‘Zeriliçe’ dünya markası olma yolunda 2019-10-03 10:33:06   MERSİN - Kayyım sonrası işsiz kalan Leyla Bakrak, mahallesinde Kürt ulusal kıyafet diktiği “Zeriliçe”yi açarak geçimini sağlamaya başladı. Kadın girişimcilere ilham olmak isteyen Leyla, “En büyük amacım Zeriliçe’yi kültür taşıyıcılığı yapan büyük bir kadın atölyesi haline getirmek” dedi.    Türkiye’de 12 Eylül 1980 darbesi sonrası baskılar nedeniyle ailesiyle Siirt’ten Mersin’e göç etmek zorunda bırakılan binlerce kişiden biri de Leyla Bakrak. Yabancı oldukları bu kentte yaşamaya başlayan Leyla, göçün ardından dayatılan işsizliğe karşı kendi iş yerini açarak ayakta kalmayı başardı. Akdeniz Belediyesi’ne 18 Aralık 2016 tarihinde atanan kayyım sonrası birçok arkadaşıyla birlikte gözaltına alınan Leyla, ardından işten çıkarıldı. İşe iade davasını kazanan Leyla, kayyımın atandığı belediyede çalışmama kararı alarak kendi isteğiyle belediyedeki işine gitmeme kararı aldı. Bir süre çeşitli iş arayışlarında bulunan Leyla, sonunda Kürt ulusal kıyafetlerini tasarlayıp, satışa sunduğu, aynı zamanda kültür çalışmalarını da sürdürebileceği bir iş yeri açmaya karar verdi.    Yaptığı iş ile kadınlara ilham olmak istiyor   İş yerine mahallede “Zeriliçe” olarak anılan kız kardeşi Zehra’nın adını verdi. Bu isim hem Leyla hem de mahalle için umut ve sevinç kaynağı. Çünkü Zehra, 2012 yılında henüz genç yaşında yaşamını yitirmiş ve mahallede neşesi ve gülüşüyle unutulmayan bir yere sahip olmuş. Leyla’nın kısıtlı imkanlarla mahallesinde açtığı iş yeri büyük ilgi görürken,  başarısı kısa bir sürede ülke sınırlarını da aştı. Leyla’nın en büyük amacı ise Zeriliçe’yi kültür taşıyıcılığı yapan büyük bir kadın atölyesi haline getirmek ve yaptığı iş ile kadın girişimcilere ilham olmak.   ‘Engellere, uzaklıklara ve zorluklara rağmen işimizi yapıyoruz’   Yaşamı boyunca büyük acılar ve zorluklara şahit olduğunu belirten Leyla, 7 kardeşinden 2’sinin geçirdiği rahatsızlık nedeniyle yaşamını yitirdiğini, 4 kardeşinin ise siyasi nedenlerle ülkeden ayrılmaya zorlandığını ifade ederek, 1980’den bu yana dayatılanların sürdüğüne dikkat çekti.  Engelli anne ve babasının iş alanında en büyük yardımcısı olduğunu ifade eden Leyla, işindeki başarısının ise zorlu yaşama karşı verilen büyük mücadeleden beslendiğini kaydetti. Leyla, “Annem görme, babam ise zihinsel engelli. Ancak bu durumu üretimde engel olarak görmüyorlar. Babam evde yıkadığım kimi ürünlerimi ve annemin yaptığı yemekleri getirerek işin nakliye boyutu ile ilgilenirken, annem ise Botan yöresinin bel kuşaklarını yaparak üretime destek oluyor. İsviçre’deki kardeşim Hüseyin ise işin reklam boyutu ile ilgileniyor. Engellere, uzaklıklara ve büyük zorluklara rağmen işimizi severek yapıyoruz” diye konuştu.   ‘İlk dikişlerimiz çok da iyi değildi’   2018 Ağustos ayında iş yerini açan Leyla o sürece ilişkin de şunları anlattı: “Ben daha çok üretim kısmını seviyorum. İşe bir kısım numuneleri Avrupa’ya göndermekle başladım. Satışımızla ilgili bilgiler verdim. İlk dikişlerimiz çok da iyi değildi. Bir yandan öğreniyorken, bir yandan ise üretip satmaya çalışıyordum. İyi dönüşler de aldık. Tüm resmi işlemler ardından düzenli bir şekilde Avrupa’dan sosyal hesaplarımız üzerinden sipariş almaya başladık. Yine Newroz gibi özel günler için siparişler almaya devam ediyoruz. Yine bu gibi yöresel kıyafetlerin alış maliyetleri yüksek olduğu için herkesin farklı günlerde farklı yöresel kıyafetleri giyebilmesine olanak sağlamak için kiralama yöntemini başlattık. Siparişlerimiz Mersin’in sınırlarını aşıp, farklı illere ulaşınca öncesinde çekinip kiralamasak da daha sonra risk alıp kiralama yöntemimizi il dışına da uygulamaya başladık. Adıyaman’dan Şırnak’a, Hakkari’ye, İstanbul, Ankara’dan İzmir’e bir çok yere siparişlerimiz oldu.”   ‘Sınırları aştık, zor olanı ulaşılabilir kıldık’   Batı illerinde ulusal kıyafetlerin bulunabilmesinin zor olduğunu ve bu sorunu da sipariş alarak çözdüklerini söyleyen Leyla,  “Siparişlerimizle Batı illerine ulaşabilmek onların ihtiyaçlarına cevap olabilmek ayrı bir mutluluk benim için. Şuan ise ülke sınırları dışına  gönderdiğimiz yöresel kıyafetlerimizle bu mutluluğa mutluluk kattığımızı söyleyebilirim. Kiraladığımız kıyafetlerin tesliminde özel teşekkür mektupları ve hediyeler de gönderiliyor. Bunlar bizleri çok onurlandırıyor. Bizler tüm ülkede ve dünyada ulaşılamaz olan yöresel kıyafetleri ulaşılabilir kıldık” ifadelerini kullandı.   Şuan 4 kişilik bir ekip olduklarını da sözlerine ekleyen Leyla, “Umarım Zeriliçe çok daha iyi bir çalışma alınana dönüşür ve iş potansiyelimizi büyütürüz. Zeriliçe neden bir kadın atölyesi olmasın ki? Neden kendi kültürümüzün kıyafetleri kadınların el emeğiyle tüm dünyaya ulaşmasın ki? Çalışmalarımız devam ediyor” dedi.