‘Her şeye evet diyen gençlik yaratılmaya çalışılıyor’ 2021-04-20 09:03:33   İZMİR -“Fişleme yasası” olarak bilinen güvenlik soruşturmasının genişletilmesine dönük kanuna karşı dava açacaklarını söyleyen Eğitim Sen 2 No’lu Şube Sekreteri Sevgi Akıncı, söz konusu kanunun insan haklarına aykırı olduğunu vurguladı. Sevgi, bu kanunla “her şeye evet diyen bir gençlik yaratılmak istendiğine” dikkat çekti.    Kamuoyunda “fişleme yasası” olarak bilinen ve ilk kez atanacaklar için geçtiğimiz günlerde, “Güvenlik soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu” Meclis Genel Kurulu’nda muhalefetin oylarıyla reddedilmişti. Oylama sonrası AKP ve MHP tarafından kanunun yeniden oylanması talebi tartışmalara neden olurken, kanun teklifinin maddelerine geçilmesine ilişkin oylama, AKP’nin oylamanın içtüzüğe aykırı yapıldığı itirazı üzerine bir kez daha yenilendi. Tekrar görüşülerek kabul edilen kanun, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.     ‘12 Eylül zamanında vardı böyle uygulamalar’   Söz konusu kanunun birinci bölümünde yer alan güvenlik soruşturmasına öğretmenler de dahil edildi. Eğitim Sen İzmir 2 No’lu Şube Sekreteri Sevgi Akıncı, öğretmenlere yönelik güvenlik soruşturmasının nedenini, iktidarın kendi yönlendirebileceği bir eğitim sistemini oluşturmak istemesine bağladı. Sevgi, “Öğretmenlerin eğitimde rolleri büyük ama bu son 20 yılda giderek öğretmenlerin rolünün azaltılmaya, sürekli değişen eğitim müfredatları ile öğretmenler eğitimde etkisiz hale getirmeye çalışılıyor. Bunu başaramayınca bu sefer güvenlik soruşturmasına geri dönüldü. 12 Eylül zamanında da böyle bir fişleme vardı. Güvenlik soruşturması bana göre fişleme demek insanların düşüncesi size uygunsa mesleğe alacaksınız ama kendisinin ya da ailesinin düşünceleri sorgulanacak düşünceleri uygun değilse mesleğe alınamayacak. Bu mesleğe yeni başlayan öğretmenleri umutsuzluğa itecek. Bu mesleği yapmaktan vazgeçecekler” dedi.   ‘AKP iktidara gelirken ‘insan haklarını koruyacağız’ demişti’   Toplumun tamamen kıskaca alınmak istendiğini, güvenlik soruşturmasının tamamen insan haklarına aykırı olduğunu ve günden güne geriye gidildiğini kaydeden Sevgi, “AKP iktidara gelirken söyledikleri ilk şey, ‘biz insan haklarını koruyacağız, eşitlik ve demokrasiden yana olacağız.’ Ama şu an yaptıkları bunun tam tersi. İnsan hakları diye bir şey söz konusu değil. Önemli olan sadece kendi iktidarlarının hakları. Eğitim planlamaları bütün olması gerekirken, bu bütün yok. Zaten pandemi bütün planlamaları bozdu. Bu kadar sıkıntı varken bir de üstüne güvenlik soruşturması getirilip yeni sorun oluşturuldu” sözlerini kullandı.    ‘Toplumsal barış için bu yasa geri çekilmeli’   Öğretmenlerin iktidara muhalifse ve daha önce paylaştığı bir tweet bile güvenlik soruşturmasında suç sayılacak ve bir daha göreve başlayamamak gibi ciddi sorunlarla karşılaşabileceğini ifade eden Sevgi şunları dile getirdi: “Gençler bu ülkede kalmak istemiyor. ‘Baskıyı nasıl oturturuz nasıl istediğimiz bir eğitim sistemini kurarız ve eğitimcileri de buna mecbur bırakırız’ düşüncesi bu. Anayasa Mahkemesi bu düzenlemeyi özel yaşam hakkı ve temel hak özgürlükleri ihlali olarak gördüğü için daha önce iptal etmiş ama şimdi yeniden gündeme getiriliyor. Bu, kabul edilemez. 12 Eylül de güvenlik soruşturması nedeniyle görevinden alınan, görevine başlatılmayan eğitimciler 4-5 yıl sonra kazandıkları mahkemelerle yeniden görevlerine döndüler ama bu süreçte hayatını kaybeden oldu, ailesi dağılan oldu. Toplumsal barış bozuldu, şimdi yeniden toplumsal barışı bozmak insanların umudunu kırmak istemiyorlarsa bu yasa geri çekilmeli.”   ‘Her şeye evet diyen gençlik yaratılmak isteniyor’   Yıllar içerisinde imam hatip liselerindeki artışa işaret eden Sevgi, ancak bu liselerden mezun olanların çoğunun ilahiyatçı değil, farklı görevlerde çalıştırıldığını, aslında bunun da bir eleme sistemi olduğunu, kendi kadrolarını oluşturduğunu vurguladı. Sevgi, “Ne olursa olsun eğitimi kendi istedikleri şekilde yönetmek ve buna uygun gençlik, eğitimci yetiştirmek niyetindeler. Ama yine kendi kendileri çözümsüzlüğün içerisine düşüyorlar. Bunun için güvenlik soruşturmasını getirdiler. Bu kadar çabaya rağmen istediklerini alamadılar, çünkü şu an yetiştirdikleri z kuşağı dedikleri gençler istedikleri gibi gençler değil. Çünkü istedikleri gençler her şeye evet diyen antidemokratik uygulamalarla iktidarı daha uzun süre devam ettirmelerini sağlayacak gençler. Gençliğin itiraz etmesinin nedeni olarak eğitimi görüyorlar. Bunun için eğitimle oynanıp sürekli değiştirmeye çalışıyorlar” diye belirtti.    ‘Antidemokratik uygulamalara karşı yeni yöntemler geliştireceğiz’   Söz konusu kanunu kabul etmediklerini ve mücadeleye devam edeceklerini söyleyen Sevgi, ayrıca kanuna ilişkin dava açacaklarını da paylaştı. Sevgi, “Bu konuda sadece kendi üyelerimizle değil, yeni öğretmen adaylarıyla, özel kamularda çalışan, ücretli çalışan öğretmenlerle ve eğitim fakültelerindeki öğrencilerle birlikte mücadele edeceğiz. Güvenlik soruşturması insan haklarına aykırı olan antidemokratik bir uygulamadır” ifadelerine yer verdi.    ‘Bizim mücadelemizi büyüyünce onlar da ses çıkartıyor’   İktidara yakın sendikaların bir süre sessiz kalacağını, ancak kendi sendikalarının mücadelesi büyüdüğü zaman onların da ses çıkaracağına dikkat çeken Sevgi, “Biz mücadele ettikten sonra onlar ses çıkarıyor. Buna örnek verecek olursak, tuttuğumuz nöbetlerin ücretsiz olmaması için bizim sendikamızın çalışmaları olmuştu, çünkü aldığımız ücretin zaten çok düşük olduğu ve yoksulluk sınırında maaş alındığı için mücadele edildi. Bu duruma karşı mücadele ettiğimizde onlar ilk başta hiç seslerini çıkarmamıştı, ama onlar da sonra bizimle beraber aynı şeyleri istedi. Biz bu hakkı kazandığımızda onlar da bu haklardan yararlandı” diye konuştu.