Kendi ayakları üzerinde durmanın gururu 2021-03-30 09:06:11   Hikmet Tunç    VAN - İpekyolu ilçesinde yaşayan Maşallah Ertaş, ekonomik krize karşı yaptığı organik gıdaları ve el işi ürünleri satarak geçimini sağlıyor. Emeğinin karşılığını alamayan Maşallah, kendi ayakları üzerinde durabilmenin gururu içinde.    Ekonomik kriz, pandemi, baskı ve yasaklarla daha da derinleşti. Bölgenin temel geçim kaynağı olan hayvancılık ve tarım yanlış politikalar sonucu neredeyse bitme noktasına geldi. Van esnafı pandemi gerekçesi ile açılmayan sınır kapısından kaynaklı kepenk kapatma noktasında. İşsizlik oranının yüksek olduğu Van’da geçimini el emeği ile yaptığı doğal gıdaların ve el işlerinin satışıyla sağlayan Maşallah Ertaş, tüm zorluklara rağmen ayakları üstünde duran kadınlardan.   Van’ın İpekyolu ilçesine bağlı Karşıyaka Mahallesi’nde yaşayan Maşallah Ertaş, yaşanan ekonomik kriz ve işsizliğe karşı, yazları kardeşi ile Hakkari merkeze bağlı köyleri Ceylanlı’ya (Walto) giderek, pancar, ceviz topladıklarını, kurutmalık, turşu ve bal yaptıklarını ve onları sattıklarını belirterek, kışın ise yaptıkları el işi poşi, şal, çorap, çanta vb. ürünleri satarak geçindiklerini ifade ediyor.    ‘Başka gelirim olsa yaptığım el işini satmam’   Aylarca emek verdiği ürünleri değerinin çok altında sattığını kaydeden Maşallah,  “Başka bir geçim kaynağım olmadığı için satmak zorunda kalıyorum. Başka bir gelirim olsa hayatta yaptığım el işini satmam, çünkü gerçekte bu kadar düşük bir fiyatı hak etmiyor” diyor ve “Çok şükür kimseye muhtaç olmadan geçimimizi sağlıyoruz” diye ekliyor.   El işlerinde kültürel desenler kullanılıyor   El emeği işlerinin tamamen kültürel ve geleneksel desenlerden oluştuğunu söyleyen Maşallah ürünlerini sergilediği odayı göstererek, “Aslında yaptığımız işin parasal bir karşılığı yok. Çünkü hepsi de kültürümüz olan desenlerle örülüyor. Ama değerinin çok altında satmak zorunda kalıyoruz. El işi kilimi ise tezgahı ağır olduğundan köyde bıraktık. Yazın köye gittiğimizde kilim yapabiliyoruz. Ama onun dışında Van’da kaldığımız süre boyunca çorap, çanta, süs eşyaları, kilime isim dokuma,  işlerini yapıyoruz. Birçok ürünümüz elimizde kaldı. Çünkü neredeyse herkes evinde yapıyor. Dolayısıyla insanların ilgisi çok az. Başkasına muhtaç olmamak için bizlerde yaşamımızı bu şekilde geçiriyoruz. Ne yapalım kazandığımız bize yetmiyor ama mecburuz” diyor.