Yoksulun cebinde ne parası ne de önünde küçülteceği bir porsiyonu var 2021-07-15 09:05:14   ANKARA - Emine Erdoğan’ın derinleşen yoksullukla mücadele yöntemi olarak “porsiyon küçültme” önerisine yanıt veren Sultan Gündoğdu, "Aybaşına kadar Emine hanım gelsin bu 3 yüz TL ile idare etsin göreyim ben onu. Paran yoksa sen neyin listesini yapacaksın Emine hanım?” diye sordu.    Türkiye’de her geçen gün yoksulluk derinleşirken, iktidar ise "ekonomiyi uçurduk" söylemlerine devam ediyor.  İktidara yakın sendika olan Türk-İş'in Haziran 2021 açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasına göre, dört kişilik ailenin açlık sınırı 2 bin 865 TL, yoksulluk sınırı ise 9 bin 332 oldu. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK), mayıs ayı verisine göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 2 bin 822 lira, yoksulluk sınırını ise 9 bin 762 lira.    Bu verilere rağmen iktidar yoksulluğu görmemekte ısrarcı. Öyle ki Emine Erdoğan, "Gelin hep birlikte liste hazırlayalım, porsiyonları küçültelim" açıklamasında bulundu. Derin yoksulluktan en fazla etkilenen kesim kadınlar olurken, bunun bir örneği Ankara'nın Mamak ilçesinde yaşayan Sultan Gündoğdu.    'Biz yiyecek bir şey bulamazken 5 maaş alan Bakanlar var’   Sivas'ın Divriği ilçesinden ailesiyle birlikte küçük yaşlarda Ankara'ya göç eden Sultan, memur bir aileden geldiğini söylüyor. Yıllarca birçok işte çalışan Sultan, en son eşinin yaşamını yitirmesiyle birlikte kamyon şoförlüğü yapmaya başlamış. 10 yıl boyunca şehirlerarası kamyon şoförlüğü yapan Sultan, şimdi işsiz bir oğluyla birlikte ve bin 170 TL ile geçinmeye çalışıyor. Aylık gelirlerinin kendilerine yetmediğini söyleyen Sultan, aylık giderini şöyle anlatıyor:  "Evim kira ve ben kapıcı dairesinde oturuyorum. Açlık sefalet içindeyim. Tüplü bir televizyonum vardı o da bozuldu. Yeni bir televizyon taksitle almak zorunda kaldım ve her ay ona 750 TL veriyorum. 350 TL’de kapıcı dairesine veriyorum. Elimde 3 tane de fatura var. Yani ben hiçbir şey yemeyecek miyim, içmeyecek miyim?  Bizim halimiz böyleyken şimdi her gün televizyonlarda görüyoruz;  4- 5 maaş alan Bakanlar var. Biz bu kadar sefalet içindeyken bu kadar maaş alan Bakanlar birkaç maaş almayı versin. Zaten o maaşlar da halkın parasıdır, halka yardım etsinler, halka versinler.”    'Derdimi anlatmak için AKP'ye gittim'   Yaşadığı maddi zorluklardan kaynaklı AKP İlçe Teşkilatına gittiğini anlatan Sultan, "Korkmuyorum, sadece derdimi söyledim. Ben AKP’den sadaka istemiyorum, halkın parası olan hakkımızı istiyorum. İnsanın iki eli var ve sadece bir iş yapabilir, onlar iki eli ile nasıl birkaç maaş alıyorlar?  Bir insan en fazla kaç iş yapabilir ki. İnsanın hakkını vermiyorlar ve yakınlarına ise fazlasıyla para veriyorlar. Mesela; parka oturmaya gidiyorum halkı dinliyorum, her gün konuşuyoruz. Halk Türkiye'nin kötüye gittiğini biliyor” diyor.   'Paran yoksa neyin listesini yapacaksın?’   Geçtiğimiz günlerde Emine Erdoğan'ın "porsiyonları küçültelim" söylemlerine atıfta bulunan Sultan, şöyle devam ediyor: "Çıkıp  ne diyor bize, ‘Liste yapın’ diyor. Ben geçenlerde aldığım bin 170 TL olan maaşımı buradaki AKP ilçe teşkilatında çalışanlara gösterdim. Dedim ki ‘bu parayı götürün, Emine hanıma verin, 750 TL televizyon taksitime yatırsın, 350 TL’de evimin kirasına versin, faturalarımı ödesin bir de bana alışveriş yapıp gelsin’ dedim. Çünkü televizyonlarda Emine Hanım bunu dedi.  Emine hanım ‘Alışverişe gitmeden önce liste yapın’ dedi. Paran yoksa sen neyin listesini yapacaksın Emine Hanım? Kredi borçlarım var, ödeyemesem, icra gelecek. Televizyonlarda, ‘Fakir fukaraya yardımda bulunacağız, kredi borçlarınızı yatıracağız’ dediler ancak bana öyle bir şey uğramadı, devletten para falan almadım, faturalarım da ödenmedi. Şimdi dardayım, tansiyon hastasıyım, beynim de damar tıkanıklığı var ve epilepsi hastasıyım.  Bulaşıkçı arıyorlar, dizlerim ağrımasaydı gider bulaşıkçı olurdum.”   'Nasıl aybaşını getireceğimin derdindeyim'   Geçinemediğini cüzdanını göstererek anlatmaya çalışan ve tepkisini dile getiren Sultan, "Ay başına kadar Emine Hanım gelsin bu 3 yüz TL ile idare etsin göreyim ben onu” sözleriyle Emine Erdoğan’a sesleniyor. Ekmek alacak parasının dahi kalmadığını söyleyen Sultan, “Ay başına daha 15 gün var ve ben bu parayla idare etmek zorundayım. Ben bu parayla listeye kaç şey yazabilirim ki. Evde peynir yok, zeytin yok, yağım yok…ben bu parayla nasıl aybaşı getireceğim diye hesabını yaparken Emine Hanım bana listeden bahsediyor. Az önce patlıcanlar pörsülenmiş diye markettekiler kapının önüne koymuşlar. Ben de iki liraya aldım. Kışlık için dolaba koyacağım. Emine hanım öyle boş arsadan konuşuyor” diye konuşuyor.    ‘Artık AKP’ye oy yok’   AKP'nin çalışmalarında sürekli yer aldığını belirten Sultan, artık AKP'ye oy vermeyeceğini vurgulayarak sitem ediyor. "Benim oğlum güvenlikte çalışıyordu ve onu pandemi sürecinde işten attılar, bir daha da işe almadılar. Kocam çok hasta olmasına rağmen AKP ‘ye gidip çalıştım. İkinci sefer de onlara çalıştım, üçüncü kez de el bebek kadar torunuma baktım, gelinim onlara çalışmaya gitti ama bu sefer asla onlara oy vermeyeceğim. Yeter artık. Ben şimdi AKP’ye nasıl oy verim. Cumhurbaşkanı bizim Cumhurbaşkanımız değil ki AKP’nin Cumhurbaşkanı. Cumhurbaşkanı dediğin benim derdimi dinler. Bugün bir sürü derdim, sıkıntım var ama kimse benimle ilgilenmiyor. Onlara hakkımı asla helal etmiyorum” ifadelerine yer veriyor.    Ülkenin durumunun gün geçtikçe kötüye gittiğini ifade eden Sultan, iktidarın yandaşlarına yardım ettiğini ama halka yardım yapmadığını söylüyor. Halkın bu kadar yoksul hale gelmesinin sebebini AKP'nin politikalarına bağlayan Sultan,  AKP'nin ülkeyi yönetemediğine vurgu yapıyor.