Sendikalı kadınlar eril şiddeti tiyatro oyunu ile anlatacak 2021-11-17 09:03:37     Melike Aydın   İZMİR - DİSK 2 Nolu Şube Kadın Komisyonu tarafından 25 Kasım için hazırlanan doğaçlama tiyatro oyununda rol alacak sendikalı kadınlar, güçlü kadını yansıtmayı hedefledikleri bu oyunla şiddetin boyutlarına dikkat çekecek.    25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne sayılı günler kala, kadınlar erkek şiddetine karşı alanlara çıkmaya hazırlanıyor. Şiddetin her boyutuna farklı etkinliklerle dikkat çeken kadınlar, eril şiddetin son bulması için mücadelesini sürdürüyor. Kadına yönelik şiddete tiyatro oyunuyla dikkat çekmeye hazırlanan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 2 Nolu Şube Kadın Komisyonu üyesi kadınlar, izleyicilerin de rol alabileceği doğaçlama şeklinde bir oyun sergileyecek. İzmir Fuarı Gençlik Tiyatrosu’nda izleyicileriyle buluşacak olan oyun öncesi ayrıca panel düzenlenecek.    Sendikalı kadınlar, hazırladıkları tiyatro oyununa ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.    ‘Çalışmalarımızı hızlandırdık’   Kadın koordinasyonlarının oluşturulmasının hemen ardından başlayan pandemi nedeniyle kapalı alanlarda çalıştay ve atölye gibi etkinlikler gerçekleştiremediklerini kaydeden komisyon üyesi Zeynep Zarıçlar, bu süreçte pandemiyle nasıl yaşanılacağını öğrendiklerini ve ardından çalışmalarını hızlandırdıklarını söyledi. Pandemi sürecinde kadınlara ev içinde yüklenen işlere de değinen Zeynep, bu yükün yapılacak etkinliklerle önüne geçilmeye çalışılacağını vurguladı. Zeynep, “Bu etkinlikler kadınların ev ve iş arasında mekik dokuyan varlıklar olmasındansa etkinliklerde var alan olmalarını sağlıyor. Bütün kadın işçi arkadaşlarımızı çağıracağız. Toplu sözleşmede 25 Kasım için eylem ve etkinliğe katılan kadınların katılması için bir madde geçirdik. O gün ilk defa bu hakkımızı kullanacağız” dedi.   Herkes eşit rolde   Tiyatronun kolaylaştırıcısı 22 yıllık oyuncu ve sendikalı yönetmen Evin Doğan Kor ise komisyon üyesi sendikalıların talebiyle oyuna memnuniyetle dâhil olduğunu belirtti. Evin, kadının içindeki toplumda yargılanma kaygısıyla özgür bırakamadığı duyguları ve gücü açığa çıkarmasında tiyatronun işlevsel rolünden dolayı için tercih ettiklerini dile getirdi. Evin, “Kadının daha çok eğlenen gülen güldüren tarafına bakacağız. 1 ay gibi sürede haftada 2 kez toplandık. Her geçen gün daha rahat antrenmanlarla devam ediyoruz. Oyun günü de içimizden nasıl geliyorsa onu açığa çıkaracağız. Herhangi bir metne çalışmıyoruz başrol de yok, herkes eşit rolde. Birbirimizi destekleyen süreçler yaşıyoruz” sözlerini kullandı.   Yaşananlar oyunla anlatılacak   Dört farklı türde sahnelenmesi planlanan oyunda, seyircinin de aktif katılımının sağlanacağını vurgulayan Evin, “Seyirciden bir yönelim bir kelime alıyoruz arkadaşımız da kendi yaşantısında o aldığı kelime neye karşılık geliyorsa onunla ilgili bir oyun kuruyor. Tamamen kişi olarak bize neyi çağrıştırıyorsa ona karşılık geliyor. Buradaki oyunu kurmasına seyirci sebep oluyor. Her turun farklı bir aksiyonu var ama her turda seyirci mutlaka oyunun içinde”  ifadelerine yer verdi.    Oyun karma bir şekilde olacak   İzleyicilerin ağırlıklı olarak kadınlardan oluşması beklense de erkeklerin de gelip boyunu izleyebileceğini ifade eden Evin, oyuna dair şu bilgileri paylaştı: “Seyircinin istekleri ile oyunu kuracak olan benim, oyuncuların ne kuracağını söylemeyeceğim. Kendi hayal güçleri ile oyunu kuracak. Seyircinin olumsuz bir yansımasının olacağını düşünmüyorum. Tersine seyircinin de yaşam deneyimi aktarılacak. Karma olması çok daha verimli olacak.”    ‘8 Mart için de hazırlıklar başladı’   Evin, oyuncuların da istemesi durumunda yeni katılanlarla birlikte bu tiyatronun devam etmesini amaçladıklarını söyledi. Evin, “Başka mekanlarda ve dışarıda da olabilir. 8 Mart için de henüz hangisini yapacağımız belli değil ama bir klasik metni çalışmayı düşünüyoruz. Onun çalışmalarına bu gösteriden sonra da hızlanacak” diye kaydetti.    ‘Tiyatro başka bir kapı açtı’   Metro AŞ’de güvenlik görevlisi ve işyeri temsilcisi Sevgi Bilir de, yaklaşık 9 aydır sendikalı ve komisyon üyesi. Tiyatroya seyirci olarak gitmezken oyuncu olmanın tiyatroya olan ilgisini artırdığını ifade eden Sevgi, “Her gün yeni şeyler öğreniyoruz. Ben tiyatroya bile gitmiyordum. Burada olmak çok eğlenceli. Değiştir, harf oyunu, dörtlü dönme oyunu var. Sendikalı olur olmaz kadın komisyonuna dâhil oldum ve başka bir dünya açıldı benim için. Eylemlerde mutlu oluyordum ama tiyatro başka bir kapı açtı” dedi.   ‘Güçlü kadını yansıtmaya çalışıyoruz’   İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde 12 yıldır çalışan ve DİSK Genel-İş Sendikasına üye işçi temsilcisi Ebru İlgen, dahil olduğu oyun ile birçok yönünü keşfettiğini vurguladı. Ebru, “Kendi hayatını da alıp oyunun içine giriyorsun. Kadın erkek ilişkisinden şiddette hayatın eğlenceli yönüne her şey dahil oluyor. Dramatik yönlerden uzak kalmaya çalışıyoruz, ama bu yönler de var. Kadına dair hep kötü şeyler izleriz ama bunun dışına çıkacağı bir gün olsun istiyoruz. Kadının kendi gücünü de gördüğü bir gün olsun istiyoruz. O algıları yıkmaya çalışıyoruz. Eşinin her sözünü yerine getiren değil, kocasından para bekleyen değil, zekasını kullanan güçlü bir kadını yansıtmaya çalışıyoruz” diye konuştu.    ‘Sadece bir adım atmak’   Kültürpark Şube Müdürlüğü’nde büro emekçisi olan Türkan Yıldır da tiyatro ile özgüven kazandıklarını belirterek ifade yeteneğinin de geliştiğini ifade etti. Kısa süre çalışmalarına rağmen önemli yol kat ettiklerini dile getiren Türkan, “Birbirimizi hiç tanımıyorduk ama çok hızlı kaynaştık. Bu toplumun kadınları çok eziliyor. Bence kendilerini açmaları gerekiyor. Kendilerini tiyatro, koro, kurs gibi etkinliklerle açmalılar. Burada yapamayacağımız bir şey olmadığını anladım, sadece bir adım atmak yeter” dedi.