Bu işletmede patron-işçi yok, kadın birlikteliği var 2019-07-16 09:05:26   DİYARBAKIR - Diyarbakır’da kadınların işlettiği Mantı Evi’nde çalışan Hülya Karataş, üç kadın iktidar ilişkisi olmadan dayanışarak çalıştıklarını belirterek, her çalışan kadının toplumdaki tabuları biraz daha yıktığını söyledi.    Diyarbakır’da kadınların işlettiği işletmelerden biri de Ofis semtindeki Mantı Evi. Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işlerinden edilen iki emekçinin açtığı işletmede, mantılar üç kadın tarafından kolektif bir şekilde açılıyor. Mantı Evi’nde 3 yıldır çalışan Hülya Karataş da o kadınlardan biri.    Çalıştığı için çok mutlu olduğunu ifade eden Hülya, kendi ayaklarının üzerinde durduğunu ve kimseye muhtaç olmadığını vurguladı. 12 yaşından beri çalışan Hülya, “Daha önce İstanbul’da idik. 5, 6 yaşındayken İstanbul’a taşındık. 12 yaşımda bir hevesle çalışmaya başladım. Ailem ilk önce karşı çıkıyordu. Tekstille başladım sonra da kafelerde çalıştım. Daha sonra Diyarbakır’a döndük. Burada da çalışmaya devam ettim. Bu kadar sene içerisinde çok defa mobing uygulandı, sömürüldük. ‘Açılım Giyim’ diye bir yerde çalıştım. Kadınlara destek olmak amacıyla açıldığını söylemesine rağmen kadın emeği üzerinden para kazanan bir işletmeydi. Birçok kadın arkadaşım dava açtı, davalar hala sürüyor” dedi.   ‘Fiyatları artırıp halkı zorlamak istemedik’   Mantı Evi’nin ilk süreçlerde Dağkapı’da imalathane olarak kurulduğunu kaydeden Hülya, daha sonra bu işletmenin açıldığını söyledi. 3 kadın olarak çalıştıklarını ifade eden Hülya, “Sabah saat 09.00’da açıyoruz akşam saat 17.30-18.00 gibi kapatıyoruz. Mantıyı üç kadın olarak yapıyoruz. Gün içinde hamurunu, içini yapıyoruz. Hamuru açıyoruz, doldurup kapatıyoruz. Ardından paketleyip dondurucuya koyuyoruz. Gelen müşterilerle ilgileniyoruz. Kadınların çalışmasından çok memnunlar. Gün içinde gelen müşteriler sıklıkla mantı gözlerinin önünde yapıldığı için çok memnun kaldıklarını söylüyor. Hijyen açısından göz önünde yapmak çok önemli. 5, 6 kilo alınıyorsa eve servis yapıyoruz onun dışında buradan gelip toplu alabiliyorlar. Bunun yanı sıra burada da servis yapıyoruz. İşlerimiz genel olarak iyiydi ancak ekonomik kriz bizi çok etkiledi. Halkın parası olmayınca boğazından da kesmek zorunda kalıyor. Bu da bizi zorluyor. Alış fiyatlarımız arttı ancak biz satış fiyatımızı arttırmadık. Bir de biz zorlamayalım dedik. Soğana, kıymaya çok fazla zam geldi” diye konuştu.    ‘İktidar ilişkisi olmadan dayanışarak çalışıyoruz’   Çalışanlarla aile gibi olduklarının altını çizen Hülya, şöyle devam etti: “Kadınlarla çalışmak bir ayrıcalık. Kadın ortamı çok rahat. İktidar ilişkisi olmadan dayanışarak çalışıyoruz. Daha önce toplum kadınlara çalışmaması yönünde ciddi baskıda bulunuyordu. Ama biz kadınlar olarak bunu kırıyoruz. Her çalışan kadın biraz daha yıkıyor bu tabuları. Bana başlarda engel olan ailem şimdi kardeşlerime hoşgörüyle yaklaştı. Bu benim için gurur verici bir durum. Evde erkek çalışıyor olabilir ama bir kadının o erkeğin eline bakmasına karşıyım. Kendi paramı kazanabiliyorken babama, abime, eşime neden muhtaç olayım. Kadınlar hiçbir şekilde hiç kimseye bağlı kalmasınlar. İş ortamına çok dikkat etsinler, yanlış yerlere gitmesinler ama çalışsınlar. Ne zorlukla karşılaşırlarsa karşılaşsınlar pes etmesinler. Aile içinde de dışarıda da hiçbir erkeğe muhtaç olmasınlar.”