışıyorlar. Ama biz hakkımızı söylemeye devam edeceğiz. Ta ki sesimiz ulaşması gereken yere ulaşana kadar.”   “Her güne yeni bir zam haberiyle uyanıyoruz” diyen Fatma, son olarak “Her şey 4 katına çıkmış durumda. Tarihte bu kadar pahalılık görülmedi. Bu kadar zammı başka hiçbir ülkede göremeyiz” diyor.   'En çok kadınlar zahmet çekiyor'   Pazarda 9 yıldır sebze satan Reyhan Opoz, artan zamlarla beraber sebze halinden ürünleri iki katı fiyatla aldıklarını söyleyerek, yaptıkları satışlardan zarar ettiklerini kaydediyor. Reyhan, neredeyse tüm zamanını pazarda geçirdiğini ifade ederek, “Çocuklarımızın yüzünü çoğu zaman göremiyoruz. Çoğu zaman yorgunluktan bazen de eve geç gittiğimizden yemek dahi yiyemeden uyuyoruz. Koşullarımız oldukça zor. Kadınlar olarak çok zahmet çekiyoruz. Özellikle kış aylarında tüm gün sokakta olmak çok zor ama çalışmaktan başka da şansımız yok. Patatesin kilosu 5 TL olmuş. Alsalar olmuyor almasalar olmuyor. Bütün eşyaların fiyatı iki katına çıkmış durumda. Eşyalara gelen zamların düşürülmesi gerekiyor ki halk alıp yiyebilsin. Bazıları sebze-meyve alabilirken bazı insanlar alamıyor. Bir işçi o kadar saat çalışmasına rağmen ancak 100 TL alabiliyor. Ülkenin bu durumda olmasına baştakiler sebep oluyor. Ekonomiyi altüst ettiler. İnsanlar aç” ifadelerini kullanıyor.   ‘Bu artık yaşamak sayılmıyor’   Ürünlerin fiyatında yaşanan artış nedeniyle halkın artık alışveriş yapamadığını vurgulayan bir diğer sebze satıcısı Müslime Kelekçi de, “Biz halden alamıyoruz, halk da bizden alamıyoruz” diyor. Halden kilosunu 4 ay önce 2 liraya aldığı domatesi şu an 10 liraya aldığını belirten Müslime, “Aldıklarımızı getirdiğimizde ise satamıyoruz. Satamadığımız için çoğunu çöpe atmak zorunda kalıyoruz. Her şey o kadar pahalı olmuş ki insanlar yiyeceklerini karşılayamıyor. Elektrik, doğalgaz ve suyu üç katına çıkarmışlar. İnsanlar vergi faturalarına faiz binmesin diye o faturaları ödemeye para yetiştiremiyor. Yemek yemeye nasıl para kalsın? Pazarlar artık çok sessiz. Eskiden gelip 2 kilo havuç alırlardı, şimdi yarım kiloyu zar zor alabiliyorlar. Bir roka bağı alana kadar binlerce defa alıp almayacaklarını düşünüyorlar. İnsanlar da para olmadığı için alışveriş yapamıyor. Bu resmen rezalet bir durum. Bu artık yaşamak sayılmıyor. Tüm bunlardan sorumlu olan iktidardır" şeklinde konuşuyor.   ‘Bu devirden daha kötü bir devir yok'   Müslime, temel ihtiyaç ürünlerine getirilen yüksek orandaki zamlardan iktidarın sorumlu olduğuna değinen Müslime, şunları söylüyor: “Bizim pazarda çektiğimiz rezaleti kimse çekmiyor. Sabah saat 04.00’ten itibaren sebze haline gidiyoruz, akşam saat 21.00’e kadar ayakta kalıyoruz. Bunca verdiğimiz emeğin karşılığını alabilseydik bu kadar zorumuza gitmezdi. Daha önce sebze halinde borçlarımız yoktu ama bu yıl borçlandık. Para kazanamadığımız gibi üzerine borçlu da olduk. Bu devirden daha kötü bir devir yoktur. Bir litre mazot 7 TL’yken 16 TL’ye kadar çıktı. Nakliye fiyatları zaten artmış durumda. 1 TL olan eşyalar 4 TL’ye çıktı. Bitsin artık bu zulüm. Hükümet buna çözüm bulsun. İnsanlar yoksulluk yüzünden intihar ediyor.”   'Müşteriler de haklı pazarcılar da'   Pazarda sebze satıcılığı yapan Necla Kılıç ise pazarda çalışmanın zorluklarına dikkat çekerek, şu sözleri kullanıyor: "Yaşlıyız, bu halimizle gelip çalışmak zorunda kalıyoruz. 9 yıldır bu zahmetli işi yapıyoruz. Eşim yaşlı ve çalışamıyor. Geçimimizi sağlasak da sağlamasak da mecburen çalışmaya devam ediyoruz. Sabah saat 06.00’da kalkıp geliyoruz. Saat 20.00’ye kadar buradayız. Yaz kış demeden sürekli buradayız. Zamlardan dolayı geçimimizi sağlayamıyoruz. Müşteriler zamlar için kızıyor. Bunun için hem müşteriler haklı hem de pazarcılar. Artık acilen bu sorunlara bir çözüm üretilmesi lazım."