Geri dönüşümden sanata: Tüketim değil üretim mutlu eder 2019-12-07 09:05:11   Hikmet Tunç    VAN - Geri dönüşüm malzemelerini adını Makara Atölyesi koyduğu çalışma alanında sanata dönüştüren Azad Şimşek, “İnsanlığın varoluşundan bu yana kadının üretimle bağı var. İnsanlar üretimle daha mutlu olacaklarını göreceklerdir” dedi.    Kapitalizmin yarattığı tüketim kültürü, doğaya geri dönüşü olmayan zararlar veriyor. Gelişigüzel atılan atıklar ekolojik tahribata neden olurken, buna karşı duran birçok insan ise geri dönüşümün önemine dikkat çekiyor. Yaratıcı fikirleri sayesinde ekonomik hatta neredeyse hiç masraf yapmadan şık ve farklı ürünler yapılabildiğini gösteren Güzel Sanatlar Eğitmeni Azad Şimşek, hobiyle başlayan ve bir atölyeye dönüşen serüvenini anlattı.    ‘Kadınlar barınmaktan önce dikiş makinesi edinirdi’   Van’da yaklaşık 12 yıldır geri dönüşüm ile insanların hayatlarında çöp olarak nitelendirdiği ikinci el malzemelerden birçok ürün elde eden Azad,  açtığı Makara Atölyesi’nde işini sürdürüyor. Azad, “Eskiden annelerimiz, ‘Kadınlar barınacak bir mekandan ziyade ilk olarak bir dikiş makinesi alırdı’ sözleriyle aslında dikiş makinesinin önemini vurguluyordu. Çünkü insanlığın varoluşundan bu yana kadının üretimle bağının tarihsel bir hikayesi var. Aslında bu bağın kopmasıyla birlikte en büyük tüketim felaketi başlıyor” dedi.    Ceviz kabuklarından aksesuar    Doğanın kendini yenileyebilen bir özelliğe sahip olduğunu ancak aşırı tüketim kültüründen kaynaklı, “Doğa bu yeteneğini kaybetti” diye değerlendirmede bulunan Azad, ceviz kabuklarından aksesuar yapımını ise şöyle anlattı: “Arkadaşlarımla ceviz yedikten sonra kabuğunu çöpe atmaya giderken, aslında kabuğundan neler yapabileceğimi düşündüm. Kabuğu birkaç malzeme yardımıyla da arabada aksesuar, anahtarlık yaptım.”    ‘Her kadın malzemelere yeni bir hava katabilir   Eski kıyafetlerden çanta ve yastık kılıfı yapan Azad, “Bunlar çok basit tekniki bilgi ile bulunduğumuz mekana otantik bir hava katabilen malzemelerdir. Her kadının elinde bulunan malzemeler ile bulunduğu mekana çok farklı bir hava katabilir” diye belirtti. Bir pet şişenin doğaya dönebilmesi için 400, cam şişenin 4 bin, plastiklerin bin, tahta parçaların dahi 15 yıl sürebileceğine dikkat çeken Azad, “Burada dönüştürdüğüm malzemelerle hem doğayı korumaya çalışıyorum hem de ekonomik oluyor. Örneğin eski ayakkabılar, elbiseler, pantolonlar, atık şişeler, yoğurt kapları, kırık aynalar gibi malzemeleri geri dönüştürerek evde farklı bir aksesuar olarak kullanımını sağlayarak bu kirliliğin önüne geçiyorum” ifadelerini kullandı.    Taş ve ahşaptan bir dünya   Atölyesinin bir köşesinde gülen, ağlayan, öfkelenen, sevinen, hüzünlenen taşlardan ayrı bir dünya oluşturan Azad, taşların enerjisinin olduğuna vurgu yaparak, şöyle devam etti: “Taşı elinize aldığınız zaman bir iletişim kurabiliyorsunuz.  Yine bir ahşap günlük hayatta tepsi, duvara asılabilen bir tabloya dönüşebilir. Ahşabın üç boyutu var. Çatlatma, düz boyama, eskitmedir. Atık halde bulunan plastik yoğurt kapları, naylon kaplardan televizyon ünitesine aksesuar, kalemlik, vazo yapılabilir.”    Son olarak insanların aşırı tüketimi terk etmesi gerektiğini vurgulayan Azad, “Üretimle birlikte daha mutlu olunabileceğini göreceksiniz” diye konuştu.